Tam olarak anlaşılmayan magazin durumları
“TÜRKÇE pop dinlemiyorum” açıklamasından sonra Ozan Doğulu’yu, “Ben sadece belgesel kanal izliyorum” açıklamasını yapmak zorunda kalan çakma elitistlerle mi yıllarca bir güzel ekmeğini yedikten sonra “Bence evlilik programları yasaklansın” diyen Esra Erol’la mı aynı kategoriye koyayım bilemedim.
YILLARIN bitiremediği Feryal-Kemal Gülman kavgasında yine silahlar çekilmiş. Kemal Gülman tazminat olarak ödediği her şey için haram derken, Feryal Hanım da “Susarsa kendisi için iyi olur” diye ayar vermiş. Vallahi bu dünyada hiçbir şey öğrenemediysek bile kadının kininden korkmayı öğrenmişizdir herhalde diye düşünüyorum, değil mi Kemal Bey?
EBRU Yaşar ve Necat Gülseven’in çok mutlu bir evliliği var, bunu Ebru Hanım’ın yeni albümünün tanıtım bütçesinden de anlıyoruz. Evlilik yıldönümlerinde restoranın karşışındaki tepeye lazerle “Kıymetlim” yazdıran Necati Bey, karşılığında Ebru Hanım’ın sevinç gözyaşlarını aldı. Çok enteresan, tanıdığım bütün kadınlar böyle bir hareket karşısında kafasını masanın altına sokmak isterdi bence. Fakat evli olunca bu tip jestler rüya değerinde mi oluyor nedir?
BU ara en çok konuşulan çift Fahriye Evcen-Burak Özçivit olacak haliyle. İlk önce nur topu gibi reklam kokan bir çiftimiz oldu diye çok yanlarına yaklaşmamıştım ama artık evleniyorlar. Her halleri olay yaratacak tabii. Olaya kına gecesinden başlayalım o zaman, o nasıl bir kına hediyesidir? Önemli bir star evleniyor tabii ki haber olacak. O poşet içinde kuruyemişin başka bir sunum şekli yok muydu Allah aşkına? Ünlülerin, kafası sunum olayına çalışan arkadaşı hiç mi olmaz?
BİR İLETİŞİM ARACI: TOKAT
İLKÇAĞDAKİ insan hayatlarının anlatıldığı komedi filmlerinde rastlamışsınızdır, ilkel erkek bir kadından hoşlandı mı kafasına sopa indirerek bayıltır ve saçından sürükleyerek onu mağarasına götürür. O dönemin romantizminin böyle olduğu söylenir maalesef. Pendik’te minibüste genç bir kızı tokatlayan Ercan Kızılateş ilkelini görünce aklıma direkt bu dönem geldi. Savunmasında “Ramazanda böyle giyilir mi, kadınların bu şekilde giyinmesi insanın nefsini tahrik ediyor” dese de asıl mesele video kayıtları ortaya çıkınca gün gibi belirdi! Kızın saçlarıyla oynamaya çalışıp bildiğin yazılıyor aslında. Yüz bulamayınca da -her korkak erkek gibivurup kaçıyor. Hem de ne kaçma, ardına bile bakmadan, koşa koşa. Minibüste olayı izleyen delikanlılar ya da minibüs şoförü de ancak kendi ailesinden birine böyle bir magandalık yapıldığı takdirde olayı anlayacak herhalde!
BAYRAKLAR ELDE KALDI!
LGBT bireylerin görünürlüğünü ve bilinirliği artırmak için yaptığı Gurur Yürüyüşü bu sene de yapılamadı. Tüm LGBT’nin çok işine yarayacak bir fırsat daha inat yüzünden kaçırıldı. İnat diyorum çünkü bayrama denk gelen yürüyüşün gününü değiştirmek istemediler bir türlü. Neymiş efendim hep o hafta yapılmış, ertelenmesi imkânsızmış. Yeterli bir sebep mi, tabii ki değil. Önce bayrama saygı göstereceksin ki sonra da senin yürüyüşüne saygı gösterilsin, çok düz bir mantık aslında. Noel günü Avrupa’da yapılan bir yürüyüş duymadım ben ya da 4 Temmuz’da ABD’de yapılan... Bir sonraki hafta yapılsa gökkuşağı bayrağımızı alıp koşacağız ama inat yüzünden bir yürüyüş daha rafa kalktı, bir senenin fırsatı daha kaçtı gitti. Kimin ne işine yaradı, koca bir sıfır.
