Güneş Tarlası
Hidroelektirik enerji, daha temiz ve yenilenebilir kaynak olduğu gerekçesiyle gündemde. Küresel iklim değişiklikleriyle mücadele konusunda en uygun yöntem olduğu gerekçesiyle, devletler tarafından da teşvik ediliyor.
Fakat ben, işin aslının bu olmadığı kanısındayım.
Kısa adı HES olan hidroelektrik santrallerin, her aşaması doğaya ve insan hayatına geri dönüşümü olmayan zararlar veriyor. Mesela, Karadeniz’in o güzelim derelerinin, bitki örtüsünün ne hale geldiğini biliyoruz. Ülkenin her yeri bu halde.
Yenilik adı altında sunulan HES’ler, ne yenilenebilir enerji üretiyor ne de dengeli ve çevre dostu sürdürülebilirlik söz konusu. Her şeyiyle cennet ülke, bugün ‘su kıtlığı yaşayan ülkeler’ grubundaysa bunda HES’lerin çok payı var.
Geçen gün ailece Bozcaada’ya gittik. Gidenler, Türkiye’nin 3. Rüzgar Enerjisi Santrali’ne uğramıştır. 17 türbin, yaklaşık 30 bin kişinin enerji ihtiyacını karşılıyor. Aynı enerjiyi üretecek olan bir kömür santraline göre türbin başına 82 bin ağaca eşdeğer oksijen tasarrufu sağlanıyor. İşin özeti, 17 türbin, 1 milyon 400 bin ağaçlık orman demek.
Bahsettiğim şey, sadece rüzgâr gücünün marifeti. Doğa, kıymetini bilsek öyle bereketli ki. Bunca yaptığımıza rağmen yine de insan ırkına cömertlikte sınır tanımıyor. Çünkü en çok çocuklara kıyamıyor. Onlara hazırladığımız geleceğin kaygısını taşıyor.
Rüzgarı ve güneşi bol bir memlekette, hala dağa taşa kepçe vurarak, ağaçları yok ederek, özgür akan derelerin önüne set koyarak sözüm ona icraat yapılıyorsa, bunda iyi niyet aramak mümkün değil.
420 BİN LİRALIK ELEKTRİK
Karşıyaka Belediyesi’nin, alternatif enerji kaynaklarına dikkat çekmek amacıyla hayata geçirdiği “Güneş Tarlası” isimli projesini bu yüzden çok sevdim. Bir önceki Başkan Cevat Durak döneminde başlayan projeyi, yeni Başkan Hüseyin Mutlu Akpınar, tamamlayıp hizmete açtı. Bu sayede belediye, kendi imkanlarıyla yılda 420 bin liralık elektrik üretecek. Hizmet binası ve bazı sosyal tesislerine elektrik ücreti ödemekten kurtulacak.
Dilerim Karşıyaka Belediyesi’nin bu örnek projesi, başta İzmir olmak üzere güneşin ve rüzgarın kıymetini bilen, ülkenin gidişatını dert edinen, doğanın gücünü kavrayabilmiş belediye başkanları tarafından da dikkate değer bulunacaktır.
Daha ucuza, sağlıklı ve sürdürülebilir enerji üretmek mümkünken hala “HES” diye diretenler, Güneş Tarlası’na konuk olmalı. Doğa, bedenimize de ruhumuza da dosttur. Hırsların gölgesinde yorgun düşenleri, sarıp sarmalayacaktır, iyileştirecektir.
Utanma, duygumuzu geri verecektir.
