Aşkın son kalesi düştü
“ANGELINA Jolie ve Brad Pitt boşanmaya karar verdi” haberi sosyal medyaya yıldırım hızıyla düştü. Haberin alındığı gece ne ekranlarda oynamakta olan dizi konuşuldu ne de başka bir şey.
Sanki şartmış gibi orada bile kutuplaşmalar yaşandı. Brad mi haklı Angelina mı? Gürültü koparmakta hakkı var tabii insanların. Angelina ve Brad, sonsuz aşkın sembolüydü adeta. Yıllar onlara çocuk ve başarıdan başka bir şey getirmiyordu. Ama aşkın son kalesi de düştü işte. “Hiçbir şey sonsuza dek sürmüyor” tanımlamasının yeryüzündeki karşılığı oldu aşkları.
Ünlü ilişki bilimcisi sosyal medyacılar da konu üzerine ‘karma’ konulu mesajlar yayınlamaya başladı. Gerçekten de Angelina Jolie film çekimleri sırasında tanışıp Jennifer Aniston’un elinden aldığı Brad Pitt’i, yıllar sonra yine bir film çekiminde Marion Cotillard’a kaptırdıysa, karma daha inanılır bir hale gelecektir sanırım. Sadece ilişkiler bazında değil, arkadaşınıza attığınız ufak bir kazık bile dönüyor ve sizin bahçenize saplanıveriyor. Öbür dünyada hesaplaşmayı beklemeye gerek yok.
Karma bir yana da, ben çiftin ayrılığına üzüldüm. Evlilik müessesesinin en iyi temsilcisi onlardı. İnsanın inanası geliyordu sonsuz aşka...
Sultan karşılaşması
HAFTA sonu 5 Cocktails & More’da Ekin Koç’la karşılaştım. Konu hakkında ilginizi çekemediysem ‘Kösem Sultan’ın efendisi Sultan Ahmet Han desem hemen hatırlarsınız sanırım. Onu ekranda kaftanlar içinde görmekten jean ve deri montla bir mekânda görmek moduna geçene kadar biraz şaşaladım. Hiçbir yere röportaj da vermediği için -havaya girsem- tebdili kıyafetle halkın arasına karışmış bir sultan muamelesi de yapabilirdim tabii.
‘Muhteşem Yüzyıl’ın ilk sezonu hakkında hiçbir bilgim olmasa da yeni sezonu sırf onun için izlemiş, dizide öldükten sonra “Onu sıradan bir romantik komedide görmeyi içim elvermiyor” diye yazmıştım.
Başarılı oyuncunun da içi elvermemiş olacak ki, yeni sezonda bir dizi anlaşması yapmamış. Ne kadar özel bir rol oynadığının ve ne kadar başarılı olduğunun farkında olduğu için sıradan bir projeyle geri dönmeyi istememiş bu sezon. Sultanımızı görmüşken ayaküstü darlayıp haberler alayım dedim ama başaramadım maalesef.
Statü olarak zayıflık
ÖZELLİKLE kadınlar arasında hiyerarşi yaratmaya başladı bu zayıflık takıntısı. Erken kalkan daha fazla kalori vermek adına spor salonlarına koşuyor artık. Bir kısım da yürüyüşlerde tabii, çareler tükenmiyor.
Ama bir kısım da var ki spor yaparak sağlıklı bir şekilde kilo verenlerin ensesinde onların yeniden kilo almalarını bekliyor. Kendi veremediği kiloların acısını, başkalarının yeninden kilo almasına sevinerek bastırmak isteyen tipler türedi. Hani başkasının parasını, pulunu, tektaşını, başarısını kıskanmanın yanına bir de bu zayıflık kıskananlar eklendi. O enerjiyi 3-5 harekete harcasalar, zayıflamak o kadar da zor bir şey değil aslında.
Olan Biten
- CIRQUE du Soleil 2002’de Montreal’de prömiyerini yaptığı gösterisi ‘Varekai’ ile ülkemize geliyor. 1-9 Ekim arasında Ülker Sports Arena’da gösterilecek. Cirque du Soleil’in sürekli eski tarihli oyunlarına maruz bırakılsak da görmeden edemeyeceğiz tabii.
- Bir oyun da Türk yapımı. Tiyatro ve dans kolektifi Berika, yeni sezona yeni oyunla başlıyor. Koreografisini yapan ve performanslarını izleyecek olduğunuz Gizem Bilgen, Melih Kıraç ve Can Bora ‘Üç Mevsim’ isimli oyunlarıyla 22 Ekim’de Kadıköy Barış Manço Kültür Merkezi’nde, 26’sındaysa Borusan Oto Dolmabahçe Sahne’de.
