Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        NİHAYET mayıs ayına ulaşıp Netflix’in en çarpıcı dizisi ‘Sense8’in ikinci sezonuna kavuştuk. ‘Matrix’in yaratıcısı Lana ve Lilly Wachowski’nin yeni harikası olan bu dizi, dünya çapında milyonlarca hayrana sahip yeni bir fenomen! Bambaşka coğraflardaki 8 kişinin doğa üstü ilişkisini anlatan dizideki favori aktörüm Max Riemelt ile Berlin’de buluşup, yeni sezon ve onun ünlü olmasındaki en büyük etken olan çıplak sahneleri hakkında konuştuk.

        - Diziyi izlemeyenler için ‘Sense8’i nasıl tarif edersin?

        Duygular ve hislerle birbirine bağlı olan 8 kişinin hikâyesi. Herkesin birbirine kendi gerçekliğinde göründüğü hikâyeler hakkında bir dizi derdim. İlk sezonda bu karakterlerin özelliklerini ve onları takip eden karanlık güç BPO’yu tanıdık. Benim karakterim çocukluk travması nedeniyle neredeyse ailesinin hepsini öldürdü mesela, bunu söyleyerek ilgi çekebilirim belki (gülüyor.)

        - Wachowski’lerle çalışmak nasıl bir şey?

        Aslında tedirgin edici. Çünkü o kadar başarılılar ki bu insanı biraz geriyor. Başarını da zayıflığını da yüzüne söyleyebilirler. Onları çok anlamasan bile onlara karşı cesur ve açık olman gerekir. Çünkü ilişkilerini güven üzerine kuruyorlar.

        - Senaryo elinize geldiğinde konuyu anlayabildiniz mi?

        Kesinlikle hayır, çok karışık geldi. Zaten ilk sezon çok ayrıntı içermediği için okuduğum zaman şaşkınlık içinde kaldığımı hatırlıyorum.

        - Yeni sezonla birlikte hikâyeyi daha iyi anlamaya başlayabildiniz mi? Çünkü ilk sezonda bir sürü açıklanamayan şey oldu, ikinci sezonda bunları anlayabilecek miyiz?

        Evet. Bu sezon merak ettiğiniz birçok şey açığa kavuşacak. Bazen diziyi izleyen arkadaşlarım bile bana mesaj atıyor, şurada ne oldu diye, açıklamamı istiyorlar. Biraz zor bir dizi ama güzelliği burada. Bazıları için bu dizi sadece bir eğlence. Gerçek izleyiciler ise takip edip kendileriyle özdeşleştiriyor. Herkes farklı nedenlerden dolayı izliyor.

        - Tanıtımlarında gördük, bu sefer Amsterdam semalarındasınız. O sahneler gerçek mi yoksa teknoloji yardımıyla mı yapılıyor?

        Herkes her çekilen ülkeye gitti, hiçbiri stüdyo değil! Yeni sezon 15 ayrı ülkede çekildi ama ana mekân Amsterdam. Çekimler sırasında gerçekten çok eğlendim. Vakit bulup konserleri bile takip ediyordum.

        - İngilizce ana diliniz değil, karakteri oluşturmak zor oldu mu?

        En zorlandığım nokta Wolfgang’ın sesini oluşturmaktı. Çok çalıştım ve oldu galiba. Normal olarak İngilizce’de aksanım var, o yüzden Berlin’den seçildim zaten, istenilen bir şeydi bu. Pratik yapa yapa İngilizce anadilim gibi oldu bir süre sonra.

        - İkinci sezonda neler oluyor, Max neler yapacak?

        Büyük bir karışıklık bıraktı geride, şimdi bununla uğraşması gerekiyor. Bir yandan mafya sorunları bir yandan aile meselesi olduğu için babasının ardından işlerine devam mı etse bilemiyor. Bunların hepsi bir yana bir de duygular var tabii. Hintli kız Kala ile de aşk yönünden uğraşması lazım. İşi çok zor. İkinci sezonda daha fazla seks ve daha fazla şiddet göreceksiniz. Çünkü herkesin gerçek karakteri ortaya çıkacak.

        - Dizideki çıplaklık hakkında konuşalım mı?

        Neden sürekli bu soru bana geliyor, dizideki herkes çıplak aslında (gülüyor.)

        - Ama en çok çıplak dolaşan sensin ya da çıplaklığı göze batan diyelim...

        Evet anadan üryan sahnelerim bir hayli fazla. Sanat ile uğraşıyorsan bir şey seni kışkırtıyor. Karakter itibarıyla çizgileri aşmam gerekiyorsa aşarım. Çıplaksa çıplak, fark etmez! Çünkü güzel bir sanat kışkırtmakla, baştan çıkarmakla eşdeğer. Ve eğer çıplaklık sahneleri estetik çekildiyse neden olmasın ki? Ucuz seks ve porno sahneleri değil bizim çektiklerimiz, doğal ve erotik. Benim için bu sahneler dans eden güzel bir resim gibiydi.

        - Ailen dizideki çıplaklığa ne diyor?

        Annem bayılıyor diziye, Wolfgang’ın en büyük hayranlarından biri o.

        - Berlin’de lokal bir oyuncuyken şimdi dünyanın dört bir yanında ünlüsünüz, zorladığı anlar oluyor mu?

        Netflix sayesinde Almanya dışında birçok kişi yüzümü biliyor. Dünyanın dört bir yanında arkadaşım oldu. ABD ve Brezilya’da dizi çok popüler. İşin en zor kısmı ise herkesin sürekli selfie çektirmek istemesi.

        - Çekimler harici nasıl bir hayatınız var?

        Kızım var onunla ilgileniyorum. Spor yapıyorum bol bol. Ve yaşamam gereken hayatı yaşıyorum. Berlin’den çok fazla dışarı çıkmıyorum. İş için dünya setlerine gidip yeniden buraya dönüyorum.

        - Son olarak, Sense8 denince akla ilk gelen sahnelerinden biri olan meşhur havuz sahnesini nerede çektiniz?

        Neukölln yakınlarında bir havuzda çekildi o sahne. Zamanında David Bowie orada bir film çekmiş ayrıca.

        Diğer Yazılar