Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        DUYMAK değil hissetmek önemli” diyor doğuştan işitme engelli Oğuzhan Mete. Bu ara sosyal medyada en çok sevdiğim hesap olan @ellerkonusur’da her gün işitme engellilerin dilinden bir kelime öğreten Oğuzhan, aynı zamanda işitme engelli rap grubu Eller Konuşur’un elemanı! Ülkemizde 4 milyon işitme engelli olduğunu onun sayesinde öğrendim mesela. Kendisi ‘Eller Konuşur’ projesiyle müziğe katılıyor. Projenin sahibi rapper Fuat Ergin ve prodüktör Erdem Dilbaz. Nasıl ki rap müzik sesini duyuramayanlar için önemli bir kaleyse, Eller Konuşur da işaret dili kullanan kardeşlerimizin sesini duyurması ve kendini ifade edebilmesi için önemli bir hareket. İşitme engelli gençlerden oluşan bir müzik grubu kurup tüm dünyada turneye çıkarmak da oluşumun amaçlarından biri. Rap müziğin işaret diliyle birleşmesinden ortaya çıkan yeni bir müzik tarzının oluşması için atılan adımları takip edeceğiz. Onun dışında her sabah Oğuzhan’dan günlük pratiklerle basit kelimelerin işaret dilindeki karşılığını öğrenmek de gayet keyifli doğrusu.

        EVİN YENİ SEMPATİĞİ

        İşaret dilini kullanarak şarkı söyleme hadisesini geçen yaz Sertab Erener konserinde görüp çok etkilenmiştim. Sonrasında bu dili Buray’ın ‘Aşk mı Lazım’ klibinde görmek, bir konserden daha fazla kişiye ulaşacağını fark etmek iyi geldi. Klibi izlerken aynı zamanda “Ne kadar Bruno Mars klibi gibi bir ortam” dediğim de doğru. Kenan Doğulu’nun başlattığı evimizin sempatik oğlu imajını kasıp aynı formülü uygulamaya çalışan Yalın’dan sonra, şimdi bayrak Buray’da anlaşılan. Kızlar onu çok seviyor, şarkılarını çok sempatik buluyor ama Kenan Doğulu gibi iki cinsi birden etkilemesi şu an için zor. Fakat kendisinin sürekli gülümsüyormuş izlenimiyle söylediği şarkıların pozitif etkisi hoşuma gidiyor. Rock’çıları bile sürekli ağlayan Türk müziğinde mutlu şarkılara rastlamak öyle kolay değil! ‘Seni Sevmiyorum Artık’ ve albümün isim şarkısı ‘Sahiden’ öne çıkan şarkılar olarak kabul edilse de benim en sevdiğim şarkı ‘Sen Hâlâ Sokağımda’ oldu. Pop albümlerini çorba kıvamına getiren biraz ondan biraz bundan koyalım âdetini, son şarkı olarak sakladığı ‘Gül Goncalar’ türküsü ile korumayı başaran Buray, türküyü özel bir anlamı olduğu için seslendirdiğini söyleyerek affedildi.

        Buhardaki lezzet

        BU ara gideceğim restoranlarda aradığım en önemli özellik, yiyeceğimin nasıl pişirileceği. Öyle ya Türk mutfakları sos olayını yeni yeni keşfetmeye başladığı için restoranların çoğu krema içindeki yemekleri büyük bir başarıymış gibi önünüze getiriyor. Bu yüzden yemeklerini buharda ve 90 saniyede pişirdiğini duyduğum Take a Seat aşırı ilgimi çekti. Akmerkez’in yemek katının neredeyse yarısını 7 farklı yiyecek noktasına çeviren Take a Seat’in ziyaret ettiğim ilk bölümü hızlı ve sağlıklı yemek isteyenler için hazırlanan Meal Tray oldu. “90 saniyede iyi yemek” sloganıyla yola çıkan restoran, buharda atmosfer basıncıyla ekolojik yemekler hazırlıyor. Bu işlerin meraklısı olarak ben de evde buharda pişirme teknikleri kullananlardanım ama emin olun, restoranın tekniği ile evinizde yaptığınız yavan ama sağlıklı yemeklerin tekniği aynı değil, burada lezzet ön planda. Oluşumun içindeki Papa Forni’nin pizzaları da fazlasıyla iddialıymış. Aceleniz varsa paket yaptırarak eve götürebildiğiniz seçenekler de mevcut.

        Sherlock deli miydi?

        SOSYOPAT dedektifimiz Sherlock geri döndü. Benedict Cumberbatch diziye bir sene ara verip sinemalarda bayıldığımız ‘Doctor Strange’i aradan çıkarıp geri geldi. Yeni sezon hızla izlenedursun, adını ünlü dedektifin evinin kapı numarasından alan polisiye dergisi 221B baştan aşağı Sherlock güzellemeleri içeren güçlü bir sayıyla piyasaya çıktı. John Watson’ın kadın olduğuna dair iddialar, Holmes’un akıl hastası olduğuna dair bulgular derken derginin içeriğinde kayboluyorsunuz.

        Diğer Yazılar