Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        TARKAN, Expo’daki konserinde herkesin elinde telefon konseri kaydetmesi durumundan sıkılmış ve seyirciyi fırçalamış. Haber bu şekilde verilmişti yani, orada değildim, olayı bilmiyorum. Ama tüm konserleri telefonu kamera gibi kullanarak kaydedenleri yakınen tanıyorum. Yıllardır her konserde rastladığım bu insan tipi, artarak çoğalmaya başladı.

        Tabii ki hayranı olduğun sanatçıdan kendi ellerinle çektiğin bir fotoğraf anın olsun istersin. Hadi en sevdiğin şarkısını söylerken video görüntüsü de alabilirsin. En olmadı konsere gelemeyen en yakın arkadaşının sevdiği şarkıyı da çek! Ama bütün konseri kaydetmek ne demek? O ortamda telefonuna kaydedilen görüntü de ses de berbatken kaç kere açıp izlersin ki o kayıtları? Eminim maksat arkadaş toplantılarında eşe dosta kayıtları izletip hava atmak. Peki o havayı yakalayacağım diye kaçırdığınız konser ambiyansı ne olacak?

        Hadi onu da geçtim, konser sırasında sürekli gözümüze soktuğunuz o telefonlar ne olacak? (Tabii ki hiçbir şey olmayacak çekimlere aynen devam! Kendimi tatmin için yazdığım bir yazının daha sonuna geldik sevgili okurlar.)

        ‘İçerde’ neler oluyor?

        HAFTA sonu HT Pazar’da yayınlanan röportajla beraber ‘İçerde’ dizisine karşı merak katsayımız uzaya ulaşmışken sonunda dün yayınlanan ilk bölümüyle beraber herkes muradına erdi. Yönetmen Uluç Bayraktar ve Ay Yapım yine herkesi ekran başına kilitleyecek bir iş ortaya koymuş. Oyuncu kadrosu ve senaryosuyla cuk oturan dizinin pazar günü gazetede yayınlanan illüstrasyonlarına bayıldım. Socrates Dergisi’nin kapaklarını da çizen Hüseyin Sadık’ın elinden çıkan çizgi karakterler diziyi de oyuncuları da iyi yansıtmış. Türkiye’de ilk kez bir dizi için bu şekilde bir çalışma yapılmış olması heyecanımızı artırdı. Çizgi roman hayranlarının da diziye yükselmesi sağlanabilir belki de.

        Bu arada konuyu 23-25 Eylül’de Moda’da gerçekleşecek olan İstanbul Comics & Art Festivali’ne bağlayabilirim tabii. St. Joseph Derneği Sosyal Tesisleri’nde ilk kez gerçekleşecek olan festival karikatüristleri, çizgi romanları, graffiti sanatçılarını ve alternatif performans sanatlarını bünyesinde topluyor. Koleksiyonerlerin elinde bulunan özel seçkilerin de yer alacağı festivali merak ediyorum.

        Sıkıcı bir gülümseme

        GÜLMEK, gülümsemek, hatta birini gülümsetmek... İnsanın içine huzur dolduran bir eylem baktığında. Ama pazar günü sosyal medyada dolaşan bir gülümseyiş vardı ki herkesin içine oturdu. Hemşire Ayşegül Terzi’yi otobüs içinde tekmeleyerek darp eden Abdullah Çakıroğlu’nun gözaltından serbest bırakıldığı andaki gülümsemesinin altında çok şey yatıyordu.

        Bu millete anlatmanız gereken şeyler var, bunlardan en önemlisi kimsenin kimsenin özel hayatına müdahale gücünün/hakkının olmadığı. Ayşegül Hanım yaz sıcağında normal olarak şort giymiş. Bu eylemini cezalandırılabilecek bir vaka haline getirmek olmaz. Türkiye Cumhuriyeti sınırları içinde kadınların şort giymesi yasaklandı da bizim mi haberimiz yok? İnsanları kılık kıyafetiyle değerlendirmekten bıkmadınız mı? Bin kere mi söyleyeceğiz, isteyen başörtüsünü taksın, isteyen son model şortunu giysin. Kimsenin kimseyi yargılamaya hakkı yoktur. Ne meraklısınız Tanrıcılık oynamaya.

        Alternatif dinle!

        BİLLUR Yapıcı ve Tansel Turna’dan oluşan alternatif müzik grubu Nükleer Başlıklı Kız, reform geçirdi. Müzikleri yine birlikte üretiyorlar ama solist Billur Yapıcı üzerinden ilerlemeye karar verdiler.

        Billur’un tek başına yayınladığı ilk single ‘Venüs’ün sözü ve müziği kendisine ait. Aranjesiyse Veyasin ve Tansel Turna tarafından yapılmış. Veyasin’in prodüktörlüğünde çıkan şarkı her yönden heyecan verici. Aynı tarzları dinlemekten bıkan pop dünyasına güzel bir enerji getireceğine eminim bu şarkının. Bu arada Tansel Turna’nın konserlerde yine gitarını çalacağını belirteyim.

        Diğer Yazılar