Yaşam koçu tehlikesi
‘MELEKLERLE Yaşamak’ kitabının yazarı Beki İkala Erikli’nin öldürülmesi hikâyesinden derin yara alanlardanım. Bir kere ne olursa olsun, yaşadığın apartmana saklanan biri tarafından evine girmek üzereyken öldürülmek insanın kanını donduracak kadar korkutucu. Yeni haberlere göre saldırgan bir elinde Beki’yi öldüren silahı tutarken, diğer eliyle de sigara içiyormuş hatta. Kadının soğukkanlılığı bile insanı korkutmaya yetiyor doğrusu. Korkunç cinayetin ardından ortaya atılan iddialar da en az olay kadar korkutucu. Katilin şifa bulmak için İkala’ya yaklaştığı, sorunu çözülmeyince de İkala’yı öldürdüğü söyleniyor. ‘İnsan psikolojisini rahatlatıcı’ kitaplar yazmak başka bir şey, yaşam koçluğuna soyunmak başka. Yaşam koçluğunun genelde eğitim alınmadan yapılıyor olması, Türkiye gibi ‘sinirli’ bir ülkede sorun yaratabiliyor. Elini sallasan yaşam koçuna çarpan ülkemde geride kalan koçlara iyi şanslar diliyorum.
Hayatı güzelleştiren kadınlar
ÜLKEMİZDE sadece kadınları ilgilendiren konular fazla değil. Bu yüzden kadınları ilgilendiren bir girişim olunca insan fazlasıyla ilgileniyor. Yıllardan beri kadınların gelişimi, modernleşmesi için sayfalarındaki içeriği hanımlarla paylaşan Elele Dergisi, 18 Ocak’ta düzenlenecek Elele Kadın Ödülleri’nin jüri yemeğini gerçekleştirdi. Ayşegül Aldinç, Ertuğrul Özkök, Mehmet Yılmaz, Mirgün Cabas ağırlığındaki masada yemeğimizi yerken bir yandan da 2016’da etkili olan kadınları konuştuk. Ayşegül Aldinç’in olduğu ortamda en çok ondan bahsedildi tabii. “Her zaman çok cool’sunuz hayranım size” dediğim ünlü sanatçı “Peki Oben, ne hayrını gördüm bu durumun” diyerek esprili bir şekilde dönemsel yalnızlığından bahsederken çok samimiydi. Gecenin bir diğer hanımı Ece Yörenç yeni dizisi ‘Bu Şehir Arkandan Gelecek’ için yaşadığı heyecandan bahsetti. Halihazırda Kıvanç Tatlıtuğ yakışıklısı için kelimeler döken ünlü senarist, yeni dizisinde de bir başka yakışıklı Kerem Bürsin için karakter yaratıyor. Meslek hayatı boyunca en fazla heyecanlandığı dizinin bu olduğunu söylediği için ben de ayrı bir merak ettim doğrusu. Şansıma yemekte yanıma düşen Jülide Ateş, Show TV’deki canlı yayından çıkıp geldiği için gündem konusunda sıkıştırıldı tabii ki. Hareketli yaşantımız yüzünden bu ara en zor şey haber spikerliği yapmak sanırım.
Sakin ol şampiyon
FUTBOLLA yakın ilişki içinde olmadığım için Burak Yılmaz’ı görsem tanır mıyım emin değilim. Ama hiç alakam olmamasına rağmen adını bilirim, futbolunu duyarım. Tanıyabilmek için Vikipediya bilgilerini karıştırıp öğreniyorum ki Sergen Yalçın’dan sonra dört büyüklerde forma giyen ikinci futbolcuymuş. Vikipedi kendisine ve başarılarına uzun bir sayfa ayırmış, göğüs kabartan cinsten. Ama Türkiye trafiği başarı-maşarı takmıyor, hemen her adamı aynı düzlemde buluşturuyor: Cinnet! İnternette dolaşan görüntüleri izlemişsinizdir, Burak Yılmaz’ın otobüs şoförü ile takışmasını. Otobüs durağında durduğu için kendisini uyaran şoföre neredeyse girişiyor ünlü futbolcu. Sorsak “O da hak etti ama” diye bir cevap gelebilir tabii. Otobüs şoförlerimizin de maşallahı var gerçi bu konuda. Fakat görüp geçirip, başarılarıyla bu milletin gönlüne girmiş birinin otobüs şoförüyle dalaşmaya girmesi ne derece gerekli? Kendinizi tutuverin artık yahu, kim olduğunuzu unutmayın. Bir zahmet de otobüs durağına park etmeyin!
