Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        YIL 2016’ydı ve hâlâ Türkiye’de erkek şarkıcılar Tarkan olmak için kadınlar ise Ajda ve Sezen arasıda dolanıp bir yerlere gidip gelmeye çalışıyordu. Müzik dünyası için genel söz ise herkes için geçerliydi, herkes aynı tarz üzerinden aynı şarkıları yapıp risk almadan para kazanıyor! Bu yüzden uzun süredir popüler dünyada yeni bir şey yok. Heyecanlandıran bir slogan şarkı sözü oluyor sadece, müzikler artık neredeyse hep aynı. Bu konunun eleştirisini sürekli yaparken yaz başı Demet Akalın’dan bir şarkı geldi: ‘Şerefime Namusuma’. Adı itibarıyla önceki Demet şarkılarından hiçbir farkı olmadığını düşündüğüm için kenara koydum şarkıyı. Sonra biraz geç de olsa keşfedip yazın en iyi şarkılarından biri olarak ilan etmemi boşverelim, konu o değil. Konu Demet Akalın’ın o bildik çakmalı geçirmeli tarzından bir adım uzaklaşıp dans müziği sevenlerin hoşuna gidebilecek bir çalışma yapması. Arada giren ud benzeri beat’leri ve Demet’in ille tarzımı ortaya koyayım diye gırtlak yaptığı bölümü saymazsak sağlam bir dans şarkısı.

        Hani bana göre (farklı olduğu için) en iyi Demet şarkısı ‘Olacak Olacak’ ise bu da ikinci. Kulüplerde dinleme işine laf edemem ama evimde ilk kez bir Demet Akalın şarkısını açıp dinlemişimdir herhalde, o derece. Şarkı bir hayli güzelken radyoların rotasyonunda rastlamamış olmam da işin entresan boyutu. Hâlâ ne zaman açsam ‘Pırlanta’, ‘Sabıka’, ‘Giderli Şarkılar’ gibi eski yeni Demet şarkıları bütün radyolardayken ‘Şerefime Namusuma’ yok. Çünkü neden, alışılageldik Demet Akalın şarkılarında olmadığı için! Başta radyocular sonra da halk farklılığı kabul etmiyor demek ki. Harika bir styling’le, hiç elbise değiştirmeden bitirdiği ender kliplerden biri oluşu benim hoşuma giderken, halk diğerini istiyor demek ki. Normal olarak Demet ne yapsın, arada böyle denemeler yapıp yine halkın istediğiyle yola devam edecek. Sadece Demet’in problemi değil tabii bu. Asıl türünüzden uzaklaştığınızda yalnız bırakılıyorsunuz, yıllardır kimlerin kimlerin başına böyle şeyler gelmedi ki. E bu ülkede müzik daha da ileri nasıl gidecek peki? Demet Akalın’ın cesareti bile desteklenmiyorsa, ne olacak bu şarkıların hali?

        Alaçatı değişimi nereye kadar?

        ALAÇATI dönemini kapatıp İstanbul’a gelişte ilk kez Osmangazi Köprüsü’nü kullandım. Yol tamamen bitmemiş belki ama köprünün size hediye ettiği zaman bile çok önemli, kısa sürede evime varabildim. Sonra Ulaştırma Bakanı Ahmet Arslan’ın Çeşme için açıkladığı havaalanı projesi de heyecan verici tabii. Gelecek sene Çeşme’ye insan akışının sürekliliği açısından bu iki nokta çok önemli. Fakat bu sene Alaçatı- Çeşme hattındaki insan profilinin tuhaflaşması nasıl önlenecek? Tek amacı Alaçatı sokaklarında yürüyüp dondurma yemek olan bir kitle merkezi istila etmiş durumda. Bu boş kalabalık yüzünden artık kimse Alaçatı’nın içine girmeyi tercih etmiyor. Takı satan küçük dükkânlardan biriyseniz ya da dondurmacı işletiyorsanız sizden mutlusu yoktur tabii ama diğer iş grupları için Alaçatı’nın can çekişen bir hali var. Büyük olasılıkla Bodrum’un başına gelenleri Alaçatı da yaşayacak ama keşke yaşamasa.

        Olan biten

        - KİBARİYE hastalığını öne sürerek, hamile olduğu konusundaki yalanı için özür diledi. Biz inanmayan haberciler takımı olarak bir iki ay sonra Kibariye’den ‘düşük’ haberi almayı bekliyorduk açıkçası ama bizi yanılttı. ‘Hack’lendim’ mi deseydi acaba, nasıl olsa sosyal medyadakilere inanmıyoruz, ona da inanmazdık ama konu kapanırdı.

        - NEZ 18 yıllık arkadaşıyla evleniyormuş, aralarında “40 yaşımıza kadar kimseyle evlenemezsek birbirimizle evlenelim” diye bir akit var mıydı acaba merak ettim. Arkadaşla evlenmek kimseyi bulamayınca en mantıklı kişiye dönme kafası mı yoksa elinin altındakini görmeme durumu mudur hep merak etmişimdir.

        Diğer Yazılar