Bizi köpekler de idare eder
Yıllar önce sevgi ve saygı duyduğum, ailenin en yaşlısı bir hanımefendinin on beş yıl yanından, hatta odasından ayırmadığı sevimli köpeği, tıpkı insanlar gibi, tıpkı diğer hayvanlar gibi hastalanmıştı.
Hayvanın ömür boyu aşılarını yapan ve her rahatsızlandığında ilaçlarını veren veterineri, bu son duruma çare bulamamıştı.
Sahibesi, Bursa Uludağ Üniversitesi Veteriner Fakültesi Dekanı ile irtibat kurup konuştuktan sonra, hayvanı bir battaniye sarıp araba ile kucağına alarak Bursa’ya götürdü.
Teşhis yaşlılıktı. Bir süre sonra bu sevimli dost hayatını kaybetti.
O tarihlerde İzmir ve ilçelerinde hayvan mezarlığı varmıydı...Doğrusu bilmiyorum.
Bu hanım, evladı gibi sevdiği köpeğini yine bir battaniyeye sardı ve yine kucakladı ve Bursa’ya götürdü. Çünkü o tarihlerde Bursa’da hayvan mezarlığı vardı. Gözyaşları ile defnetti. Ona mermerden bir mezar yaptırdı. Her yıl da birkaç defa ziyaretine gitti.
Köpek (ve kedi) sevgisi böyle bir sevgidir.
Beni ve ailemi tanıyanlar bilirler. Kızımın evinin bahçesinde köpekler için ayrılmış büyük bir barınak ve burada tam sekiz köpek vardır. Ayrıca bakıcılar da vardır.
Bana köpek sevgisini torunlarım aşıladı. Yaklaşık altı yıl önce, henüz kırk günlük bir Norfolk Terrier yavrusu hediye ettiler.
İşte bu altı yıl benim için hem bir kazanç hem de bir kayıp yıllar oldu.
Eskiden her yıl en az üç kez Avrupa’nın çeşitli yerlerine giderken, son altı yılda, köpeğe olan sevgi ve alışkanlığımız bize uzun gezileri haram etti.
Kısaca beni ve yardımcılarımı bizim şeker (köpeğin adı) idare etmeye başladı.
KANGALA EZİYET
Geçen hafta tüm gazetelerde, kangal köpeği minibüse bindirmek yerine minibüsün arka tamponuna zincirle bağlayarak yola çıkan, Akgün’ü gören meslektaşım Avukat Mediha Lüle de minibüsün yolunu kesip durmasını sağlayarak, hayvanı kurtardığını, bizim Ege Televizyonundan ve gazetemiz Haber Türk Egeli’den öğrendim.
Hayvanların Korunması Hakkında Yasa gereğince 454 TL para cezası kesilmiş.
Batsın bunların bu cezaları. Bu cezalarla bu ve bunun gibi insanlar yola gelmezler.
Bunlarda ne çocuk, ne aile, ne de hayvan sevgisi aramak beyhude bir iyimserlik demektir. Bu nedenle, uzun süredir konuşulan ve bir türlü gündeme alınamayan, hayvanları gerçekten koruyacak olan bir Hayvanları Koruma Yasasına ihtiyacımız vardır. İnsanlıkla ilişkisi olmayan, böylesine hayvan düşmanlarına verilecek hapis cezalarının yanı sıra, oldukça ağır para cezalarının verilmesini öngören yasalara ihtiyacımız vardır. Tıpkı Amerika’da, tıpkı Avrupa’da olduğu gibi...
İnsanlara işkence edenler nasıl yasalar çerçevesinde cezalandırılıyorsa hayvanlara eziyet edenlere de benzer cezalar verilebilmeli diye düşünüyorum.
Bazen köpekler bizi idare eder. Tıpkı körlere verdikleri hizmetler gibi... Bazen de biz... Hoşça ve sağlıklı kalın.
