Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        AYLAR önce bir Arzu Kaprol buluşma seansında dinlemiştim olacakları. Hologram bir defile yapacağı için çok heyecanlanan tasarımcının o günkü heyecanını Vodafone Dijital Dönüşüm Zİrvesi yapılıp bittikten sonra daha iyi anladım. Haliç Kongre Merkezi’nin devasa sahnesi mapping sistemiyle giydirilip dijital bir dünya yaratıldı ilk önce. Sonra salona yağmur yağdırıldı ve o damlalardan Kaprol’ün tasarımları oluştu. Dijital mankenler ile gerçek modellerin birleşiminden oluşan defileyi izlerken, teknolojinin artık nerelere varacağını kestiremez olduğumuzu da düşündüm. Sahnede olup biteni takip etmekten Kaprol’ün tasarımlarını takip etmek zorlaşsa da güçlü ve fütüristik tasarımlar vardı podyumda. Ön sıra Nilüfer, Leyla Alaton, İnci Aksoy, Şebnem Ferah, Işın Görmüş gibi güçlü kadınlar tarafından kapatılmış, bu sayede tasarımcıyı en yakın arkadaşları bu büyük defilesinde yalnız bırakmamış oldu. Defile müziklerini dijital sesleri harmanlayarak ortaya çıkaran Mercan Dede ise defile sonrasında yapılan after party’de bizi eğlendirdi.

        Gündelik mevsim değişikliği

        DİJİTAL Dönüşüm Zirvesi’ndeki bu harika defileden sonra teknolojik modanın denemelerinin yapıldığı bölüme geldi sıra. Arzu Kaprol’ün tasarımı üzerinden teknoloji tasarımcıları Hilal Koyuncu ve Burcum Türkmen’in üretimini yaptığı yağmurluğu uzun süre inceledim. Havanın ısısı düşünce kendiliğinden kapüşonu çıkan ve etek boyu uzayan yağmurluk ne güzeldi. Merakla “Ne zaman satışa çıkıyor?” diye sordum ama henüz prototipmiş. Özellikle sabah ince giyinip akşam donduğumuz bahar aylarında ne güzel olur böyle teknolojik şeyler giymek. Olan biten biraz hızlansa olmaz mı yani?

        Güçlü ve Güzel

        BU haftanın magazin olayları sanatla pek iç içe. Abdi İpekçi’ye gittiğinizde karşılaşacağınız bir sergi var ki adı; ‘Güçlü ve Güzel’. Moda fotoğrafçıları Tamer Yılmaz, Ayten Alpün, Ümit Savacı ve Koray Parlak, güzelliğinden vazgeçmeden hayatın içinde var olan 21 kadını hayatın içinde görüntülemiş. Fotoğraflarına bayıldığım Lara Sayılgan, ustası Tamer Yılmaz tarafından görüntülenmişti mesela. Tamer Abi tebrikleri kabul ederken bir yandan da “Nişantaşılılara eğlence olsun diye sergi yaptık” diye her zamanki esprili yaklaşımını yaptı. Farklı meslek gruplarından 21 kadının fotoğraflandığı serginin sponsoru Colgate olunca bütün pozlar gülüyordu tabii.

        İçimdekiler

        GÜLBEN Ergen’in kitabını okumadım ama Ali Eyüpoğlu Miami uçuşunun Londra’ya kadar olan bölümünde okuyup bitirmiş bile. Sağolsun kendisi bize kitabı özetlemiş de okumadan yorum yapmamıza fırsat tanınmış. “Içimdeki güçsüz ile Kâbe’de tanıştım. Onu orada bıraktım. Içimdeki boşlukla Medine’de Efendimizin huzurunda tanıştım. Hayatımda ilk kez hiç oldum...” cümlelerinden anlıyoruz ki Gülben içindeki kitap yazma aşkıyla bu seyahatte tanışmış, döner dönmez de proje haline getirmiş. Tatillerde, ulvi seyehatlerde bile kafa patlatmış yani de asıl içindeki Gülben’le tanıştırsa ya bizi. Tek göremediğimiz yanı asıl kimliği değil mi zaten?

        Diğer Yazılar