Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        BU ara dikkat ediyorum da herkes ilişkilerinden dertli. Konuysa yeterince yakınlaşamamak. İlişki dediğin nedir, bir kişiye tüm enerjini aktarıp sadece ona kanalize olma durumudur, öyle değil mi? Hani gözün o özel kişiden başkasını görmez, hayatının eksenine bir şekilde dahil olur işte. Ama anlıyorum ki artık öyle değilmiş. Özellikle de sevgilinizin yaşı 90 ve sonrasındaki bir doğum yılına denk geliyorsa bu durum hepten değişti.

        Günümüz gençleri sosyal medyada beğenilmekten öyle yüksek tatmin düzeyine gelmişler ki bağlanmayı saçmalık olarak görüyorlar. Konuşmalarda ‘ilişki’ kelimesi geçince kendilerini bir düğün salonunda kendi düğününde halay çeker vaziyette hayal edip tırsıyorlar galiba. Bu yüzden de yüzeysel şeyler yaşanıyor.

        Yaşı 30’un üzerinde olanlar bu yeni akıma akıl sır erdiremiyor. Bir arkadaşım dert yanıyordu geçen gün; 2 aydır beraber olduğu çocuk, “Biz çok ciddi olmaya başladık” diyerek olay yerini ve arkadaşımı terk etmiş. Oysa o zamana kadar normal giden bir süreçte sürekli mesajlaşmalar, birlikte tatile çıkmalar, hediyeler alıp vermeler gibi ilişkinin yazılı olmayan kurallarını bire bir uygulamışlar. Arkadaşım bu sefer ciddi bir ilişki yakaladım diye sevinirken karşı taraf “Çok ciddi olduk” diye bir neden öne sürerek isyan bayrağını çekmiş.

        Eskiden ciddi olmak önemliydi, az bulunurdu, korunmalıydı. Ama günümüz formunda kaçılası bir özellik olmuş çıkmış. Yeni nesil bağlanmaktan korktuğu kadar hiçbir şeyden korkmuyor anlaşılan. Bu yüzden de kendilerine göre bir ilişki formu ortaya çıkardılar ki bunun adı ‘takılmak.’

        BAĞLANMAK MI, ASLA!

        Takılmak denince hemen öyle alttan almayın olayı. Normal bir ilişkide aradığınız özelliklerin çoğu takılmakta mevcut. Sabah-akşam mesajlaşıyorsunuz diye hemen önemli zannetmeyin kendinizi, çünkü şimdiki taraflar en çok bu flört bölümünde eğleniyor. Cilveli sözler, ufak kıskançlıklar, gelecek hayalleri hepsi bu bölümde hoyratça kullanılıyor. Ama konu sadakate gelince işte orada durun. Sosyal medya sayesinde dünyanın dört bir yanından alıcınız varken, tek kişiyle yetinmek de neyin nesi canım? Sadakat olmuyor, o kısım ‘takılma’ kurallarına uymuyor. Canınız başkasını çekiyorsa gidip alıyorsunuz, bu kadar basit. Kimseye bağlanmadığınız için ayrılırken de canınız yanmıyor hem.

        Hakan Sabancı ve Aslışah Alkoçlar “İlişkimiz ciddiye gidiyordu, bu yüzden ayrıldık” dediklerinde dalga geçmiştik ama meğer günümüzün ilişki formlarından bahsediyorlarmış da haberimiz yokmuş.

        ************

        Sıla’yı bekliyoruz

        SILA’NIN hamilelik haberleri bu ara piyasanın en merak ettiği konulardan biri olsa da ben yeni bebekleri olan şarkı ve şiirini daha çok merak edenlerdenim. Yaz başında Mabel Matiz’le birlikte yaptıkları yeni şarkısı ‘Muhbir’in konser kaydını bizimle paylaşmıştı ama yetmedi tabii. Hem ‘Muhbir’in orijinal düzenlemesini hem de diğer yeni şarkıları merak içinde bekliyoruz. Neyse ekim sonuna bir şey kalmadı.

        Diğer Yazılar