Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        BUGÜN biraz sayılar, grafikler ve araştırmalar üzerine bir yazım var. Tüm dünyada HIV Günü olarak bilinen 1 Aralık’ı biraz aydınlatıcı bir yazıyla geçirmek istedim. Bunun asıl nedeni son 10 yıl içinde HIV’in Türkiye’deki artışının % 450’ye varması. Bütün bu yüksek veriler üstüne Dünya Sağlık Örgütü’nün (WHO) “Daha önce uyarmıştık ama dinlemediniz. Türkiye’de AIDS patladı” mealinde bir açıklama yapması da tuz biber ekti. Veriler bunu söylerken Türkiye’de HIV ile mücadele eden bireylerin hayatları da giderek zorlaşmakta. Öpüşme ile bile bulaşmayan HIV’in aynı odada bulunmakla bulaşabileceğini düşünen insanlar yüzünden, HIV pozitif bireyler ağır ithama maruz kalıp kolayca damgalanabiliyor. Her konudaki derin cehaletimiz, konu HIV’e gelince de değişmiyor.

        TESTİN ÖNÜNDEKİ ENGELLER

        Damgalama dışındaki en büyük sorun, HIV testinin önündeki engeller. Türkiye’de anonim test yapmak yasak. Sadece bakanlıkla protokol imzalayan, belediye gibi kurumlar anonim test yapabiliyor ki bu büyük sorun. Avrupa’da HIV yayılımının durmasının en büyük sebeplerinden biri VCTC denilen komünite bazlı test merkezleriydi. Endişe duymadan ve resmi makamlara ihtiyaç duymadan test yaptırabilmenin rahatlığı, test yaptırma isteğini artırıyor. Türkiye’de HIV konusunda farkındalık yaratmak için çalışan Kırmızı Kurdele İstanbul Derneği, bu rahat ve güvenli sistemi Türkiye’ye getirmek istiyor. Çünkü tanı alan kişilerin tedaviye başlayacağını ve tedavinin de bulaşmayı önleyeceğini verilere dayanarak biliyor, yayılımı durdurmak istiyorlar.

        ARTIŞIN ÖNÜNE GEÇİLMELİ

        Türkiye’de HIV alanında çalışan sivil toplum kuruluşlarının kapasitesini giderek artırdığını söylemek yerinde olur. Dernek sayısı artıyor, çünkü ihtiyaç artıyor. HIV pozitiflere sunulan destek hizmetlerinin tatminkâr olduğunu söyleyen aktivistlere göre asıl problem farkındalık çalışmaları! HIV şüphesi taşıyan bireylere daha geniş hizmet vermek için, kamunun sivil toplum kuruluşlarıyla daha yakından çalışması gerekli. Bu artışın önüne başka türlü geçilemeyecek gibi.

        ‘Eğitim şart’ dedikleri

        KIRMIZI Kurdele İstanbul Derneğine göre bilgilendirilmesi gereken en önemli kitle gençler. Son 5 yılda özellikle 15-19 ve 20-25 yaş gruplarındaki artış dikkat çekici. Okullarda cinsel sağlık eğitimi verilemediği için bu gruplara korunmayı anlatmak ve teşvik etmek gerekli ancak kitleye ulaşılması zor. Devlet bunu çok kolay yapabilir ya da sivil toplumla birlikte hareket edebilir ancak yine bu konuda çalışan aktivistlerden öğrendiğime göre işbirliğine pek açık değillermiş.

        Gupse’ye bak sen!

        KIVANÇ Baruönü’nün yönetmenliğini yaptığı ‘Görümce’nin galası vardı salı akşamı. Ağlamak için 5 dakikada bir neden bulabileceğiniz bu ülkede gülmek için çok iyi yapımlar ortaya çıkmıyor. Bu yüzden modern insanlar içeren bir şehir komedisi olduğuna inandığım ‘Görümce’ye koşarak gittim. En önemli neden de görümce rolündeki Gupse Özay’dı tabii. Açılış sahnesinde “Gupse ciddi ciddi Demet Akbağ’a öykünmüş” deyiverdik. Yani bir sorun yok, komedi dünyasından bir rol model alınacaksa Demet Akbağ’dan daha değerli bir isim bulunamaz. Sonra Demet Hanım’ beyazperdede görününce bilinçli bir öykünme olduğunu fark edip daha çok eğlenmeye başladım. İlerleyen dakikalarda sütun gibi bacakları ve incecik vücudu çıktı ortaya Gupse’nin. Özay sanki Deliha’daki çirkin kadın imajından sıkılmış, yeni rolünde Özge Ulusoy triplerindeydi. Ağır gündemde sizi hafifleten bir filme mi ihtiyacınız var, gidin ‘Görümce’ye bir iki kahkaha atın.

        Diğer Yazılar