Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Sosyal medya gurularımız oldukça fazla. Doğa fotoğrafı koyup koyup altına ders veren güzellemeler yapma modasının önüne geçilemiyor. Yazan arkadaşlarımı tanımasam “Ne aklı başında biriymiş” diye düşüneceğim ama işin aslı hiç de öyle değil. Rant bu yönde ya sosyal medya hesabı olan herkes beslenme uzmanı, herkes hayat gurusu. İnsan olarak zaten bildiğimiz şeyleri bir başkasından duymaya bayılıyoruz nedense. Piyasadaki kitapların da birçoğu bu kafada. Bu tip kitaplarda yazan “Hızlı koşarsan ayağın takılınca düşersin, bir yerin acır” derinliğinden ileri gidemeyen cümleleri okuyup “Vay çok güzel söylemiş öyle değil mi” diye birbirine gösteren insanlar var. Çocukken yüzlerce kez deneyimledin zaten bu düşme işini, neden şimdi yeni duymuş gibi davranıyorsun ki? Ya da düşünce bir yerinin acıdığını bile fark etmeyecek kadar uykuda mısın? Daha çok mu kitap okunsa acaba? Daha çok mu hayat üzerine sohbet edilse? Kumandayı elimize alıp zap yapmak için dünyaya gelmediğimizin farkındasınız değil mi?

        MÜZİKAL DÜŞÜNCELER

        - Kenan Doğulu’nun bu haftalık sadece radyolara dağıtılan şarkısı ‘İlk Adımı Sen At’ın, yaz öncesi karşımıza çıkan harika bir dans şarkısı olduğunu düşünüyorum. Kenan’ın caz hallerini sevmiştim aslında ama onun bu ‘yaz halleri’ her şeyden daha iyi.

        - Oğuzhan Koç’un modern Küçük Emrah olduğunu düşünüyorum. Son şarkısı ‘Küsme Aşka’ pozitif duygulu bir şarkı olsa da önceki ağlak şarkılarıyla aynı şekilde söylemeyi başarmış. Onunki de biraz Murat Boz sendromu işte, Allah’tan televizyon var!

        - Röya’nın şanssız bir şarkıcı olduğunu düşünmüyorum. İyi isimlerden şarkı alsa da piyasada benzerlerinden bir sürü olan bir şarkıyı seçmeyi başarıyor. Soner Sarıkabadayı ile düet yaptığı ‘O Konu’ ne kadar uyumsuz bir düet olmuş öyle.

        ÇIPLAK MİLEY

        “Miley Cyrus’un çıplak fotoğrafları internete düşmüş” diye bir haber okuyunca ilk tepkim “Ee ne var bunda” oldu! Çıplak fotoğrafları giyinik fotoğraflarından daha fazla olan biri için şaşırmak enteresan geldi bana. Ama insanoğlu tabii, başlığı görünce dayanamayıp açıp bakıyor. Kadın öyle bir durumda ki çıplak fotoğraflarının ortaya düşmesinin onun için bir önemi yok. 2015 yılında Paper Dergisi için Paola Kudacki’nin çektiği fotoğraflar daha açıktı mesela. W Dergisi için defalarca soyunması da cabası. Varsın bir kısım özel çıplaklığı da düşsün ortalığa...

        PRİSON BREAK

        TV dizileri arasında kendi efsanesini yaratmış ‘Prison Break’, beşinci sezonuyla ekranlara döndü. “İki kardeşin hapishaneden kaçma macerası” olarak kısaca özetleyebileceğimiz dizide en son küçük kardeş Michael Scofield ölmüştü. Yeni sezon tabii ki onunla başladığı için bir şekilde ölmediğini anlıyoruz. Sonradan bana “Spoiler verdin” diye kızmayın, herhalde o kadarını anlamışsınızdır değil mi? Zaten ikinci olasılık Michael’ın bilmediğimiz ikizinin diziye dahil olmasıydı ama öyle bir şey yok. Neyse bizim küçük birader bu sefer Yemen semalarında IŞİD karşıtı işler çeviriyor. Dizinin kadrolu gıcık adamı T-Bag Bagwell yine işbaşında, aynı sevimsizlikte. ‘Prison Break’in eski dostumuz MacGyver esintili anlarını seviyordum doğrusu ama bu sefer diziyi biraz ‘Homeland’e benzetmişler gibi geldi bana.. Çarşambaları FX Crime’da gösterilen dizinin İlk bölümü bu tip aksiyonlar yönünden pek zengin değil ama umut veriyor.

        Diğer Yazılar