Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        MİLANO erkek moda haftasında hızlı bir şekilde defileleri takip ederken, eşzamanlı yapılan cool event’ler konusu da İtalyanların birbiriyle yarıştığı konular arasında. Pazartesi akşamı katıldığımız Prada Journal ödül gecesi de onlardan biriydi. Prada merkez binasının yanındaki dev showroom, bu seneki moda haftası için yerden tavana kadar yeniden inşa edilmiş, sonuç olarak biraz karanlık ama fazlasıyla elegan bir hale getirilmişti. Davetin amacı Prada’nın artık geleneksel hale gelen makale yarışmasını kazanan yazarların hikâyelerinin okunmasıydı. Hemen olayı sıkıcı bir kütüphane gecesiyle bağdaştırmayın, çünkü hikâyeleri Dane DeHaan, Ansel Elgort, Miles Teller gibi Hollywood ünlüleri okuyordu. Baştan aşağı Prada tasarımlara bürünen genç oyuncular mekânın en görünen yerlerinde hikâyeleri okurken, biz de filmlerine bayıldığımız oyuncularla bir arada olmanın heyecanını bastırmaya çalışıyorduk. Ortama uygun bir şekilde hemen herkesin siyah giyindiği gecenin tek renkli kişisi Anna Dello Russo’ydu doğrusu. Ansel Elgort’un okuduğu hikâyeyi dinlerken gayet rahat bir tavırla boynumun kenarından telefonunu uzatıp genç oyuncunun görüntüsünü aldı. Kim bu telefonunu ağzıma sokan kadın diye arkamı döndüğümde bir an göz göze geldik ve gülümsedi. Amerikalı aktrist Anna Wood ve Missoni Ailesi’nden Teresa Missoni’nin de katıldığı davet cool başladı, cool bitti. Prada Journal’da yayınlanmaya hak kazanan hikâyelerin okunma işlemi bitip kaynaşma bölümüne geçilince hemen soluğu Dane DeHaan’ın yanında aldım. Yakın bir zamanda Daniel Radcliffe ile birlikte oynadığı ‘Kill Your Darlings’ (Sevdiklerini Öldür) filmini izlemiş ve bayılmışken film hakkında konuşmak istedim kendisiyle. Oyuncu daha çok oynadığı bir diğer film ‘Örümcek Adam’ ile ilgili sorulara maruz kalıyor olmalı ki, ‘Kill Your Darlings’i izlemiş olmamla çok ilgilendi ve yeni projelerini anlatmaya başladı. Anton Corbjin’in yeni filmi ‘Life’ta James Dean’i canlandırdığı için çok heyecanlı gözüken aktörü İstanbul’a gelmesi hakkında biraz kışkırtmış olabilirim.

        İstanbul dedikodusu

        MİLANO’DA erkek modası üzerine savaş sürerken önceki hafta Pitti Uomo’da gerçekleştirilen Türk Deri Grubu’nun yaptığı “Modanın Evrimi” başlıklı sergi de konuşuldu. Özetlemek gerekirse, deri grubu Türk tasarımcıları dünyaya tanıtmak için Pitti Uomo’da bir sergiye ve İtalyan Vogue Dergisi’nde yayınlanacak bir ek dergiye imza atmışlardı. Defileler sırasında konuştuğum birçok yabancı moda insanına Pitti’deki bu event’i ve Vogue’un ekini nasıl bulduklarını sordum. Bir tasarımcının cevap olarak “Oldukça fazla buldum” demesi, moda editörlerinin çekimleri beğenmemesi konularını “zevk” olarak nitelendirebilirim belki. Fakat “Vogue İtalya’da verilen bir ek derginin sizin modanızı tanıtacağına inanıyor musunuz” karşı sorusuna cevap veremedim doğrusu. Bu tanıtım için harcanan paraları duyunca karşılığını almak imkânsız gibi geldi bana. Sanırım Türk Deri Grubu’nun bizim düşündüğümüzden başka bir stratejisi ya da çok fazla parası var!

        Milano’da turistsel hatalar

        İLK hatamızı havaalanından otelimize taksi yolculuğumuzda gerçekleştirdik. Normalde 90 Euro olan yolu bize 115 Euro’ya yaşattılar. Aslında İtalya kanunlarına göre 90 Euro üzerine itiraz hakkımız varmış ama bunu sonradan öğrendik. Sonrasında yeme içme meselelerinde masaya bahşiş bırakmadan kalkmak çok sıkıntılı geldiği için bu kuralı da yıktık. Ama İtalya’da yaşayan arkadaşlarımızın ısrarlarıyla küçük restoran ziyaretlerinde bahşiş vermemeye başladık. İtalyanlar bir tek büyük kutlama yemeklerinde bahşiş kabul ediyormuş. Saçma ama işimize gelir tabii. Ardından pazar günü iç bölgelerde açık bir restoran bulmak için çok zorlandık. Saat 19.00’u vurduğu anda ıssızlaşan şehir, pazar günleri iyice fena oluyormuş. Akşamüstü 17.00’de içeri girdiğimizde mutfağın kapalı olduğunu söyleyen bir mekânla karşılaştık mesela, çok şaşırtıcıydı. Birçok yerde siparişi vermeden önce kasaya ödeme yapma şekli de bir tuhaftı. Son ayrıntı ise marketlerde ya da pazarlarda rastladığınız meyve tezgâhlarına dokunmak isterseniz plastik eldiven takın, yoksa büyük olay çıkarıyorlar.

        Diğer Yazılar