Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Hoca Nasrettin. Bir ağaca çıkar. Bindiği dalı kesmeye başlar...

        (‘‘Biliyoruz’’ deyip ağız-burun kıvırmayın. Eksik biliyorsunuz çünkü. Okuma zahmetine madem girmiş bulundunuz; devam edin derim. Ağaçtan düşmekten ibaret bir son değilmiş çünkü Hoca Nasrettin’in bindiği dalı kesmesi.)

        Yoldan geçenlerden biri uyarır onu;

        - Hemşerim bindiğin dalı kesiyorsun. Dalla beraber sen de düşersin sonra.

        Hoca aldırmaz uyarıya. Güler, geçer kesmeye devam eder. Çok geçmeden de dalla birlikte ağaçtan yere çakılır. Düştüğü yerde toparlanıp, ayağa kalkan Hoca Nasrettin, eşeğine atladığı gibi uzaklaşmış olan adama yetişir.

        - Hemşerim. Sen benim düşeceğimi bildin, öleceğimi de bilirsin o zaman. Söyle bana ne zaman ölürüm ben?

        Adam Hoca Nasrettin’i başından savmak ister önce. Lafı evirir, sözü çevirir ama nafile. Bakar ki kurtuluş yok, başlar söze;

        - Söyleyeyim. Şu bindiğin eşek bir yellenir ise canın ağzına gelir. Bir daha yellenir ise canın bedeninden çıkar gider ona göre. İkinciyi yelletme, demedi de deme!

        Hoca cevaba güler. Adamı yolcu eder, kendi de düştüğü ağaca döner. Kestiği kalın-uzun dalı odun eyler. Derleyip eşeğe yükler. Kendi de yükün üzerine tüner.

        YÜKÜ ÇEKEMEYİNCE

        Dere-tepe derken odun ile Hoca’nın ağırlığını çekemez olur eşek. Hal böyle olunca üstüne bir de yellenmez mi? Beti-benzi atar Hoca Nasrettin’in. Eşek bu, zoru görünce dururmu? Hem yürür hem de ikinci kez ve daha güçlü yellenir. ‘‘İkinci’’ demişti adam. Hoca panikler, eşek hocanın paniğinden panikler. Dengeleri gider, eşek yıkılıverir, Hoca beyni üzerine çakılıverir. Yerde serilidir, bulanlar öldü diye onu tabuta yerleştirir, köyüne gönderilir. Hoca’nın köyü uzaktır, götürenler de ilk kez oraya gitmektedir. Üçe ayrılan bir yol ayrımına gelinir. Biri düz, diğerleri sağa-sola gitmektedir. Taşıyanlar, başlar tartışmaya;

        - Şu yoldan.

        - Hayır bu yoldan.

        Hoca tabuttan kafasını çıkarır, tartışanlara seslenir.

        - Ben sağlığımda burnumun dikine olandan gider-gelirdim. Yine de siz bilirsiniz!

        2016’nın son Cumasına 1 liraya giren limon, 2017’nin ilk Cumasında 8 lira oldu. Bir haftada çok şey yaşadığımız gerçek. Ama çok şeyin değiştiğini söylemek, ‘‘Limonu gaza getiren neden’’ olarak göstermeyi koca bir yalan kılar.

        Tarla ile pazar tezgahı arasında yine bir şeyler dönüyor. Manav-pazarcı-vatandaş düşen ateşin acemi itfaiyecisi olmak durumunda bırakılıyor.

        Ülkenin güneyinde 5 yıl önce yaşanmıştı. Hayvan hastanesi açılışında kurban kesmişlerdi. Bu bile normal karşılatmıyor limonun gaza gelişini. Bindiği dalı kesenlere şunu söylemek gerek. Sırtına vurduğunuz yükle eşeği ikinci kez yelletmeyin.

        Diğer Yazılar