Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Kamuoyunda “ Şakran Cezaevi” olarak bilinen , İzmir Çocuk ve Gençlik Ceza İnfaz Kurumu’nda yaşananlarla ilgili iddialar, kurum içi yazışmaların ortaya çıkarılmasıyla gündeme gelmişti. Yaşı büyük ve fiziki yönden güçlü olan çocukların, diğer çocuklara yönelik cinsel taciz ve işkencede bulunduklarıyla ilgili yazışmalar üzerine birçok inceleme heyeti, yerinde araştırma için kolları sıvamıştı.

        Çocuk İstismarıyla Mücadele Derneği, Adalet Bakanlığı’na kokuyla ilgili bir rapor sundu. Rapordaki en dikkat çekici başlıklardan biri, 200’ün üzerinde hükümlü ve tutuklu çocuğun kaldığı cezaevinde sadece bir öğretmenin görev yapıyor oluşu. Eğitim hakkının en temel insan hakkı olduğu gerçeğinden yola çıkarsak, düşünün çocukların mağduriyetini.

        Cezaevi koşullarında yaşamak zorunda kalmak, hele bir çocuk için çok daha zor ve sancılıdır elbet. Raporda buradan hareketle psikolog, sosyal çalışmacı ve eğitimci eksikliğine de vurgu yapılmış. Çocukların sosyo ekonomik yönden koşulları da dikkate alındığında cezaevinde geçirilen süre kadar tahliye sonrası aileye ve topluma adaptasyon sürecine de dikkat çekilmiş. Konu, mesai saati görevinden çok daha fazla hassasiyet içeriyor.

        MESLEK KAZANDIRILMALI

        Öfke, kendine zarar verme, bağımlılık gibi davranışların sık yaşandığı cezaevlerinde yeterli ve uzman psikologların görevlendirilmesi de bir tercih değil mecburiyettir. Raporda ilk kayıt sırasında ya da sonradan talep en çocuklara psikolog desteği sağlandığı belirtilmiş. Çocuklar, psikologun önemini bilemeyecek yaşta ya da durumda da olabilir.

        Bu yüzden psikolog sayısı hem artırılmalı hem de çocukların tamamını içine alacak sıklıkta görüşmeler düzenlenmeli. Psikolojik durumları nedeniyle ağır durumda olan çocuklarında, tedavisine gereken özen gösterilmeli. Raporda bu tür çocukların, diğer çocuklarla aynı ünitelerde kalmalarının sıkıntılı durumlar ortaya çıkarabileceği vurgulanmış. Çocuklara sosyal etkinliklerin yanı sıra meslek kazandıracak kurslarında planlanması gerekiyor. Unlu mamuller, akvaryum ve balık yetiştiriciliği , saz-gitar, bilgisayar, ebru-cam boyama kursları elbette ki önemli ama ellerinde bir mesleklerinin olması çok daha önemli.

        Çocukların gerek kendi avukatları gerekse zorunlu müdafi olarak atanan avukatlarla sağlıklı iletişim kurmaları da diğer bir konu. İnfaz memurlarının çalışma saatlerinin uygun bir şekilde düzenlenmesi de listeye eklenmiş. Bakalım, Adalet Bakanlığı, raporla ilgili nasıl bir yanıt verecek?

        Diğer Yazılar