Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        ÜNLÜ bir şarkıcı, efsane bir oyuncu hayatını kaybettiğinde sosyal medyanın siyah gözlüklerini takarak taziyeye gelmesine alışmıştım. Bilirsiniz işte, insanlar normalde eserleriyle hiç ilgilenmeseler de “Büyük sanatçıydı” ya da “Özleyeceğiz” yazıp topluluğa karışmaya bayılıyorlar. Önceki sene bu zamanlar herkes Prince hayranı olmuştu mesela. ‘Bu kadar hayranı vardı madem konsere gelseydi bari’ diye içimden geçirmedim değil. Hafta sonu Penguen Dergisi son dört sayısını çıkardığını açıklayınca bu sefer herkes Penguen’ci oldu başımıza. Tabii ki hemen sosyal medya hesaplarından ‘vah vah’, ‘tüh tüh’ sesleri yükselmeye başladı. Madem bu kadar üzülecektiniz neden bir tane Penguen almadınız ki o zaman? Yakın geçmişte kapanan Rock FM için de aynı gözyaşları döküldü. Rock sevenler radyosunu dinlemiyor, haliyle zarar edip satılınca ‘vah vah’, ‘tüh tüh’... Beyoğlu mekânları için de aynı şey geçerli. Emek Sineması’nın yüzüne bakmayanlar sinema yıkılırken feryatlardaydı. Şimdi birbiri ardına kapanan mekânlar için de aynı sahte duygusallık söz konusu. Desteklemediğin bir şey elinden alınınca duyduğun üzüntü biraz suni kalıyor haliyle. Sorduğunda “Beyoğlu Araplara kaldı, biz o yüzden gitmiyoruz” diyor insanlar ama bu sebebi de saçma buluyorum. Yakın zamanda Paris’e gideniniz oldu mu mesela? Hükümetin bile şikâyet ettiği düzeyde Arap turist akını var şehre. Kalabalıktan ünlü markaların vitrinine bile yaklaşamıyorsunuz. Ya da New York’a ışınlanalım, küçük marketlerin hemen hepsinde karşımıza çıkan kaba ve suratsız Hintliler yüzünden “Ay ben bir daha New York’a gelmem” diyeniniz oluyor mu? Beyoğlu’na gelmeyişinizin sebebi ne o zaman? Ayakta kalan küçük işletmeleri de desteklemezseniz evinizde oturup sosyal medyadan üzülmüş numarası da yapamazsınız! Şişhane metro durağında inin, Asmalımescit, Tünel, Şişhane bölgesinde hoşunuza gitmeyen bir şeye de rastlamazsınız. Biraz makyajı bozuldu o kadar, yine iyi dayanıyor bizim eski dost. Adam dergiyi en az beş sene önce almış, müziği internetten indirmiş, sevdiği film vizyona girince sinemaya gitmek yerine korsanını alıp evde izlemiş ama herhangi bir kayıp durumunda direkt ‘acımız büyük gözlükleri’ni takıyor. Bu insan grubunun sosyallik biçimi de bu taziyeler galiba. Şikâyet edeceğimize sahip çıkıp büyütmemiz gerekiyor, bunu bir çözebilsek her şey daha iyi olacak aslında...

        Süper değişim

        ESKİ manken Bilun Dohmen’in Bodrum’da kurduğu çiftlik haftanın öne çıkan haberlerindendi. Bu tip haberler piyasaya düşünce, çok fazla manken tanıdığı olan biri olarak direkt aklıma “Çiftlik açacak para nereden bulunur ki” sorusu geliyor. Yani bir Özge Ulusoy değilseniz, bu işten bu kadar para kazanmanıza imkân yok. Eskiden daha çok mu defile vardı acaba diyeceğim ama o zaman da doğru düzgün marka yoktu Türkiye’de. Belki erken kapatılan arazi değer kazanmıştır. Zenginin parası züğürdün çenesine vurdu yine. Çok kıskandım hayatını, zamanında manken mi olsaydım ne?

        OLAN BİTEN!

        - CEM Yılmaz’ın ‘Fi’ dizisinde çıplak kadın fotoları paylaşılan Whatsapp grubundan bahsettiği bölüm yayınlanmadan birkaç saat önce Ebru Şallı’nın pozunun gündeme ışık hızıyla girmesi nasıl bir kader, nasıl bir tesadüf?

        - KİMONO partileri aldı başını gidiyor. Cumartesi günü W Istanbul’daki SuperJazz’da düzenlenen gecedeki kalabalık müthişti. Fizy’nin düzenlediği Liseler Arası Müzik Yarışması’ndan çıkıp gelen Edis de eğlenenler arasındaydı. Yeni şarkılarını öyle bir anlattı ki çok merak ettim.

        - GÜLBEN Ergen ‘Orijinali tutmadı remiksini verelim’ hesabı iki ay önce piyasaya sürdüğü şarkısı ‘Esasen’in yeni versiyonunu yayınladı. ‘Radyocuların bile çıktığını fark etmediği şarkı’ olarak anılan ‘Esasen’in bir de senfonik versiyonunu bekliyoruz. Ya tutarsa.

        Diğer Yazılar