Şaka mısınız, nesiniz siz?
Yerel yayıncılıkta ulusal gündemden dem vurarak “okunur olmayı aramak’’, bana ters gelen bir tercih. Binayı inşaya çatıdan başlanmaz çünkü.
Yerel gündemlerin doğrusu-eğrisi; genel (ülke) gündemin harcıdır bu nedenle bence.
Çeşme Belediye Başkanı Muhittin Dalgıç. Bilerek ve bilmeyerek; yerel gibi görünen ama bence ülkenin genelinin dikkat kesilmesi gereken değerlendirmede bulundu.
Ildırı açıklarında karaya oturan gemiden sızan petrolün çevre zararlarından ibaret değildi değindiği. Hazırlıksız olmak-ciddiyeti geç kavramak-müdahalede gecikme-acemilik özeleştirisi de değildi kırılma noktası. Sadece Çeşme’nin değil; Ege kıyı şeridinin büyük bölümü için ‘‘çevre felaketi’’ olan kaza ile ilgili, ‘‘yalnız bırakıldık’’ dedi. Siteminin hedef kitlesi de çevreciler oldu.
KUTLAMAK GEREK
Dalgıç; Dünyanın kirlenmesi, küresel ısınma, enerji israfı, ormanların katledilmesi, hayvanların soyunun tüketilmesi gibi konulara duyarlı olan, çalışma yapan veya fikir yürütenlerin tavan yaptığı Ege’deki sivil iradeye gönderme yaptı.
Geç de olsa yapılan kıyı temizliği çalışmalarında sadece resmi görevlilerden ibaret bir varlığı görmenin isyanı idi bence onunki. Yine de nezaket sınırlarında kalarak, ‘‘yalnız bırakıldık’’ demekle yetindi ya; kutlamak gerek. Bu durumda yaşam hakkını koruduğunu iddia eden Ege ahalisinin görüntüsünü irdelemek bana şart oldu. Fotoğraf şu; Çevrecilik adı altında kategorileştirilmiş durumdalar. Üstüne çok farklı fraksiyonlara bölünmüşler:
İNKAR EDİLEMEZ
Ege’de yaşama hakkını savunan insan sayısının tavan yapmışlığı inkar edilemez. Çeşme’deki çevre faciasında temizlik çalışmalarında bu çekirge ordusu, ne oldu da üzerine ölü toprağı serilmişe döndü? Sahilleri saran zifti sadece bir avuç resmi görevli temizlemek için boğuşuyor biliyor musunuz? Şaka mısınız, nesiniz siz?