Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        -Paris-

        Kötü (gerçi iyisi var mı) bir Hasan Cemal yazısı gibi giriş yaparsam… Paris’teyim… Bir cafe’deyim… Yağmur başladı…

        Ama az önce Paris’e güneş açtı. Çok sürmeyeceği belliydi, zaten hemen ardından yine yağış başladı. Ama yüzünü şöyle bir gösteren güneş şehrin rutinine döndüğünün de simgesi oldu adeta. Paris’te hayatın durduğu pazar günü protestolar yüzünden kepenklerini indiren mağazalar hala kapalı, ama adım başı karşıma çıkan Robocop benzeri polisler de evlerine çekildi neyse ki.

        Cumartesi günkü protestoların bitişi de bizdeki o Twitter esprisiyle açıklanabilir ancak: Artık herkes evine dönsün…

        Louvre bugün açık.

        Fransız basını “gerçek” gilet jaunes’dan bahsediyor şimdi; hava kararmaya başladığında eve dönen şiddet karşıtı göstericiler. Marais’de milli marş söylüyorlardı akşam…

        Bir de siyah kostümleriyle akşam saatlerinde sokağa çıkan, hareketi ele geçirmeye çalışan “casseurs” var. Hem aşırı sağdan hem de aşırı soldan provokatörler... Bordeaux’daki Apple mağazasını yağmalayan, Paris’in Republique meydanında polis barikatını ateşe veren de onlar. Her protesto gösterisinde olduğu gibi kendilerine pay çıkarmaya çalışarak hareketi saptırmaya çalışanlar Sarı Yelekler’in arasına da karıştı.

        Gerçek Sarı Yelekler’in derdi Fransa’da, özellikle de Paris dışında ay sonunu getirmenin zor oluşu. Fransa’da benzin fiyatı Avrupa ortalamasının üstünde. Litresine 1.45 Euro ödüyor Fransızlar; bu rakam Türkiye’de 1.01 Euro, Norveç’te ise 1.68. Fransız hükümeti ülkenin karbon ayak izini azaltmak ve iklim değişikliğini önlemek için insanların daha az araba kullanmasını teşvik etmek için benzinden alınan vergileri artırmaya kalktı. Zaten pahalı olan benzinin fiyatı bu yeni vergiyle daha da artacaktı. Özellikle toplu taşıma araçlarının olmadığı şehirlerde Macron öncesi alınan bu vergi kararının yürürlüğe girecek oluşu tepkiyle karşılandı. Nitekim dört haftadır süren protestoların üçüncü (ve en şiddetli) haftasından sonra vergi kararı iptal edildi.

        ZENGİNİ KAYIRIYOR

        Ancak “gilet jaunes” bununla da yetinmiyor. Çünkü mesele sadece benzin vergisi değil, bir umut olarak seçilen Cumhurbaşkanı’nın 18 ayda büyük hayal kırıklığı yaratması. Tam bir neo-liberal olan Macron’un bütün politikaları zenginlerden yana. Bir yandan orta sınıfı vuran benzin vergisini yürürlüğe sokmakta önceleri tereddüt etmiyordu baştan, diğer yandan da zenginlerden alınan vergilerde de indirime gidiyordu.

        Cumartesi günü Paris sokaklarında konuştuğum protestocuların tamamı da vergi indirimiyle istediklerini almalarının yetmediğini, sorunun Macron’un yönetim biçimi olduğunu söylediler. Seçildiğinde daha 39 yaşında olan sınırlı devlet tecrübesine sahip Macron da hazırlıksız yakalandı bu tepkilere. Bu kadar kısa sürede halkın kendi aleyhine döneceğini de tahmin etmiyordu. Dahası, G-20 zirvesinden döner dönmez kaosla sarsılan ülkesinde pek ortada görünmemesi de hanesine eksipuan olarak yazıldı.

        DEVLET DİLİNİ SAHİPLENDİ

        Aşırı sağ tehlikesine karşı ılımlı görünen Macron’un jandarma ve polislerinin cumartesi sabahı göstericilerin üzerine, daha ortada herhangi bir tehdit yokken biber gazıyla saldırması? Fransa yakınında 700’ün üstünde kişiyi daha gün bitmeden “tedbir amaçlı” gözaltına alması? Biber gazını bonkörce kullanması? Protestocularla görüşen Başbakan’a rağmen hiç ortada görünmemesi, sonunda ancak bir Tweet’le sesini duyurması, o tweet’te de halkın hassasiyetini yansıtmak yerine güvenlik güçlerini tebrik etmesi?

        Nasıl da koltuğunu sevmiş, devlet dilini benimsemiş, “devrim” sloganıyla seçildiği günleri hemen unutmuş… Hakikaten Fransız hükümeti artık dünyaya demokrasi ve insan hakları dersi vermesin.

        Diğer Yazılar