Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        KEMAL Sunal’ın eşi Gül Sunal’ın Kemal isimli kitabı çıkıp oyuncunun hayatı yeniden ortaya açılınca düşündüm, en efsane komedyenimiz oysa ben neden hiç Kemal Sunal filmi bilmiyorum? Bir filminde otobüs yolculuğu sırasında birilerinin üzerine yoğurt döküşünü hatırlıyorum bir tek. Hababam Sınıfı ve Züğürt Ağa gibi karma ya da Şener Şen’li filmlerini bilirim ama diğerleri hep uzağımda. Bu sefer sesli düşündüm konu hakkında, hatta babamı arayıp bizim evde yasaklı mıydı bu oyuncu diye sormayı bile aklımdan geçirdim. Sonra günümüz şartlarıyla karşılaştırma kafasına geçtim. Şimdi de ailede Şahan Gökbakar filmleri izlenmiyor. Dolayısıyla onun filmlerinden de haberim yok. Şahan’ın filmlerinin şimdiki popülerliği de Kemal Sunal’ın dönemiyle boy ölçüşür herhalde! Demek ki konunun yasakla değil zevkle alakası varmış. Dönemin Kemal Sunal’ı Şahan Gökbakar olduğuna göre otomatikman Kemal Sunal da kendi döneminin Şahan Gökbakar’ı olmuyor mu? Ben neden Kemal Sunal filmlerinden bihaber olduğumu çözdüm. Ama bunu dile getirdiğim için yiyeceğim lafları şimdiden heyecanla bekliyorum. Toplumdan uzaklaşanı vuruyorlar bu ülkede. Konu basit olsun ya da olmasın...

        Cinayet hayalleri

        BASININ daha çok “Sevgilisiyle iki kardeşi oynayacak” diye haber yaparak ilgilendiği Yasemin Allen ve Armağan Oğuz’un oyunu ‘Cinayetle İlgili Tatlı Hayaller’i izledim. Hayal Kahvesi’nin altındaki Hayal Perdesi’nde gerçekleştirilen oyun Albert Camus’nün romanından uyarlandığı için biraz ağır. Yasemin Allen televizyon ekranlarında göründüğünden çok daha iyi tiyatro sahnesinde. Çatlak bir kız kardeş rolünde inandırıcılığı maksimumda. Armağan Oğuz’u tiyatro sahnelerinde daha önce şeytan olarak izlemiştim, şimdi de evin efendi oğlu olmuş. Her şekilde sahne tozuna yakışanlardan. Oyunun kıyafetlerini Alexander Kokoskeriya hazırlayınca fark ettim ki tiyatro sahnesinin de sağlam moda editörlerine ihtiyacı varmış cidden.

        Sophia’dan dikiz!

        GÖRDÜĞÜNÜZ bu fotoğraf 1955 yılında çekilmiş. Dönemin en popüler oyuncusu Sophia Loren ve seks sembolü Jayne Mansfield’ı aynı karede görüntüleyen bu fotoğrafın sırrı çözüldü. Sophia Loren’in kıskançlıkla o bakışı savurduğu düşüncesi yıllardır her yorumlayana malum olsa da sonunda işin sırrı çözüldü. Entertainment Weekly, Sophia Lauren ile yaptığı bir röportajda bu konuyu açmış ve efsane oyuncu konuya açıklık getirmiş. “Resme bakın, gözlerim nereye dikilmiş? Onun memelerine gözümü dikmişim, çünkü tabağıma girmelerinden endişelenmiştim. Zaten yüzümdeki korku ifadesini de görebilirsiniz” gibi tatlı bir açıklama yapmasıyla yılların sırrı da çözülmüş oldu. Bizde böyle ölümsüz fotoğraflar var mıdır, yoksa bizimkiler tamamen profesyonelce davranıp fotoğraf karelerine bir şey yansıtmaz mı, merak ettim şimdi.

        Havan kime?

        YURTDIŞI pop dünyasının mantığı o kadar profesyonel yürüyor ki, artık Türk isimlerin pazarlaması eskisinden daha fazla sırıtmaya başladı. MTV ödül töreninde sahneye çıkan Nicki Minaj’ı görünce aklıma geldi. İlk önce ağır bir şarkıyla sahneye çıktı, kimse pek sallamadı ama daha sonra bacaklarını aça aça Anaconda’yı söylemeye başlayınca ortalık karıştı. Bizde televizyon programına katılan ya da gece kulüplerinde sahneye çıkanlarda hâlâ bir “assolist” özentiliği gözleniyor. Bu pozlarda bildiğiniz hoppidi Türkçe pop şarkılar birleşince ortaya çıkan görüntü kimseyi tatmin etmiyor. Kendini büyük şarkıcı zanneden popçular şöyle bir havalanıyor o kadar. Ama zaten onlara çevrelerinin çektiği kuyruk yağı bu havalanma için yetiyor olmalı.

        Diğer Yazılar