Gece hayatının Maşuka'ları
‘ULAN İstanbul’ dizisiyle hayatımıza giren Maşuka karakterinden bahsediyorum. Demet Gül’ün canlandırdığı karakter ve diziden bahsedeceğim ama önce gerçekle buluşturma seanslarına girişilsin. Diziyi bilmeyenler için Maşuka, Almanya’dan yeni gelmiş, biraz rahat bir tip. Erkeklere biraz fazla ilgisi var ve duygularını saklamayıp söyleyiveriyor. Duygular da derin aşk hikâyeleri çıkaracak cinsten değil, biraz seks odaklı. Toplumda “İçinde ne yangınlar kopuyor kim bilir” diyebileceğiniz, selam verseniz üzerinize çıkacak cinsten. Bu diziden sonra gece hayatının Maşuka’ları gözüme daha komik gelmeye başladı. Ortama giren her çekici erkeğe Maşuka tadında yaklaşan kadınlar var. Avına usulca yaklaşıp tanışmak üzere elini uzattığı ve adını söylediği andan hemen sonra yazmaya başlıyorlar. Biraz şakayla karışık, biraz ya tutarsa hesabı avına “Benim olmalısın” mesajını açık açık veriyorlar. İşleri konusunda yardım etme sözleri, başka bir davete çağırmak gibi klasik numaralar ortaya atılıp hemen telefonlar isteniyor. Öyle utanıp sıkılmak yok. Dışarıdan aşırı şekilde adama yazıyor olmalarının fark edilmesi de bir çekingenlik yaratmıyor maşallah. Söz konusu saldırı geçtikten sonra çocuklar genelde “Bu neydi şimdi” ya da “Eve gidip gelse miydik?” arasında tepkiler veriyorlar. Sanıyorum ki normal şartlarda hiçbir şansları olmayan kadınlar yırtıklıkla arayı kapatmaya çalışıyorlar. Bu kadınları Maşuka’dan ayıran bir taraf var tabii. Bahsettiğim kadınlar karşılarına çıkan her çekici erkeğe akıllarınca belirledikleri metotları uygularken, Maşuka zavallım, gözü Kandemir Bey’den başkasını görmüyor. Bizim kadınların yanında Maşuka aşırı normal kalıyor.
DİZİ DÜNYASI
Şimdi diziye dönebiliriz. ‘Yalan Dünya’nın yayından kaldırılması acı haberinin üzerine izlediğim tek Türk dizisi olarak kalan ‘Ulan İstanbul’ her bölümünde beni güldürmeye devam ediyor. Bir kere Şebnem Bozoklu ne kadar komik bir kadın. Onun sahnelerinden Instagram videoları yapasım geliyor sürekli. Maşuka rolünü oynayan Demet Gül zaten yukarıda uzun uzun anlatıldı. Böyle bir karakter şu dönemde çok değerli. Zihni Göktay’ın sahneleri ise ayrı bir merakla bekleniyor. Ayta Sözeri, şu ara izlemekte olduğum 15. bölüm itibarıyla çok az gözüküyor, biraz daha olaya dahil olsa ne güzel olur derken, kaç bölümdür tempoyu düşürmeyen yönetmen Murat Onbul’a da sevgiler göndermek kalıyor.
Pucca’nın hayatındaki Murat Boz faktörü
GEÇTİĞİMİZ hafta vizyona giren ‘Hadi İnşallah’ın galasını kaçırınca sinemada yakalamak üzere yola çıktım. İnternetten bileti aldıktan 10 dakika sonra Murat Boz’la yolda karşılaşınca filmin kozmik değeri de benim için arttı. Bir kere hikâye Pucca’nın kitabından uyarlama olduğu için merak katsayım zaten tavandı. Pucca ile vakit geçirirken kahkaha krizine girdiğim çok olduğu için film halini görmek için sabırsızlanıyordum doğrusu. Filmle ilgili ilk merak edilen “Murat Boz nasıl oynamış” sorusuna daha onuncu dakikada pozitif yanıt veriyorsunuz. Ekran enerjisi harika olan starımız beyazperdeye de hızla uyum sağlamış. Filmin sonundaki Kayahan şarkısıyla gönlümüzü alan Boz’un yeni film projelerini de merakla bekleyeceğiz anlaşılan. Salondaki genç kızların bir kısmının Murat hayranı olduğu anlaşılırken bir baktım orta yaşlı kadınlar da Murat’ın her çıkışında kahkahayı basıyor. Murat’ın hayran skalası gençleri çoktan aşmış. Büşra Pekin ise tam bir komedyen. Her sahnesine her mimiğine mi gülünür, valla öyle oldu. Harika bir Pucca olmuş. Türk yapımı romantik komedi nasıl olur sorusunun cevabı niteliğindeki film sizi kara kıştan çekip çıkarıyor.
