Paris'te terör etkisi bir başka!
PARİS’E son ziyaretimi yapacağım hafta Bataclan Tiyatrosu’ndaki terör saldırısı gerçekleşmiş ve üst üste aldığı yaralar sonucu iyice korkutucu olmaya başlayan bu güzel şehre karşı ilgimi yitirmiştim. Sanki işyerinin 100 metre ötesinde canlı bomba patlayan ben değilmişim gibi cesaretimi toplayıp Paris’e dönmem yaklaşık bir senemi aldı. Geçen uzun günlerin ardından kavuştuğum şehirde fark ettiğim ilk şey, sokakların hâlâ sakinliğini koruyor olmasıydı. Her zaman cıvıl cıvıl olan şehrin kalbi La Marais, saat 19.00 itibarıyla ıssız bir kasabaya dönüyor. Ünlü alışveriş kompleksi La Fayette (neredeyse) tamamen Uzakdoğulu ve Arap turistlere kalmış. Her zaman turist kaynayan ve Eyfel Kulesi’ni en iyi görebildiğiniz terasa sahip Raphael Hotel’de direkt masa bulabilmek için eskiden bir mucize olması gerekirdi, şimdi sıra derdi yok. Konuştuğum Parisliler hâlâ kendilerine gelemediklerini söylerken toplu alanlara girilirken yapılan çanta aramalarından da oldukça rahatsızlar. Artık AVM ya da konser salonu gibi alanlara girerken dedektörden geçiyorlar ve bu durumun ne kadar süreceğini bilememek sinirlerini bozuyor. Masada konuşurken İstanbul’da bir AVM’ye en son ne zaman aranmadan girdiğimi hatırlamaya çalıştım ama beceremedim. Tam konu bizde bu uygulamanın ne zaman başladığını sormaya geldiğinde, İstanbul’da artık metro girişlerinde bile bomba arandığını söyleyerek hedef şaşırtmayı başardım. Galiba birtakım Parislinin kafasına olmayacak şeyler soktum.
Sanat için Paris
BELKİ zengin bir ailenin çocuğu olduğundan belki de Claude Monet ve Edouard Manet’nin yakın arkadaşı olduğundan, 23 gibi genç sayılabilecek bir yaşta itibar gören nadir ressamlardan Frédéric Bazille’in ihtişamlı hayatı Musée d’Orsay koridorlarında yaşıyor. n SOYUT sanata karşı bir tepki olan ‘miserablism’in temsilcilerinden Bernard Buffet’nin 1999’a kadar süre gelen sanat hayatı da Musée d’Art Moderne’de sergileniyor. 26 Şubat’a kadar açık olacak sergide Buffet’nin hayatı boyunca yaşadığı duygu değişimine tanık olabiliyorsunuz.
Madonna’nın sevgilisi barda
ASLINDA Madonna’nın eski sevgililerini pek hatırlamayız. Hadi gençler kaynar gider diyeceğim ama kadın o kadar baskın ki Guy Ritchie’yi bile hatırlamayacağız neredeyse, öyle bir unutturma operasyonu. Fakat MDNA turnesinde dansçılığını yaptığı zamandan beri sanatına hasta olduğum sevgilisi Brahim Zaibat bu kuralı yıkmak için uğraşanlardan. Çocuk herhalde Paris’te yaşadığı için Madonna’nın elinden kurtulmayı başardı. Aslında çok merak ettiğim ‘Üç Silahşörler’ müzikalindeki performansını görmeyi çok istemiştim ama gece hayatına sanattan daha yakın durduğum için sanırım, VIP Room isimli kulüpteki performansına tanık oldum. Bir DJ ve iki dansçı arkadaşını yanına alarak bir kulübü eğlenceye nasıl doyurduğunu anlatamam. Brahim Zaibat yaklaşık bir buçuk saat boyunca şarkı söyledi, dans etti, hatta bir ara striptiz bile yaptı.
Aşkın’ın Aşk’lı değişimi
O liseyi bitirmiş, ben de lise civarındaydım ‘Sevgiliye’ albümünü çıkardığında. Aşk nedir bilmediğim dönemlerde olmayan sevgilime “Susma veda ederken” diye haykırırken buluyordum kendimi. Benim genç yaşta gözümü açmam değil de Aşkın Nur Yengi’nin sesindeki inandırıcılık beni bu yola sürüklemişti açıkçası. Yıllar sonra piyasaya düşüp onun vokalistliğini yaptığım için kendimi şanslı hissederim hep. 25 Kasım’da piyasaya çıkacak olan ‘Aşk’tan Olsa Gerek’ EP’sinin en heyecan verici kısmı, Aşkın’ın sade ama etkileyici vokaline kavuşmuş olmamız. Albümden yayınlanan ilk single Soner Sarıkabadayı bestesi olan ‘Altın Kaplama’, 90’ların ruhunu günümüz dans öğeleriyle birleştirip ortaya 2016 model bir şarkı bırakmış. Son çalışmalarında kendimi pek içinde bulamadığım şarkıcının albümünü merakla beklememe sebep olan bu şarkı, Aşkın’ın yeniden liste başı olmasına yarayacak gibi duruyor.
