Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Birbirinden güzel 3 ölü kadının fotoğrafı duruyor karşımda. Baktıkça hüzünleniyorum, hikayelerini okudukça sarsılıyorum.

        Ruh bedenden, et kemikten ayrılınca ne kalır geriye? Bir fotoğraf karesinden çok daha fazlası mutlaka...

        Bahsettiğim kadınlar, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü’nün kahramanları.

        1960 yılının 25 Kasım’ı, diktatörlüğün askerleri tarafından tecavüz edilip katledildiler.

        Cesetleri ertesi gün Dominik Cumhuriyeti’nde bir uçurum kenarında bulunur fakat kayıtlara trafik kazası olarak geçer.

        Peki bu kadınlar, sistem için neden tehlike olarak görülmüş olabilirler?

        Tüm dünyada kadına yönelik şiddete karşı toplumsal farkındalık yaratmak amacıyla 1999 yılı Birleşmiş Milletler Genel Kurulu kararıyla 25 Kasım uluslararası bir arenaya taşınır. Fakat günün tarihçesi 1960 yılına dayanır.

        ÜLKEDE İKİ TEHLİKE VAR

        Dominik Cumhuriyeti’nde diktatör bir yönetim anlayışı sergileyen Rafael Trujillo’nun karşısına dikilen 3 kız kardeş ülkelerinin siyasal özgürlük içinde yönetilmesinin mücadelesine girişir.

        Tarihe,”Mirabel kardeşler” olarak geçen kız kardeşlerin, gücüne güç katması Rafael Trujillo’yu hayli tedirgin eder.

        Ülkede iki tehlike var: Kilise ve Mirabel Kardeşler” açıklaması ise kız kardeşlerin açık hedef haline gelmesine yetecektir.

        Sembol haline geldikleri diktatörlük karşıtı mücadeleleri canlarına mal olur fakat olay ülkede büyük bir yankı uyandırır. Mücadele, daha geniş alanlara hızlı bir şekilde yayılır.

        Ölümlerinin yıl dönümünde ise diktatörlük, anti-Trujilo hareketi tarafından düşürülür.

        Onlardan bizlere onurlu yaşamları, cesaretleri, o güzel fotoğrafları ve aşağıdaki sözleri kalır. Üstelik yıllar öncesine ait sözleri, bugünlerin de özeti gibidir.

        YOLUMUZ AYDINLANSIN

        Belki bize en yakın şey ölüm; fakat bu beni korkutmuyor. Haklı olan her şey için savaşmaya devam edeceğiz” (Maria Teresa Mirabel- 1936)

        Bunca acıyla dolu ülkemiz için yapılacak her şeyi yapmak bir mutluluk kaynağı. Kollarını kavuşturup oturmak ise çok üzücü.” (Minerva Argentina Mirabel -1926)

        Çocuklarımızın, bu yoz ve zalim sistemde yetişmesine izin vermeyeceğiz. Bu sisteme karşı savaşmak zorundayız. Ben kendi adıma her şeyimi vermeye hazırım; gerekirse hayatımı da” (Patria Mercedes Mirabel -1924)

        Diğer Yazılar