Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        HAFTA sonu İstanbul gece hayatı sakinlerinin Bodrum buluşması vardı. Gece gezmelerinden aşina olduğum tipler, sanki sözleşmiş gibi Bodrum’a gelerek cumartesi yapılan açılışa katıldı. Bardakçı Koyu’nda tarihi yeldeğirmenlerinin bulunduğu burnun en sonunda, Bodrum Bay Resort’un içine yerleşen ve yazlık adını Eva Klein olarak belirleyen mekân, Bodrum’a ihtiyacı olan heyecanı getirdi. Gitmeden önce fotoğraflardan dekorasyon parçalarının çok güzel olduğunu görmüştüm ama mekâna gidince gece boyu “Sen de mi buradasın” nidalarıyla karşılaştığım insanlarla sabaha kadar eğlenmek çok iyi geldi. Genel konu “Bu yakınlarda küçük bir ev tuttum, yaz boyu buradaki eğlenceyi kaçırmayacağım” tadındaydı. Sahne etrafına koyulan loca koltuklarda İstanbullu sohbeti yapıp saat 03.30 gibi güneşin doğuşunu izleyeceğimiz bölüme geçtik. Saat itibarıyla uykumun gelmesine yakın yapılan bu değişiklikle sanki yeni bir kulübe geçmişiz gibi heyecanlanıp güneşi doğurduk. Mekânın ortağı İsmail Alper yılların birikimini yine öyle güzel kurgulamış ki kalabalığa rağmen bunaltmayan, herkesin kendi grubuyla rahatlıkla eğlenebileceği bir mekân ortaya çıkarmış. Sabaha karşı güneş gözlükleriniz yanınızda olmazsa acı çekebilirsiniz. Bu arada Pera’da açılacak olan Klein Garten, 6 Temmuz’da kapılarını açıyormuş.

        Mazhar Alanson evde yok

        HAFTA sonu okuduğum MFÖ röportajından sonra Mazhar Alanson’un -hani derler ya- şahdı şahbaz oldu tavırlarına bir kez daha inandım. Röportajı yapan, ülkenin değeri gibi gördüğü grup elemanlarına Türkiye’deki toplumsal gerginliği soruyor, Mazhar Bey “Memnunum” minvalinde cevap veriyor. Yani ülke sorunlarından bahsederken evde olmayan bir müzisyen bana hangi şarkıda nasıl bir duygu verebilir ki? Bu arada yeni MFÖ albümü ‘Kendi Kendine’nin de pazarlama şekline hasta oldum. Grup bu sefer evdeki stüdyolarına kapanıp hiçbir aranjörün, yapımcının kendilerine karışmasını istememişler. Yahu sen MFÖ’sün, artık ne aranjöründen bahsediyorsun zaten? 3 arkadaş aynı evde toplanıp, yıllardır aynı sound üzerinde dönen melodilerine yenilerini eklemişler. Albüm fena halde akustik olunca sürekli aynı şarkıyı dinliyorsunuz gibi olmuş biraz da. Kendileriyle aynı dönemde yeni albümünü yayınlayan Roger Waters’ın ‘Is This The Life We Really Want’ı dinleyerek yeni bir şey üretmenin ne demek olduğuna bir göz atmalarını tavsiye ederim. Efsane albümleri MVAB’den sonra unuttukları bir duygu olsa gerek.

        Yaz geldi YAŞASIN

        - Bodrum mu Çeşme mi tartışmaları başlamak üzere. Bodrum’da birbiri ardına açılan mekânlar, Çeşme’de giderek ateşlenen beach club’lar derken birincisi asla belli olmayacak olan bu yarış 2017’de de sürecek.

        - Diziler tatile giriyor ya da bitiyor. Artık dizilerin tüm sezonunun bir seferde sunulmasına o kadar alıştık ki haftalık takip edilmesi gerekenler gözümde büyüyor. Neyse ki sezon sonu, artık moda verilmesi gerekiyor.

        - Müzik dünyasındaki yıldızlar savaşı ne olacak acaba? Tarkan’la Sezen’in olduğu bir senede başka birilerinin şansı olması biraz zor. Yine de yıllar sonra Hande Yener ve Mete Özgencil’i buluşturan ‘Leyla’yı merak ediyorum.

        Diğer Yazılar