Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Hep söylerim, bayram tatili günümüz çalışan toplumu için güzel bir tatil fırsatı haline geldi. Kabul edip etmemekle alakası yok konunun. 1 haftalık tatillerin kimseye yetmediği çalışan yaşamlar için büyük bir fırsat bu tatiller. İnsanların kendilerine ayıracağı doğru düzgün zamanları yokken, tüm boş zamanlarını aile yakınlarını gezerek harcamalarını beklemek büyük haksızlık. Çekirdek aile ya da birinci dereceden sevdiklerini elinden geldiğince mutlu etmek hayatın güzel yanlarından biri. Ama sırf mutlu olsunlar, bozulmasınlar, söylenmesinler diye tüm bayramı misafircilik oynayarak geçirmek bazı çalışma grupları için hayal artık. Bir nedenden yapılamayan bayram ziyaretleri arkasında kötü iz bırakamasa keşke. “Bayramda akrabalarımı görmek istiyorum çünkü özledim” gibi bir cümle yerine “Gitmem lazım yoksa bozuluyorlar” lafını duyuyorum genelde. İnsanların esnek olması gereken konularda bu kadar tutucu olmalarını anlayamıyorum. İkinci konu da çocukluğumdan beri bir türlü çözülemeyen vahşet dolu kurban görüntüleri. Din konusunda profesör değilim ama kurban olayının temelinde “Nasıl öldürürsen öldür, yeter ki bir hayvan öldür, bu da direkt sevaba dönüşsün” gibi basit şey mi olduğu düşünülüyor? O kurbanın son anlarını nasıl geçirdiği, nasıl canını teslim ettiği ile ilgili bir husus da olmaz mı acaba? Ya da parayı veren düdüğü çalar hesabı para bastırılıp alınan her kurbanın sizin yıl boyu peşinden ayrılmadığınız kötücül duyguların temizlenmesine yeterli olduğunu mu zannediyorsunuz? Son olarak bu çocukluğumdan beri sokaklarını gördüğüm bütün belediyelere çatmam gerekirse; bu nasıl basiretsizliktir ki, 2014 yılına bu kadar vahşi görüntüleri şehir hayatının içine sokmaya müsaade ediyorsunuz? Belediyelere sorulunca, kendileri özel kesim yeri yaptırdıklarını ama bazı insanların bunu tercih etmediği söyleniyor. O bazılarının ceza sistemi olmadan işin doğrusunu, modernini öğrenemeyeceğini varsayarsak bu sistem hep böyle mi gidecek? Her yıl bu zamanlar internete düşen fotoğraflar sayesinde sokaklarında can çekiştire çekiştire hayvanların kesildiği ülke olarak anıldığımızın farkında mıyız acaba?

        Biraz da Doğu’dan

        Sürekli kurban vahşeti görüntülerini Twitter’dan paylaşmam bir kesimi rahatsız etti normal olarak. Ben hayvan dostu olmanın derin üzüntüsü içinde o paylaşımları yaparken olay “Hep Batı’yı övüyorsun, biraz da Doğu’dan bahsetsene” atışmalarına kadar geldi. Şimdi o kesimi kırmayıp hemen Doğu’dan, hem de dibimizdeki İran’dan bir haberle programımıza devam ediyorum. Ülkelerinde yasak olduğu için gizli gizli müzik dersi alan 3 kız kardeş amatör bir grup kurup üzerine de amatör bir klip çekerek sosyal medyada paylaşmışlar. Karşılığında ise müzik tutkusu bir suç olarak görülüp 74 kırbaç ve bir yıl hapis cezası verilmiş. Türkiye’ye sığınan kızların yaşam mücadelesinin akıbeti belli değil. Doğu’dan haberler böyle işte, sizde ne var ne yok?

        Twitter trafiği

        Leman Sam kurban ile bağdaştırdığı duygularını Twitter’dan yazınca kıyamet koptu. Kendisinin yazdıklarını iyi-kötü olarak adlandırmıyorum da insanların fikirlerine karşı bu celallenmeyi, dayılanmayı ne zaman bırakacağız onu merak ediyorum. Ne meraklıyız olayı büyütmeye, kavgaya dönüştürmeye. Herkesin fikri kendini ilgilendirir, size ne oluyor ki?

        Birtakım ünlüler Twitter’da kendilerine yazılan her methiyeyi RT’lemeseler keşke. Hayran twit’i olduğu her halinden belli olan yazılanlarda, beş para etmez şarkılar hakkında “Yine yapmışsın, harika olmuş” gibi bariz yalanları okuyunca gülesi geliyor insanın. Az ya da çok ünlü herkesin bu cümleleri kuran fanları var sonuçta. Bir insanın her şarkısı da güzel olmaz değil mi ama!

        Diğer Yazılar