Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Bugün, yeni bir haftanın ilk günü... Hepimiz, kendi yaşam alanlarımızda gündelik koşuşturmaların içine giriyoruz yeniden. Nefes almadan, bir an olsun durup kendimize “Ne yapıyoruz?” diye sormadan, sağımızdan solumuzdan akıp giden insan selinin içinde gözden kayboluyoruz. Hayatı o kadar çok aceleyle, umursamaz, bencil bir halde tüketiyoruz ki, giderek eksildiğimizin farkında bile değiliz.

        Ruh, birçoğumuzun bedenini çoktan terk etmiş mesela. Gözleri açık ölüleriz. Size, aklıma geldikçe üzüldüğüm, çok sinirlendiğim iki olaydan bahsedeceğim. Kim bilir belki aramızda bir an, sadece küçük bir an, bile olsa durup soluklanmak isteyen, insan olduğunu hatırlamak isteyen ya da “Bu topluma ne oluyor böyle?”, “Hangi arada bu kadar yabancılaştık birbirimize?” sorularına kafa yoran birileri çıkar. Aramızda gökyüzünün mavisine gerçekten bakmak isteyen birileri vardır, değil mi? Onlara selam olsun.

        İNSANA YAKIŞMAYAN

        Engelli vatandaşlarımız için kentin Alsancak, Çankaya, Basmane gibi birçok yoğun bölgesinde düzenlemeye gidildi, bir süre önce.

        Konuya önce ‘Ya şu sarı çizgilerde neyin nesi?’ diye soranlara yanıt vererek başlamak gerek. Çünkü aramızda hiçbir fikri olmayanlar hala mevcut. O sarı çizgiler, engelli vatandaşlarımızın rahat hareket etmesini sağlayacak bir düzenleme. Engelli, özellikle de görme engelli, vatandaşlarımız o kabartmalı çizgileri takip ederek daha rahat yürüyebilsin diye düzenlendi.

        Peki mümkün mü?

        Lütfen soruya yanıt verirken bu çizgilerin üzerine araçlarını park edenleri hesaba katın olur mu? Geçen gün görme engelli bir vatandaşımız sarı çizgiyi takip edeyim derken neredeyse kendini sakatlıyordu.Yanlışta ısrar etmekten hiç mi rahatsızlık duymuyoruz?

        İkinci olayında bundan farkı yok. Parklarda midye ve çekirdek yedikten sonra çöpünü hemen yanı başındaki çöp kutusuna atmak yerine yere boca edenler var. Evet, sizler de görüyorsunuz. Hatta belki onlardan birisiniz.

        İnsan, herkesten saklanır da kendinden kaçamaz değil mi?

        Yarım saat önce temizlediği parkta bu manzarayla karşılaşan temizlik görevlisi, vatandaşı uygun bir dille uyarıyor.

        Görevlinin aldığı yanıt şu: “Sanane pis çöpçü, elbet temizleyeceksin. Senin ekmeğin benim vergimle ödeniyor.”

        Gerçekten merak ediyorum, normal bir ülke kıvamına gelebilecek miyiz?

        Demokrasinin, hayatımızın her alanını güzelleştirdiği günleri görmeden ölmek istemiyorum.

        Çok mu zor? Çok mu uzak o yıllar?

        Diğer Yazılar