Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        31 Temmuz 2015 Cuma... Harbiye Açıkhava Sahnesi kelimenin tam anlamıyla ‘unutulmayacak’ bir şova ev sahipliği yaptı.. Muhtemelen bugün her gazetede onu göreceksiniz. Hande’yi....

        Birbirinden farklı kostümler, dansçılar, müthiş bir dekor gibi kelimelere sık rastlayacağınız haberlerle dolu bir gün olacak bugün anlayacağınız.

        Tüm bunların ötesinde ‘emek’ dolu bir geceydi yaşanan. Hande yine şaşırtmayı seçmiş, çok da çalışmıştı. Bir de oluk oluk para akmıştı sahneye... Bir kere Hande Yener ‘uçarak’ başladı konserine. Evet evet, şaka değil. Birçoğunuz o kareyi görmüştür sosyal medyada.

        Şimdi ‘uçtu’ deyince kimilerinizin aklına, 2012’de Ajda Pekkan’ın günlerce gazetelerde ‘Kuruçeşme konserinde uçacak’ haberleri sonrası, folyoyla kaplanmış bir vincin tepesinde şarkı söylemesi gelebilir, gelmesin... O da iyi niyetli bir girişimdi elbet ama uçmak biraz farklı bir kavram takdir edersiniz ki...

        Çok iyi seçilmiş bir repertuarla çıktı Hande sahneye. Konserinin başından sonuna kadar, 5 bin kişiyi ‘oradan oraya’ taşıdı zaman içinde...

        Tamam, kabul ediyorum. Zaman zaman oldukça ağır eleştirilerde bulundum Hande’ye ama her söylediğimin arkasındayım hala.

        Çok güzel olmasına rağmen kendini çirkinleştiriyordu çünkü. Güzelleşti...

        Yalanın Batsın’la müzikte ‘gideli şarkılar’ diye bir kulvarı bizzat açmasına rağmen, insanların çok tercih etmediği ‘elektronik’ denemelere boğulmuş, bu sürede ortalığa küçük Hande’ler çıkmasına sebep olmuştu. Geri döndü...

        ‘Büyük şarkı’ dediğin...

        Bunun en net ispatı, Hande Yener’in Altan Çetin imzalı Yalanın Batsın’ı söylediği anlarda yaşandı. 5 bin kişi 2000’e döndü, Harbiye’de yer yerinden oynadı! Bundan 15 sene önce müzik sektörüne düşen o bombanın hala etkili olduğunu görmek kim bilir ne büyük bir gurur Altan ve Hande için... Hani bazen derler ya ‘büyük şarkı’ diye... Yalanın Batsın onlardan biri işte. Bir yaz herkesin söyleyip, ikinci sene ‘ben bu şarkıyı bir yerlerden hatırlıyorum galiba’ dedirten şarkılar gibi değil....

        Protokolde Ersay Üner’den Altan Çetin’e, Berksan’dan Mert Ekren’e birçok müzisyen vardı. Müzik dolu bir geceydi yaşanan. Hatta ötesinde görsel bir şov... Kimi şarkıcılar ‘Bizi yurtdışındaki yıldızlarla kıyaslamayın, onlar çok para kazandıkları için büyük şovlara imza atabiliyorlar’ derler ya her sorulduğunda...

        İşte mümkünse o cümleyi bir daha kurmasınlar, zira aksi ispat edildi. Günün sonunda tek bir cümle hakimdi bende; ‘Demek ki oluyormuş!’...

        CEMİYET HAYATININ YENİ EĞLENCESİ

        Instagram üzerinden yapılan mezatlar yeni ilgi alanım... Şimdilerde fena halde de moda. Antika fincanlar, tabaklar, kutular, bibloları, diğer takipçilerle yarışarak onlara kaptırmamak büyük keyif. Limoges kutular, Bavaria tabaklar, Rosentall fincanlar, Dresden biblolar… Neler var neler…

        Şu sıralar onlarcasını bulabilirsiniz bu tarz Instagram hesaplarının fakat bu işin yaratıcısı Alex Zaharioğlu. ZaharioğluInstamezat’la başlattığı bu akımı Instamezat Prived ile sürdürüyor ve inanılmaz zevkli parçalar sunuyor takip edenlere. Mezatlara katılanlar arasında cemiyet hayatından da birçok isim var. Kimileri kendi isimlerini taşıyan hesaplarla kimileri de takma isimleriyle katılıyor.

        Diğer Yazılar