Bunu anlatmamam gerek ama...
MERYEM Uzerli Almanya’daki günlerini mumla arıyor mudur acaba? Sessiz sakin çocuğunu büyütürken iş hayatı için İstanbul’a dönünce magazin sayfalarından düşmez oldu normal olarak. Herkes onun Ozan Güven’le birlikteliğini uzunları yakmış ilgi içinde izleyedursun, beni hakkında çıkan başka bir haber ilgilendirdi. Yakın çevresine söylediği “Ben çapkın bir kadınım, Almanya’da takıldığım 3 kişi var” sözü nasıl olduysa ortaya düşüvermiş. Kendisi sonradan Instagram hesabından haberi yalanlamış belki ama konu olarak incelemek istediğim olayın doğruluğu değil zaten. Yakın çevrenin bildiği sırların nasıl ortaya döküldüğü beni daha çok ilgilendiriyor. Starların hepsinin güvendiği bir yakın çevresi vardır, onlara tüm hislerini, yaşadıklarını açarlar normal olarak. Aile içinde sırlar pek dolaşmaz sanıyorsanız yanılıyorsunuz. İşte o sırlara sahip insanlar da bu anlatılanları dedikodu şeklinde şehre sunmak üzere yola çıkar. Kendimden biliyorum, benimle karşılaştığında “Bunu anlatmamam gerek ama...” diye söze başlayıp dedikoduyu bırakıp giden o kadar çok ünlü yakını tanıyorum ki. Aynı şekilde diğer gazeteci arkadaşlarıma da aynı muamelenin yapıldığına eminim. Yoksa bu kadar gizli kapaklı yaşananların ortalığa başka şekilde düşmesi mümkün mü? Bu devirde en zor şey arkadaş seçmek, hakkınızda başkalarına konuşmayan arkadaşınız olduğuna emin misiniz, bunu bir gözden geçirin. Ben emin değilim mesela.
Adios Ricky
RICKY Martin’in ülkemizdeki etkisi bir başka. Şarkıları ile olmasa da tavırlarıyla kalbimizi kazananlardan. 10. albümünü haber veren Adios adlı single piyasaya sürüldü. Her zamanki Latin ritimleriyle aramıza gelen Martin, bu sefer bize sürpriz yapıp şarkının remikslerinde “Supermatik” adıyla tanınan Doruk Öztürkcan isimli Türk DJ/Prodüktör ile çalışmış. Albümün içindeki 12 şarkının hayranlarına yazılmış birer mektup olarak kabul edilmesini isteyen sanatçıyı umarım bir kez daha ülkemizde izleriz.
Kozmonot oldu!
AÇILDIĞI ilk hafta gidip yazdığım Topağacı’ndaki Kozmonot’a geçen cuma gecesi bir daha uğradım ve o da ne; adım atacak yer yok. Masanın etrafında toplanıp sohbet edenler, baş başa yemek yiyen sevgililer, ortada dans eden gençler derken tam bir mahalle pub’ı olmuş çıkmış Kozmonot. Hemen yakınlarındaki Mahalle’nin yakalamaya çalıştığı enerji Kozmonot sayesinde Topağacı’na gelmiş bulunuyor. Hal böyle olunca iki aya kalmaz Topağacı’ndaki mekân sayısı hızla artacak. Orayı da bitirmesek bari.
OLAN-BiTEN
- İSKENDER Paydaş, “Geçmişte şatoda bir elit düğününe gittim, Fransız DJ, Serdar Ortaç şarkısı çaldı” açıklaması yapmış. Bu durumu ultra değişik bir olaymış gibi anlatan Paydaş’tan hikâyenin başını dinlemek isterim. Paydaş’ın öve öve bitiremediği Ortaç şarkısından önce çalan şarkı neydi acaba? Arabik ezgili bir şarkı mı yoksa Fransız şansonlarından biri miydi?
- ÜLKENİN geldiği hale bayılıyorum. Rüzgâr nereden eserse o tarafa eğilen herkes hayat gurusu oldu, diğerlerine ders veriyor. Son dersimiz de Tuğçe Kazaz’dan geldi. Namaz kılmanın bir nevi cimnastik gibi olduğu hiç aklınıza gelmiş miydi? Bu hayatta Tuğçe’den öğreneceğimiz şeyler de varmış demek ki, müthiş bir buluş!
- NİŞANTAŞI bu sene süslenmeyince ortaya çıkan tartışmaları bir kenara bırakırsak, 31 Aralık gecesi için bol seçenek sunan bir program da yok açıkçası. Ortalıkta Sıla’nın ve İrem Derici’nin yeni yıl gecesi afişleri var ama hepsi bu. Artık parasızlıktan mı, mutsuzluktan mı, halsizlikten mi bilinmez ama yılbaşı kafası yavaştan bu ülkeden gidiyor galiba.
