Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Yaşamla ölüm arasındaki o ince çizgide bir yakınımız olduğunu düşünelim. Bir gün daha yaşasın, diye neler neler feda ederiz değil mi? Hiçbirimiz böyle sert iklimlerle, öldüren soğukla karşılaşmasın, demekle de olmuyor. Hayat, gerçeklerden besleniyor.

        Sizler bu satırları okurken bile içimizden birileri, o eşikte yılları günlere günleri saatlere hatta dakikalara bölüyor. Ve yine içimizden birileri, “elden daha fazlası gelmiyor” diye gözyaşı döküyor; dünyanın adaletine, duyarsızlıklara, vicdanların bu derece çürümüş oluşuna okkalı küfürler sallıyor. Oysa ki, “organ nakli” diye bir şey var. Bu niyetinizi yakınlarınıza vasiyet etmeniz bile hayati önem taşıyor.

        Çünkü Türkiye’de 44 bine yakın kişinin organ beklediği ve her yıl ortalama 8 bin kişinin de listeye eklendiği tahmin ediliyor. Buna rağmen, bağışlar istenilen rakamların çok altında. Bu sorumluluk hepimizin. Gün gelir hepimize aynı süreci yaşayabiliriz, unutmayalım. Yıllar önceydi. 9 Eylül Üniversitesi Hastanesi’nin bahçesinde konuyla ilgili bir program düzenlenmişti. Haber yapmak amacıyla gittiğim etkinlikte hepsini bağışlamıştım. O gün, organ bekleyen bir vatandaş, “Hayat dolusun. Senin organlar bana yetişmez” diye takılmıştı.

        O an ile ilgili en büyük arzumun, aniden değil de hastane ya da yoğun bakım ortamında tıbben gerçekleşen bir ölüm olduğunu söylemiştim teyzeye. Çünkü, hayat kurtaracak özellikteki her organım benim mirasımdır. Aileme vasiyetim de budur zaten. Yakınlarınızla bu kararınızı paylaşmanız çok önemli. Onların rızası olmadan işlem gerçekleşemiyor, bilginiz vardır.

        EMANETİ TESLİM

        Bağışlanan organlar, bu konuyla ilgilenen Ulusal Koordinasyon Sistemi tarafından tıbben acilliği ve doku uyumuna göre en uygun alıcıya nakil ediliyor. Zengin fakir, etnik köken, cinsiyet vs gibi ayrımcılığı körükleyen sözler, yalandan başka bir şey değil. Organlarını bağışlayanların vücut bütünlüğünün bozulduğu, vücudun kalan parçalarının bir torba içinde yakınlarına teslim edildiği lafları da kötülüğün uç noktalardan biri. Nice organ bekleyen hastanın şifası bizde. Buna yürekten inanın. Bedeni, toprağın üstüne değil de altına emanet etmek inanın hiç adil değil.

        Dilerim ki, uzun yıllar hayat taşsın gözlerimizden. Lakin yola koyulma vakti geldiğinde bu alemin emanetlerini hakkıyla yeni sahiplerine teslim etmeli.

        Diğer Yazılar