Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Hayatı, galip ve mağlup cephesinden değil haklı ve haksız cephesinden sorgulamak lazım. Haklının her daim mutlu olduğu bir dünya kadar “Sen kazandın ama ben haklıydım” cümlesinin yüklediği ağırlık da düşünülmeli.

        Suriye’den geçici sığınma talebiyle ülkemize gelen sivil halkla ilgili farklı yorumlar var toplumda. Özellikle kendi ahlaki ve vicdani değerlerini hiç sorgulamazken başkasının yaşamını dile dolayanlar cephesinde. Her ikisinin de insan olduğunu unuturken dini vecibelerini sözüm ona kusursuz yerine getirdiğine inanıp cennetin hayalini kuranlar...

        Her fırsatta bakışlarımız ve sözlerimizle zehirlediğimiz Suriyeli kadınlar ve çocuklar hakkında hatırlatma yapmak istiyorum. Hatay, Gaziantep gibi sınır illerimizde bu kitleyle kadın sağlığı üzerine çalışan eğitmen arkadaşlarımın ilettiği bilgidir. Suriyeli kadınlar, çok istedikleri için çok çocuk doğurmuyor. Toplumsal yapı itibarıyla az çocuğu olan kadın başta kocası olmak üzere toplumdan dışlanıyor. Zaten çocuk yaşta evlilik başta olmak üzere yaşamı boyunca şiddetin alasını gören bu kadınlar için az çocuk doğurmak üzerine kuma getirilmesinin gerekçesine dönüşüyor. Kadın için çok çocuk doğurmak ciddi bir sağlık riski oluştururken yaşanılan haksızlığı hissedebiliyor muyuz? Siz de bilin istedim.

        KASAPLIĞIN EL KİTABI

        Dokuz Eylül Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Sahne Sanatları Bölümü Deneme Topluluğu, “Kasaplığın El kitabı” isimli oyunuyla karşınızda bir süredir. Topluluğun 48’nci oyununun konusu da 1944 yılına dayanıyor. 2. Dünya Savaşı sırasında müttefik devletlerin Avrupa’nın kuzey kesimindeki Normandiya kıyılarına düzenledikleri ve tarihe “Normandiya Çıkarması” olarak geçen dönemdeki trajikomik bir hikaye sahneleniyor. Savaşın kazananının olmadığı halkın varoluş mücadelesi temelinde ele alınırken süreç, kızını evlendirmeye çalışan bir kasap ve ailesinin yaşadıkları üzerinden yol alıyor. Oyunun dramaturgisi Ezgi Deniz Alpan; tasarım ve uygulaması ise Levent Berber ve Ayten Öğütcü’ye ait. Oyunun sahneleneceği diğer tarihleri şu şekilde: 9-16- 23 Şubat ve 2 Mart. Oyun saat 20:00’de Narlıdere’deki Dokuz Eylül Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Özdemir Notu Sahnesi’nde. İz bırakan ve değer katan anılarda buluşmak önemlidir.

        Diğer Yazılar