Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Bugün bir kez daha anlaşıldı ki tek hedefimiz Atatürk ve O’nun söylemleri olmalı. Geçtiğimiz aylarda sunduğum yazılarda, öğretmenlerimize hep aynı şeyi öğütledim.

        Türkiye’yi tanımak için Atamızın “Nutuk” diye adlandırılan büyük eserinin çocuklarımıza okutulmasında, ayrıca “Şu Çılgın Türkler” kitabının Milli Eğitim Bakanlığı’nca okullara tavsiye edilmesinde büyük fayda görüyorum.

        Atatürk sevgisi, yurt sevgisi ile bütünleşmiş olmasaydı bugün bu vatan ipsiz, sapsız bir güruhun elinde olacaktı.

        15 Temmuz gecesi gördük ki, vatandaş ellerindeki sopalarla, ağır tankların önüne yatıyor ve onları engelliyordu.

        Hiçkimse15 Temmuz’a sahip çıkmasın. 15 Temmuz millet demektir. Millet, belki son 75 yılda ilk defa kucaklaştı.

        Birbirine sarıldı.

        Peki, ne oldu... 7 Ağustos Yenikapı mitinginde tüm siyasi partilerin bayrakları indirildi. Tarafsız ve partisiz bir millet doğdu.

        Bitmedi. Ağustos ortalarına kadar şehirlerin meydanlarında hürriyetin, adaletin, demokrasinin, anayasanın ve hukukun üstünlüğünün, yargı bağımsızlığıyla tarafsızlığının nöbetini tuttular.

        EDEBALİ’Yİ HATIRLA

        Geçen hafta yazdım. Bir daha yazıyorum. Bize 1298-1300 senelerinde yol gösteren büyük filozof ve aydın Şeyh Edebali’den bazı öğütler vardır. Bu öğütler bana, sana değil özellikle iktidarda olanlar için verilmiştir. Ne diyor bir bakalım;

        Ey Oğul, insanlar vardır, şafak vaktinde doğar, gün batarken ölürler. Unutma ki dünya sandığın kadar büyük değildir.”

        Hırsımız, bencilliğimizdir...”

        Ey Oğul, güçlüsün, kuvvetlisin, ama bunları nerede ve nasıl kullanacağını bilmezsen sabah rüzgârlarında savrulur gidersin.”

        Kendini başkalarıyla kıyaslarsan ya mutsuz ya kibirli olursun. Çünkü her zaman senden iyi ve kötü durumda birilerini bulursun.”

        Ey Oğul sabretmesini bil.”

        Vaktinden önce çiçek açmaz. Şunu da unutma, insanı yaşat ki, devlet yaşasın.”

        Evet, 1 Eylül tarihinde adli yılın Ankara’da devlet başkanının isteği doğrultusunda yapılmış olması bugün de, yarın da gündemi işgal edecek gibi görünüyor. Nitekim 80 bini aşkın avukatı temsil eden Türkiye Barolar Birliği ile dünyanın en büyük 2. barosu olan İstanbul Barosu, açılışlara gitmediği gibi farklı değerlendirmeler yaptı.

        BAROLARIN BİLDİRGESİ

        Örneğin İstanbul Barosu, “Anayasanın meşruiyetini, demokrasiyi, hukuku, yargı bağımsızlığını... Bizler hiçbir zaman iktidarın yanında veya karşısında olmayıp demokratik laik sosyal hukuk devletinin yanında olduk. Yön duygumuzu hiç yitirmedik... Teslim olmadık boyun eğmedik...” derken, Türkiye Barolar Birliği de “devletin birliği 79 milyon insanımızın her türlü ayrımcılıktan korunması ve kucaklaşmasını, katılımcı demokrasi, laik düzen, sosyal devlet, hukukun üstünlüğü, kuvvetler ayrılığı, adli yargılama, bireyim özgürlüğü ile refahı, kuvvetler ayrılığı, ayrıca Atatürk’ü, şehitlerimizi ve gazilerimizi şükranla anıyoruz” diyerek Atatürk’ün bir cümlesiyle 1 Eylül beyannamesini noktalamıştır.

        Ne diyor Atatürk:

        Adalet gücü bağımsız olmayan bir milletin devlet halinde devamı kabul olunmaz.”

        Bunların içinde “hayır” diyeceğimiz hiçbir cümle, fikir, ihanet, ayrımcılık var mı Allah aşkına... Hepimiz bu ülkeyi seviyoruz. Ancak nazar değecek diye korkuyorum.

        İHTİLAF ÇIKARSA KÖTÜ

        Son 70 yılda Türk Halkı ilk defa anlaşmış, 15 Temmuz ve 7 Ağustos’ta birlikteliğinin imzasını sokaklarda ve meydanlarda kanlarıyla atmıştı.

        Bu birlikteliği bozanlar veya öyle görünenler çok iyi düşünmelidirler. Bir daha kolay kolay bulunamayacak yüce bir sözleşmedir bu.

        Şimdi önümüzde, yeni anayasanın kaleme alınması vardır. Eğer burada da bir ihtilaf çıkarsa, bu ayrışmaları telafi etmek yıllara mal olur.

        Oysa biz, bugün Doğu ve Güneydoğuda hükümetimizin, terör bozuntularıyla sonu gelmeyen mücadelesini ve Suriye hareketini gönülden destekliyoruz.

        Gelin artık her türlü kavgayı bırakalım. Birbirimize sarılalım.

        Güzel ülkemize sahip çıkalım. Bugün “insanı yaşat ki devlet yaşasın” günüdür.

        Sağlıklı, huzurlu bayramlar dilerim...

        Diğer Yazılar