Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Feraye Sünev Çokgürses. Kendisi bir Jinekolog. 38 yıllık deneyimini bir kitapta topladı. Doktorca değil, toplumsal bir bakış açısıyla. Şahit olduğu yüzlerce trajediyi kaleme aldı. Hekim gözüyle değil, insani değerlerle. Kadına yönelik şiddeti soruluyoruz ya günlerdir, ‘‘Tam zamanında’’ yüzleşmemizi sağladı çaresizlik, utanç ve dehşetlerimizle. Ölen, öldürülen, taciz edilen kadınlar, çocuklar var kitabın içeriğinde. Kendimizi sorgulamaya davet edercesine. Kitabın adı bile yetiyor bizleri bu daveti kabul etmeye. Çünkü kitabın adı; ‘‘Bacak Arasından Türkiye!’’

        Dünya Kadınlar Günü 8 Mart tarihinde satışa sunulacak kitapevlerinde. Bendeniz, 1 yıl önceden haberdar olma ayrıcalığına sahibim yazar Çokgürses sayesinde. Hem de ona şimdilerde ona ‘‘komik’’ gelen bir mecliste. Genel geçer tabiri ile siyasete soyunmuştu o tarihlerde. Rahmetli ‘‘Türkan Saylan’’ ın klonlanmışı olarak tanımlanıyordu yakın çevresince. İzmir geçmişte köylere kendi birikimi ile yaptırdığı Kültür Evleri, kadın ve çocuk eğitimine verdiği icraat boyutlu değer yol açmıştı bu kimliğe.

        BODRUM’A SIĞINDI

        Nasıl oldu ise İzmir’de bir ilçe belediye başkanlığı virüsü kaçmıştı o tarihlerde içine. Güzel şeylere layıktı yöre insanı kendince. ‘‘İnsani Değerlere Hizmet’’, halka kendisini değerli hissettirecek tek şeydi söylemlerinde. Aday adaylığı süreci yetti onun siyasete bakış açısının değişmesine. ‘‘Yıllarca bacak aralarına sıkışmış insanların trajedilerine tanık oldum tüm mahremiyetiyle. İçeriği farklı, algısı aynı etkiyi yarattı siyaset bende’’ diyerek veda etmişti gönül verdiği beldeye. Küstü hem aday adayı olduğu yere, hem İzmir’e. Bodrum’a sığınmış durumda o günden bu güne.

        PEMBE DOĞDULAR

        Mutfak-yatak-toprak döngüsü var kadına dair kaleme aldığı eserinde. Eminim kitabı okuyunca kendimizi sorgulatacak bize. Eğitimin sadece okul bitirmekten ibaret olmadığını gösterecek boyutta hem de.

        Kitaptan pasajlar paylaşmış bir gazete söyleşisinde. Satırlar aynen şöyle;

        Bebekler doğduklarında tenleri koyu pembedir. Solumaya başlayıp da tenleri oksijenle beslendikçe pembeleşirler. Üstlerine bulaşan kan ve doğumu kolaylaştıran kremi sildiğinizde pamuk gibi olurlar. Bebek-bebek kokarlar. Hiçbir bebek kötü doğmadı. Pespembe doğdular, onları biz kirlettik.’’

        Ellerine sağlık bence sevgili Feraye. ‘‘Bacak Arasından Türkiye’’, erozyona uğramış değerlerimizi, kültürümüzü, ilişkilerimizi, ailelerimiz, eğitimimizi ve hatta özel sohbetimizde ilintilendirdiğin siyasetimizi sorgulatacak bize bence!

        Diğer Yazılar