Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        - DOĞRUYA doğru, İstanbul aslında Recep Tayyip Erdoğan’dan beri belediye başkanını arıyor... Ve bulamıyor. Ali Müfit Gürtuna ne büyük bir hayal kırıklığıydı mesela. Kadir Topbaş’ın kente hiçbir görünür katkısı yoktu...

        - Eğer Recep Tayyip Erdoğan olmasaydı iktidardaki başarısına rağmen İstanbul AK Parti’ye kalmayabilirdi. Gezi olduktan, büyük bir isyan çıktıktan sonra bile büyük bir oy kaybıyla yenildi muhalefet. Çünkü her seferinde meydanlara Erdoğan çıktı, İstanbul’u aldı.

        - İstanbullu, belediye başkanı olarak Recep Tayyip Erdoğan’ı iyi hatırlıyor. Susuzluğun, çöp dağlarının ve İSKİ yolsuzluğunun ardından görev verdiği denenmemiş başkan hizmette iyi bir sınav çıkardı ve etkisi bugünlere kadar geldi. “Ama adamlar çalışıyor” doğal bir slogan olarak “Refah belediyeciliğini” markalaştırdı. Çöpler toplandı, sular aktı, metrobüs, duble yollar gibi AK Parti’nin meşhur hizmetleri İstanbul’da karşılığını buldu. Tabii bilinçaltında “CHP belediyeciliğinin” olumsuz algısı hiç silinmedi.

        - İktidarın desteği, İstanbul’a yönelik projeleri olmasa belediye başkanı koltuğunda oturan kim olursa olsun Erdoğan’ın belediye başkanıyken yarattığı farkın onda birini yaratamazdı. Bütün seçimlerde olduğu gibi İstanbul’un belediye seçimlerinde de adaylar Erdoğan’a karşı yarıştı ve sonuç değişmedi.

        - Binali Yıldırım gerçekten İstanbul’un belediye başkan adayı olur mu? Başbakanlık makamı 2019’da ortadan kalkacağına ve yıllarca devlete hizmet vermiş Yıldırım’ın kolay kolay emekliye ayrılması beklenmeyeceğine göre ona bir makam bulunması zorunlu. Peki başbakanlıktan belediye başkanlığına geçişi düşmek olarak görür, kabul etmeyebilir mi? Bu, Yıldırım’ın egosunun ne kadar alınmış olduğuyla ilgili tabii.

        - Binali Yıldırım aday olursa muhalefet partileri zaten yenemedikleri Erdoğan’ın yanında bir de “yapan adam” olarak nam salmış bir figürle yarışmak zorunda kalacaklar. İşleri iki kat zorlaşacak.

        - Kadir Topbaş’ın görevi de facto çok önce bitmişti, ama muhalefet partileri bunu bile fırsata dönüştüremediler. Böyle bir ortamda kentle ilgili projeler açıklayıp fırsattan faydalanabilirlerdi. Yapmadılar. Topbaş istifa etti, hâlâ CHP’nin İstanbul’la ilgili bir stratejisi yok. Dönüp dolaşıp yine Mustafa Sarıgül’ü aday yaparlarsa şaşırmayın. Öyle ya da böyle, dün olduğu gibi bugün de İstanbul’un yeni belediye başkanı belli aslında.

        **************

        #MedyaNotu

        BİR BAŞKA AÇIDAN TOPBAŞ

        KENDİSİNİ iyi bilmezdim, ne yalan söyleyeyim: İstiklal Caddesi’nin o seçildiği andaki fotoğraflarıyla şimdiki halini kıyaslayın, Kadir Topbaş’ın belediye başkanlığı mirasını da anlayabiliriz.

        Ama önceki gün bizim gazetede Nihal Bengisu Karaca tam da anti-Topbaş’çıların okuması gereken bir yazı yazmıştı. Ardından ağıt yakmıyor, “Ne güzel Başkan’dın ah” diye bahsetmiyor. Sadece belediye başkanlığının ve bugün İstanbul’da birçoğumuzun tüylerini diken diken eden aksaklıkların tek bir sorumlusu olmadığını anlatıyor.

        Belediyeciliğin, özellikle İstanbul’u yönetmenin tek boyutlu olmadığı, tek bir sorumlu aranamayacağı tezini işliyor. Doğrusu epey de ikna edici noktalara değiniyor.

        Okuduktan sonra Kadir Topbaş’a sempati duymaya başladım, en azından bütün musibetlerin ondan sorulmayacağına da ikna oldum.

        **************

        YAŞASIN ŞİŞMAN KANYE

        BİR-iki hafta önce Nobu Malibu’da şürekâsıyla yemeğe gelirken gördüğümde hafiften genişlediğini fark etmiştim. Yemek yerken biraz baktım, yüzü şişmiş, biraz toparlak olmaya başlamıştı. Ama zaten şişmanlığa meyilli bir vücut tipi vardı, Kanye West hiçbir zaman vücuduyla, kaslarıyla ön planda olmadı ki...

        Böyle düşündüğümden çok önemsemedim.

        Ama hafta sonu Kanye’nin yeni fotoğrafları internete düştü. Gülmemesiyle bilinen rap yıldızı kahkahalar atıyor, ama şaşırtıcı olan o değil. Fiziği... Epey şişman birine dönüşüvermiş. Tabii hemen alaylar, dalga geçmeler, bir dolu “meme” de peşi sıra geldi.

        CEM YILMAZ GİBİ

        Benim gördüğüm günden beri şişmanlamış... Gerçi yaz başında Kardashian’ların damadın kilo sorunundan duydukları endişe dedikodu sitelerine düşmüştü. Depresyon tedavisi gördükten sonra iyice salmış, sık sık fast food yemeye, evde cipsleri götürmeye başlamış.

        Üzerinde kendi tasarladığı Calabasas koleksiyonundan bir t-shirt ve yine kendi tasarladığı ayakkabılarla yeni fotoğrafında Kanye West bildiğimiz şişman bir yıldız.

        Cem Yılmaz

        Cem Yılmaz’ın göbeği nasıl olay olduysa, Amerika da Kanye’nin yeni vücudu tartışılıyor. Ama ben memnunum. Bütün bahislerimi Kanye’nin trend öncülüğüne yatırdım. Ne giyse, ne yapsa moda oluyor...

        Belki Michelangelo’nun 1504 yılında David heykelinden beri dikte ettiği erkekte güzellik standardını yüzlerce yıl sonra o, yerle bir eder.

        **************

        YENİ ÖĞRENDİM

        BİR kokteyl partisinde viski içerken yapabileceğiniz bir ukalalık... Bizim Ali Esad Göksel’in alanına girmek istemem ama...

        Meğerse whisky ve whiskey sadece aynı içkinin farklı yazılışı değil, aynı zamanda coğrafi kökenlerine de gönderme yapıyormuş. İskoç viskisi “whisky”, İrlandalılarınki ise “whiskey”miş. Amerikalılar da fazla “e” kullanıyor.

        Diğer Yazılar