Kıskandıran hayat
HABERTÜRK’TE rastladığım ‘Ünlü oyuncunun yeni işi’ başlıklı haberden sonra kendisine çiftlik hayatını dizi setlerinden daha uygun gören Mehmet Akif Alakurt’un hayatını kıskandım doğrusu. Oyuncu, Kaş’a yerleşip bundan sonra doğa içinde yaşayıp hayvancılıkla uğraşacakmış. Sonuçta bir iki dizinin başrolünü kaptıysan böyle bir hayatı yaşayabilecek kadar para kazanıyorsun. Oyunculuk konusunda iddiası olmayan isimlerin şehrin harala gürelesiyle uğraşmaktansa bu tip sade ama sağlıklı hayatı seçmesini anlayabiliyorum. Sonuçta daha çok para kazanmak uğruna şehir stresi çekmek herkese göre değil. Ama bir tür var ki, kendilerini gazete sayfalarında görmeden yaşayamayanlar, onlar asla gitmez. Kötü oyunculuklarıyla da olsa bir şekilde anılmayı seviyorlar işte. Anlayamadığım tuhaf bir psikoloji.
***********
COACHELLA ÖZGÜVENİ
NE oluyorsa artık, Amerika’daki Coachella Festivali’ne giden ünlülere bir özgüven geliyor. Hande Erçel’i hiç olmadığı kadar seksi pozlarda, Hacı Sabancı’yı hiç görmediğimiz boynundaki fuları ve deri montuyla ‘Asi Gençlik’ kafasında görebiliyoruz. Bizim ünlülerin koca festivale bir nevi ‘Cadılar Bayramı’ şeklinde yaklaşmaları bir enteresan.
Asıl merak ettiğim ise madem bu tip kılıklar hoşunuza gidiyor neden bu festival zamanını bekliyorsunuz ki. Orada yapabilen her yerde yapabilir, biraz özgüven her şeyi çözer.
***********
OLAN BİTEN
- Çocuk istismarına karşı komedyen desteği adı altında verilen bir haberde 26 Nisan’da hayata geçecek ‘Önce Çocuk’ adlı sergiye ünlülerin yaptığı özel eşya bağışları anlatılıyordu. Yılmaz Erdoğan’ın ‘Bana Bir Şeyhler Oluyor’ oyununda giydiği yelek, Şahan’ın Recep İvedik'lerde kullandığı turuncu gömlek filan meraklısı için enteresan şeyler olmalı. Derneğe Atari’sini bağışlayan Eser Yenerler’e ise anlam veremedim. ‘Eser Yenerler’in Atarisi’ diye para yatıracak ve onu aldığında evinin bir köşesinde sergileyecek ismi şimdiden merak ettim.
- Esin Övet dün çıkan yazısında Burcu Esmersoy’un hep aynı hikâyelerle gazetelere haber olmaktan bıkmadığını yazmış. Geçmiş aile sorunlarını ısıtıp ısıtıp önümüze sunmasına takılmış Esin. Açıkçası ben de her ilişkisinde sanki ilk defa böyle hissediyormuş gibi “Bu sefer evlenmek istiyorum” demesine takıldım. Heyecanlı kızımız bu sefer Berk Suyabatmaz’ı kaçırmasın tabii.
- Hafta sonu en çok konuşulan konu neydi diye sorarsanız kesinlikle Euro ve Dolar’daki dengesizlikler diyebiliriz. Kiminin derdi pahalılık, kiminin derdi artık kolay kolay yurtdışına tatile gidemeyecek olması ama sonuç olarak para konusu ana konumuzdu. Neyse ki temmuz ayında emekliye, memura zam geleceği haberleri ortaya sürüldü. Serbest meslektekilere de bir müjde verildi mi tamamdır bu iş.
