Kıvırma
Kıvırma; dil bilgisinde ince bir nesneyi bükme fiilidir. İş bitirmek, halletmek, becermek anlamlarında da kullanılır. Düşünmeden kurulan cümlenin vardığı sonucu deforme etme dürtüsünü de kapsar. Oysa makbul olanı dans sanatında 9/8’lik ritim ile yapılanıdır.
Dansta bel ile icra edileni bir yana. Ruhsal alanı sosyal ilişkilerimiz oldu. Varın siz dağıtın ardına eş başkan alan olarak eklenebilecekleri. Kıstas şu; keskin bir zeka, hızlı düşünme becerisi bolca yüzsüzlük ile harmanlanıyor. Ele yüze bulaştırmamak için de hatırı sayılır bir tecrübe gerektiriyor.
Top sizde.
Mustafa Balbay, ince olamadığı için eğilip-bükülmedi. Dolayısı ile onu kıvırmak ya da kıvırmasını sağlamak mümkün olmadı. Bu duruş onu önce gönüllerde sağlam bir gazeteci, sonrasında rağmenlere rağmen Silivri abonesi yaptı. O orada iken, arayanı-soranı-kapısında nöbet tutanın bolluğu, hepimizin malumu. Savunduğu değer yargılar slogan edildi. Millet sandığa gidecek idi. Daha Silivri’de iken gazetecilikten sonra siyasete yakıştırıldı. Gazeteci olarak girdiği Silivri’de İzmir Milletvekili oldu. Yine özgürlüğüne kavuşamadı. Balbay söylemleri ile muhalefet zirve yaptı.
O içeride idi ama; kalemi, gazetesi Cumhuriyetçe dışarıda tutuldu. Köşesi hiç boş kalmadı, Cumhuriyet gazetesi de vatandaşın elinde yeniden dolaşır oldu. Yargı beraat’ına hükmetti, özgürlüğe kavuştu, ‘‘Mustafa Kemal’in askeri’’ ile fotoğraf çektirme kuyrukları oldu. ‘‘Mustafa Kemal’in partisinin yönetimine Mustafa Kemal’in askeri yakışır’’ denildi. Parti İcra Kurulu’na yetkin bulundu, etkin görev verildi.
KADERLERİ AYNI
Tuncay Özkan. Balbay ile aynı duruşa sahip bir diğer gazeteci. Aynı kaderi, bir fark ile aynı süreci yaşadı. O fark, Silivri’de iken yaptığı aynı partiye yaptığı vekillik adaylığının hala gizem taşıyan bir nedenle reddedilmesi idi. Tahliye olduktan sonra ne değişti ise o gün reddedenlerce ne değişti ise bir dönem sonraki seçimde siyaset ehliyeti kendisine verildi. İzmir Milletvekili oldu. Silivri’de red yiyen Özkan, ‘‘Mustafa Kemal’in bir diğer askeri’’ sıfatı ile vekilliğin ötesine taşındı. Ona da parti icrasında Balbay ile birlikte yetkin-etkin sıfat verildi.
Eğilip bükülemediği için kıvırmak fiilini lugatında barındırmayan iki gazeteci. Ve aynı zamanda 2 İzmir milletvekili. Söylem ve yazdıklarının isabeti ile yere göğe sığdırılmayan Balbay. ‘‘Değişim’’ dedi, demokrasi kalesinde “Genel Başkanlık’’ için kolları sıvadı, yapayalnız kaldı. Adaylık sürecinde yüzlerce bültene rağmen, vatandaşa ulaşamadı. İcradaki görevinden de oldu.
Özkan, önce ‘‘Atama Vekil’’ ünvanını aldı. Silivri’de vekillik başvurusundaki reddin benzeri bir gizem ile aynı akıbeti yaşadı. İcra kurulundan dışlandı. İzmir vekili olarak İzmir’e gitmesi engellenecek nerede ise.
Sıkı durun. Mustafa Balbay’ın Cumhuriyet gazetesindeki yazılarına da önceki gün son verildi.
Kıvırmak; kalçada şık duran bir eylemdir. Ruhunuza taşımayın.
