BİR ÖDÜL TÖRENİNİN ARDINDAN...
Haklarını teslim etmek lazım... Küçücük bir bütçe ve sınırlı imkanlarla gayet şık bir iş çıkardı Magazin Gazetecileri Derneği Yönetim Kurulu... Salı gecesi CVK Park Bosphorus’ta 21. Altın Objektif Ödül Töreni, bir saat geç başlaması dışında oldukça görkemli bir organizasyon olarak yerini aldı belleklerde...
Tabi ki her sene olduğu gibi, davet kültüründen yoksun bir kaç kişi, tuhaf kostüm seçimleriyle gecede arz-ı endam etmedi değil ama geçen yıllara nazaran, bu sene çok daha azdı bu ve benzerleri.
Ödüller genel anlamda baktığımızda hakkaniyetli olarak dağıtılmıştı. Hatta öyle ki, her fırsatta magazincilerle sürtüşen, hatta kimi zaman biraz daha ileri giden Rıza Kocaoğlu da ödüllendirilmişti. Çok sevdim bunu. MGD, Kocaoğlu’nun işindeki performansını ayrı tutmuş, ‘yiğidi öldür hakkını ver’ misali, Altın Objektif’le ödüllendirmişti başarılı oyuncuyu. Tabi, onun da davete icabet edip, gecede hazır bulunması hoş bir jestti alt metinde...
Aslında geceyle ilgili yazacak çok şey var ama, o kadar uzun uzun yazmayacağım... İşte kısa kısa gecede gözüme takılanlar;
Gecenin 4 yıldızı vardı. Bergüzar Korel, Serenay Sarıkaya, Çağatay Ulusoy ve Kenan İmirzalıoğlu...
Çağatay ve Kenan İmirzalıoğlu’nun yakınlığı dikkat çekiciydi. Ekranların iki jönünün abi-kardeş durumu takdir edilesi bir durumdu...
İrem Derici her zamanki yüksek enerjisiyle gecenin neşe kaynağıydı. Aldığı iki ödül de anasının ak sütü gibi helaldi tabi...
Sahnede Elif Kaya vardı. Ödül aralarındaki performanslarında Karadayı ekibinin sürekli salondan ayrılması, Elif’e biraz ayıp oldu sanki...
Hande Yener gecede iki ödül aldı. Kendisinden önce ekibini yollamış salona. Durum kontrolü yapıldıktan sonra kendisi teşrif etti.
3 Adam’a ödülünü veren Fatih Altaylı’nın konuşması büyük alkış aldı...
Masa düzeninde önemli bir mantık hatası vardı. Sponsorlara, sanatçıların önündeki masalar tahsis edilmiş... Sponsorlar tabi önemlidir ama gecenin yapıldığı otelin yetkililerinin Karadayı, Med Cezir ya da Güldür Güldür ekibinin önünde oturmaması daha şık olabilirdi.
Gecede hemen herkes, kirlenen magazinin toparlanma sürecine girdiğine olan inancını konuşuyordu...
Erman Yerdelen’den Necati Akpınar’a, Gürsel Tekin’den İlyas Koç’a, hatta Vahit Karahan’a kadar birçok önemli isim gecede hazır bulundu. Geçen senelerde bu kadar önemsenmiyordu gece...
Bu yıl cemiyet hayatından da katılanlar oldu geceye. Fatoş Sarıgül, Didem Antebi, Serap Tibuk, Heves Ekinci gözüme çarpan birkaç isim...
Müzik yapımcıları, sözleşmiş gibi bu yıl yoktu...
Yeni jenerasyonun magazin gazetecileri gerçekten çok şıktı. Yüksel Yavuz, Mesut Yılmaz, Ufuk Özcan, Ömer Karahan’ın renkli smokinleri Levon Kordonciyan imzası taşıyordu...
MGD tarafından Uluslararası Başarı Ödülü’ne layık görülen Cem Yılmaz ve Yılmaz Erdoğan gecede yoktu. Ödüller verilirken, ikisi de yeni projeleri için ter döküyordu.
Serenay Sarıkaya telefonunu gece boyunca elinden düşürmedi, yoğun bir mesaj trafiği içindeydi...
Özetle çok keyifli bir gece yaşandı. Başta Başkan Sinan Tosun, Reşat Balcıoğlu, Okan Sarıkaya, Barış Kocaoğlu, Yusuf İzel, Bülent İpek, Bora Engin, İlknur Taş, Gökhan Kimsesizcan olmak üzere, bu gece için emek verip çalışan herkesi kutlamak lazım. MGD, yıllar sonra, üzerindeki ölü toprağını atıyor ve hak ettiği yere doğru hızla yol alıyor...
