Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        ANTHONY Delon Türkiye’ye geliyor haberini duyunca önce hafızamı tazelemek zorunda kaldım. İlk gençliğimde çok duyduğum ama son 20 senedir adına bir kere bile rastlamadığım bir Delon! Tabii ki Alain Delon’un kendi kadar çekici oğluydu. Monaco Prensesi Stephanie ile aşkı çok konuşulmuştu. Hikâyenin sonrasında ne oldu acaba derken kader bizi Boğaz’da buluşturdu. Meğer Anthony Delon’un asıl tutkusu oyunculuk değil deriymiş. 1980’lerde bu işe yöneldiğinde Anthony Delon 1985 adında bir deri tasarım firması kurmuş. Fransız derileri harikaymış, Türkiye’de de işçilik çok iyiymiş, bu yüzden hazırlanan deriler İstanbul’a kesilmek için geliyormuş. Koleksiyonunda bizim de parmağımız var sayılır. Yakında satış noktalarıyla anlaşıp koleksiyonunu görücüye çıkaracağı için daha sık görüşürüz gibi geliyor bana. Benim oyuncu hakkında en çok merak ettiğim şey, nasıl hâlâ bu kadar zayıf bir bedene sahip olduğuydu doğrusu. Şehir dışında ormanlık bir arazide yaşadığı için sürekli bisiklete biniyormuş. Aile mirası deseydi bileklerimi kesecektim. Meraklısı için yeni dizisinin çekimleri haziran ayında başlıyormuş.

        Bahar mekânları

        - Lara’s Gourmet Burger: Bu ara en çok heyecan veren şeyler yeni açılan mekânların haberleri. Bu dönemde yatırımda bulunmak için cesur olmak lazım. Moda fotoğrafçılığında efsane olma yolunda giden Lara Sayılgan, şimdi de mekân işine girdi. Lara’nın yemekleri arkadaş arasında meşhurdur ama yine de böyle bir atılım sürpriz oldu. Ortaköy Çarşı’da açılan mekân, burger hastalarını tatmin edecek 180 gramlık burgerlere sahip. Benim gibi et yemeyenler için de ızgara sebzeli sandviç yapmış Lara. Kendi adını verdiği burgerinin sosunu bile o hazırlamış. Kısa bir süre içinde moda dünyasının hücumuna uğrar.

        - Zuzu’s Crepe House: Bir anne mekânına geldiğiniz çok belli oluyor doğrusu. Sunum da servis de ona göre. Mekânın sahibi Züleyha Değirmenci, burayı açmadan önce oturduğu sitede meşhur olmuş. Yaptığı krepler inanılmaz ilgi görünce Nişantaşı’nda bir dükkân bulup işi büyütmüş. Tam tahıllı buğdayla yaptığı kreplerin yemek olarak düşünebileceğiniz somonlusu da var manda sütünden yapılmış özel buratta’lısı da. Sabahları kahvaltı da veren mekânın, çok spor yaptığım bir gün tatlı kısmını da denemek istiyorum doğrusu.

        Abartılı iticilik

        UZUN süredir tezahüratı yapılan ‘Fi’ dizisi gösterime girdi. İnternet dizilerinin süper olacağına o kadar çok inandırıldık ki diziyi yayınlandığı ilk gün oturup izleyenlerdenim. Aslında bu merakımın sebebi ne kitap ne de oyuncular. ‘Masum’ o kadar başarılıydı ki, yeni internet dizisini de merak ettim. Fakat Ozan Güven’i geçip diğer oyunculara ulaşmak pek mümkün olmadı. O nasıl fazla oyunculuk, itici olmak için çırpınma halleri... Anladık, karakteri Can Manay sevilmeyen, itici adamın biri. Bu yüzden Ozan Güven seçilmiş olmalı zaten! Fakat bu kadar abartılı bir oyunculuğa gerek var mıydı?

        Diğer Yazılar