Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        EVET, Tarkan şarkıları dinlendikçe sevilir, ‘Cuppa’yı da birkaç dinleme sonrasında sevmeye başlarız. Tarkan bu, sevdiriyor, dinletiyor kendini bir şekilde. Ama konu o değil. Konu Tarkan’ın genele hitap etme çabası. Benim gibi birçok insanı Türk popundan soğutan klişelerle dolu bir şarkı yapmış olması. Hani bilirsiniz, “Türkçe müzik dinlemem ama Tarkan hariç” beylik lafını kuramayacak mıyız yani artık? Dön baba dön aynı şarkıyı dinleyemeyecek miyiz ondan? Michael Jackson’ın bile hüsran şarkıları olmuşken ona çok mu yükleniyoruz yoksa?

        Yine de içimde bir umut, tek şarkıyla değerlendirmemek gerektiğini söylüyor. Ama maalesef ‘Vay Anam Vay’ yüksekliğinde bir şarkıyla karşılaşmak beni korkuttu. Sanki Sezen Aksu’nun ‘Şımarık’ döneminde yazdığı bir şarkıyı yeni yeni pazara çıkarıyorlar gibi. Şoke oldum Tarkan, bir an önce albümü piyasaya sür de şaşırt beni!

        Alaçatı’daki asıl sorun

        “ALAÇATI şöyle pahalı oldu, Yunan adası böyle ucuz” tartışmaları son gaz ilerlerken, yaz boyu Alaçatı’da yaşayan bir birey olarak söyleyebilirim ki, çok yakında konuşacak bir şey kalmayacak gibi. Fiyat artışlarının insanın keyfini kaçırması bir yana, Alaçatı’daki kültür tamamen değişmek üzere. Küçük, modern bir köyken gelenlerle, sayıları onlara varan kebapçılarla birlikte Alaçatı misafirlerinin profili tamamen değişmekte.

        Hacımemiş yakınlarındaki çay bahçesinde kuzu çevrildiğini gördü bu gözler. Deli’nin biraz ilerisinde gerçekleşen bu olay, Alaçatı’daki kültürel değişimi özetliyor bence. Eskiden gözü Bodrum’dan başka bir şey görmeyenler şu anki Bodrum’a katlanamıyorsa, Alaçatı müdavimlerinin de eski tadı yok. Pahalı olsun ve belli insanlar gelsin diye yapılan projenin buraya dayanması çok üzücü. Kebapçılara yeni yeni alışmışken ana meydanda kuzu çevrilmesi ağır geldi bana. Vejetaryen olduğumdan değil, Alaçatı sevdalısı olduğumdan...

        Nice için gözyaşı

        IŞİD militanları bütün dünyanın korkusu olma yolunda ilerliyorlar. Milli bayramlarını kutlamak üzere bir araya gelmiş, hayatlarındaki derdi-tasayı bayram coşkusuyla kenara bırakıp kendilerini coşkulu kalabalığın arasına bırakmış insanlar, üzerlerine kamyon sürülmek suretiyle öldürüldü. Bu işi yapanlar ne kadar caniyse, katliamla dalga geçip “Kesin kamyonun freni patlamıştır” gibi espriler yapan da o kadar cani.

        Olayın tek ferahlatıcı tarafı, her katliamda dalga geçen sayısının giderek azalması. Fark etmezler zannediyordum ama insanlar yaptıkları yorumların insanlık dışı olduğunu her katliamda biraz daha fazla anlıyor. Bu bile sevindirici.

        Genine göre rejim

        GEN haritalanması bir süredir yükselen değer olarak bilim dünyasında ilerliyor. İnsanın vücut fonksiyonlarının bilinmesi ve genetik hastalıklarının analizi için herkesin bu konuda aydınlanması şart. Dünya bu trendle ilerlerken, gen haritasıyla ilgili diyetler de ortaya çıkar tabii.

        Eskiden binlerce dolara patlayan kısa bir işlemden sonra size özel DNA analiz sonuçlarını ortaya çıkaran DNAFit, yeni trend. Bir çubuk yardımıyla ağzınızdan aldığınız doku parçacıklarını Londra’daki laboratuvarlarına gönderip analiz ettirerek ilk işlemi tamamlıyorsunuz. DNA örneğiniz üzerinden size özel hazırlanan rapor, genel sağlığınızı iyileştirmek için beslenmeniz ve yaşam tarzınızda değişiklik yapabilmeniz için kullanabileceğiniz genetik sonuçları size sunuyor. Her diyetin her bünyede yararlı olmadığı gerçeğini kabul edersek genlerinize göre size sunulan yolları takip ederek daha kısa sürede istediğiniz yola giriyorsunuz. Kişisel genetik değişkenlerinize bağlı olarak bünyenizin diyet, egzersiz ve yaşam tarzınıza nasıl cevap verdiği araştırılıp size sunuluyor.

        Yani genlerinizi değiştiremeyeceğinize göre yanlışlarınızı fark edip yaşam tarzınızı değiştirebilirsiniz sevgili rejimseverler.

        Diğer Yazılar