İnsanlık suçu

Türk Ceza Kanunu’nda işlenen her suçun cezası, yine her suçun zaman aşımı süreleri de vardır. Örneğin ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası gerektiren bir suç işleyen failin durumu kırk yıl geçmesi ile, verilmesi muhtemel ceza verilse de artık ceza infaz edilemez.

Bu, müebbet hapis cezalarında otuz yıl, yirmi yıl ve daha fazla hapis cezalarında yirmi dört yıl, beş yıldan fazla hapis cezalarında yirmi yıl, beş yıla kadar hapis ve para cezalarında on yıl geçmekle belirtilen sürelerin geçmesi ile verilmesi muhtemel cezalar infaz edilmez.

Birçok ülkelerde bu durum farklı dizayn edilmiştir. Örneğin, ABD’nin birçok eyaletlerinde ölümle sonuçlanmış cinayetlerde böylesine bir cezada zaman aşımına rastlanmamaktadır. Bizim hukukumuzda da soykırım ve insanlığa karşı işlenen suçlarda zaman aşımı yoktur. Failleri, aradan elli sene geçse bile, yakalandıkları takdirde muhakeme edilir ve suçlu bulunursa cezalandırılır.

SOYKIRIM SUÇU NEDİR

Maalesef 1915 yılı Ermeni olaylarını, Avrupa devletleri soykırım olarak değerlendirmekte, yüzyıl önce, bir yanda Osmanlı vatandaşlarının diğer yanda Ermeni vatandaşlarımızın, maruz kaldığı kasıtsız ölümleri soykırım olarak nitelemişlerdir. Biz istediğimiz kadar “gelin tarih arşivlerimizi açalım” diye bangır bangır bağıralım onlar, peşin hükümlerle, milletimiz mahkûm etmenin yolunu iftira ederek değerlendirmektedir.

Bizim ceza kanunumuz soykırım suçunu şöyle tarif etmektedir. “Bir planın icrası suretiyle, milli, etnik, ırki veya dini bir grubun tamamen veya kısmen yok edilmesi maksadıyla bu grupların üyelerine karşı aşağıdaki fillerden birinin işlenmesi soykırım suçunu oluşturur.” Demek ki, bir fiilin soykırım olabilmesi için planlı bir hareket, ayrıca, milli etnik ırki veya dini bir grubun yok edilmesi maksadına yönelik bir fiilin olması gerekmektedir.

Nedir bunlar:

Kasten öldürme, bedensel veya ruhsal bütünlüklerine ağır zarar verme, bir grubun tamamen veya kısmen yok edilmesi sonucunu doğuracak koşullarda yaşamaya zorlamak... (vb.) Şimdi siz, 1915’te en az Ermeniler kadar kıyıma uğrayan bizim dedelerimizin böylesine akıl ve mantık dışı bir fiili yapacak kadar zamanı bulunduğuna nasıl kani olabiliyorsunuz. Osmanlı vatandaşları, kaçmaktan kovalamaya vakit bulunmadığı gerçeği varken...

İnsanlığa karşı işlenen suçlara gelince:

Toplumun bir kesimine karşı bir plan doğrultusunda, sistemli olarak işlenen suç türüdür ki, kasten adam öldürme, hürriyetten yoksun bırakma, cinsel saldırı, çocukların cinsel istismarları vs.

Bu suçları işlemek için örgüt kurulması halinde, faillerinin on yıldan on beş yıla kadar cezalandırılması gerekir. Ülkemizi Yüce Allah, bu tür suç faiillerinden korusun. Hoşça kalın...