Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        HABERTÜRK’TEN Hayati Arıgan’ın uzun uzun incelediği bir ayrılık olayı var. Habere göre Boğaziçi’nde ders veren akademisyen çift olaylı bir boşanma süreci geçiriyor. Amerikalı eşinin genç öğrencilerle kırıştırdığını düşünerek boşanma davası açan Ayşegül Hanım, mahkemeye sunduğu delillere eşinin sürekli GYM’e gittiğini ve dövme yaptırdığını da eklemiş. Şimdi her şey tamam, bir kadın, kocasının kendini aldattığını kendine özel sensörler yardımıyla çözebilir. Kadınlarla bu konunun polemiğine girmek bile gereksiz. Fakat bize enteresan gelebilir ama spor yapmak, kendine bakmak, bir şekilde ömrünü uzatmaya çalışmak her Amerikalının yaptığı bir şey, garip olan nedir anlayamadım. Zaten 40 yaş bunalımının en güzel tarafı bu değil mi, 35’inden sonra hayata dalıp kendini unuttuğun dönemlerin intikamını almak! Spor yapmanın mahkemeye delil olarak sunulmasına inanamadım doğrusu. Ülkece bu kadar mı uzağız bu eyleme? Ayrıca bir kadın bunu önerebiliyorsa erkekler de artık “Karım saçını sarıya boyattı, SPA merkezlerinde çok vakit geçiriyordu” diye dava açabilir pekala. Süresi uzayan evliliklerde kendine bakmayacaksın arkadaş. Bakımlı olursan çatır çatır nafaka paranı alırlar...

        Şampiyon bayağı belli!

        EURO 2016’da şampiyon olan Portekiz’in teknik direktörü Fernando Santos’un bu şerefi yaşattığı ülkesinden 1.2 milyon Euro aldığını duyunca vay dedim, bu hayatta şampiyon takımın teknik direktörü olmak lazımmış! Sonra listenin Türkiye ayağına gelince fikrim değişti, hemen elenen bir takımın teknik direktörü olmak daha avantajlıymış meğer. Fatih Terim’in asla önemsemediği karşılaşmalar karşısında aldığı para tam 3.5 milyon Euro! Adam hem yenildi, hem bize çemkirdi. Hem de şampiyon takımın direktörünün neredeyse iki katı parayı cebine indirdi. E bu kadar kolay yolla bu kadar fazla paraya sahip olsam aynı şımarıklığı ben de yapardım sanırım. Şampiyonanın finalindeki gözyaşları ve kupayı göçmenlere armağan etmesiyle Ronaldo’yu bağrımıza basmayı da unutmayalım tabii. Bizim saçma havalı, özenti futbolcu kardeşlerimizin yanında ilaç gibi geliyor.

        NASIL YANİ?

        - AHMET Hakan’ın suyunu çıkardığı Yunan adaları yazısında, kendisine tepki veren basın çalışanı kadınları “Cicili bicili dergiciler” diyerek hafife alması neydi öyle? Ülkenin en önemli sektörlerinden birinin rantçılar yüzünden nereye geldiğini görüyoruz. Konuyu sulandırmak neden?

        - ŞEYMA Subaşı muradına erdi, çiftimize mutluluklar. Fakat, Tarkan’ın albüm ismi olmasından beri ülkemizde fazlasıyla gündem olan ‘karma yasası’ çiftimizin pek umurunda değil galiba. Hani bir iki sene her şey iyi de, aynı şeylerin başına gelmesinden korkmamak büyük cesaret.

        - MUSTAFA Sandal gençlere örnek olmaya devam ediyor. Bayılır ya, sanatçı örnek olmalıdır klişesine! Al sana hem örnek hem PR. Kolundaki saat yardımıyla sahnede 521 kalori harcadığını ölçen Sandal hem konuşulmanın yolunu bulmuş hem de sağlıklı bir şeyden bahsediyor. Kimin aklına geldiyse güzel işmiş.

        - PRISMA adı verilen bir uygulama ile çektiğin fotoğrafı çizgi film karesine dönüştürüp sanat yapma modası, ‘Pokemon Go’ oyununa karşı. Sokaklar telefonundan kafasını kaldırmadan yürüyen Pokemon avcıları ile doldu. Instagram ise Prisma fotoğraflarıyla. Trend takip etme konusundaki hızımıza hastayım.

        Diğer Yazılar