Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        HAFTA sonu veganlar tarafından başlatılan “Kedi ve köpek için vegan mama alabilme imkânı” başlıklı imza toplama kampanyası bayağı popüler oldu. Popüler oldu da dalga geçilmek adına oldu tabii. Yok “Panterler de vegan olsunmuş”, yok “Hayvanları eve hapsetmek yetmiyormuş gibi bir de etlerinden ne isteniyormuş” falan filan. Tamam, konu hakkında sığ sularda yüzecek kadar bilginiz varsa evet çok eğlenceli, dalgaya gayet müsait bir konu. Ama vegan olmanın temelinde yatan canlı bir şey yememe mantığı dikkate alınsa konunun dalga geçilecek bir yanı yok aslında. Şahsen bir veganın kedisini vegan mamasıyla büyütmesinin derdinin neden insanları gerdiğini anlayamıyorum. Biz hayvanları sırf doyalım diye öldürüyoruz, doğa için hiçbir şey üretmeden tüketimin dibine vuruyoruz, siz de vurun mantığından başka bir şey değil bu. Önünüze pofidik bir t-bone steak olarak gelene kadar o zavallı hayvanın hangi koşullarda yaşadığına bakmadan, “Doğanın kanunu bu kardeşim, bazı hayvanlar yenmek için doğmuştur, ne yapabiliriz” klişesine sığınmak mümkün tabii. Çok doğru bir mantık; bazı hayvanlar sizin önünüze tabakta gelebilmek için kafeslerde, yarı havasız ortamlarda, size daha tombik gelsin diye yürümesine bile izin verilmeden yaşatılsınlar, siz de buna doğanın kanunu deyin, yok öyle yağma! Veganlara her seferinde yapılan bu saldırı bana daha çok kedi uzanamadığı ete murdar dermiş kafasını hatırlatıyor. Bir anlamda klasik Türk kafası da diyebiliriz. Anlayamadığın ya da poponu kaldırıp yapmaya cesaret edemediğin her şey ile dalga geç. Veganları bir kenara bırakıp ortadaki asıl meselenin hayvanlar olduğuna dikkat edebilecek cesareti olan var mı aranızda? Yoksa “Bazı canlılar biz beslenelim diye yaratılmıştır” tanrısallığına kapılmaya devam mı?

        YEMEDİĞİNİ YEDİRME!

        Veganları korumaya çalışan bir yazı olarak algılanmasın lütfen, vegan değilim, et-tavuk yemiyorum ama süt ürünleri-yumurta tüketiyorum. Derdim insanların kendini hiç ilgilendirmeyen konularda karşısındakini aşağılama moduna nasıl bu kadar rahat geçtiğiyle alakalı. Ağzınıza attığınız an tavuk olmadığı çok belli olan hormon dolu şeyleri nasıl tükettiğinizi ben anlamıyorum mesela. Ama kalkıp “Tavuk yiyeceğinize gidip streoid iğnesi yaptırın, o da hormon ama en azından kaslarınız gelişir” diye bir mantık yürütmüyorum. Çok uzun süredir üzerinde GDO içermez uyarısı olmayan hiçbir market ürününü tüketmiyorum. Sağlığımı iki dakikalık çerez zevkine tercih ettiğim için kendi adıma bu yöntemi yol edindim. Sonra düşündüm ki kendim yemiyorum belki ama kedime neden katkı maddeli şeyler yediriyorum. Veterinerimin tavsiyesiyle GDO içermeyen kedi mamalarını keşfettim ve şimdi onları GDO’suz mamayla besliyorum. Son yıllarda kansere yenilen kedi-köpek hikâyeleriyle çok sık karşılaştığım için en yakın arkadaşlarıma bildik ünlü mamalardan veremeyeceğime karar verdim. Hormon deposu tavukları, etleri yemiyorsam neden onlardan yapılan mamayı en yakın arkadaşlarıma yedireyim ki? Bu mantıkla hareket edince veganların kampanyasını destekliyorum, Türkiye’ye o mamalardan gelirse ben de kedilerimi o şekilde beslemeyi isterim. Dalga geçmeyi bir kenara bırakıp vegan mama türlerini araştırırsanız hayvanların beslenmesi için gerekli her şeyin içinde olduğunu görürsünüz. Hoş bu geçilen dalgaların birçoğunun hayvan sahibi olmayan insanlar tarafından yapıldığına eminim aslında! Bayılırız en alakasız konulara burnumuzu sokmaya.

        VEGANLAR NE İSTER?

        Twitter’da genel olarak üzerinde konuşulan bir şey de “Veganlar neden herkesi vegan yapmaya çalışıyor” sorusu. Evet, bazı veganlar işi zorlama sınırlarına dayandırıp can sıkıcı olabiliyorlar. Bu bazı eşcinsellerde de görülen azınlık psikolojisinden doğan saçma bir kibir. O duruma ben de karşıyım ama herkesin vegan olmasını arzulama nedenlerine karşı değilim. Sonuçta hayvanlar ölmesin diye yapılan hiçbir şey beni rahatsız etmiyor. Olaya veganlar çıldırmış olarak değil de hayvanseverlik adına bakarsanız bir derece daha iyi anlayabilirsiniz belki.

        Diğer Yazılar