Size bir füze rampası verelim, uçun gidin
Sanayicisiniz ama senelerdir bir füze rampanız yok..
Hani sizi şöyle yukarılara fırlatsın, ilerilere taşısın, gökyüzünde uçursun..
Olsun ister misiniz?
Cevabınız “evet” ise, o zaman doğru Dokuz Eylül Teknoloji Geliştirme Bölgesi’ne (DEPARK) buyrun.
Orada size ihtiyacınız olan füze rampasını hemen verirler.
***
Türkiye’nin 35. Teknoloji Geliştirme Bölgesi olan DEPARK, iki yıl önce, ülkenin AR-GE potansiyeline ve teknoloji üretebilmesine katkı sağlamak ve sürdürülebilir kalkınmanın parçası olmak için konumlandı.
İki yıl içinde ise 125 firmaya ve 105 çalışana ulaştı.
Bu büyük bir rekordur.
***
İşte, siz de firmanızı bu çalışmaların içine dahil ederseniz, yani DEPARK’la işbirliğine giderseniz, onu şirketiniz için füze rampası olarak kullanabilirsiniz.
***
— Laboratuvar ve akademik hizmetler alabilirsiniz.
— Yeni sektörlere doğru geçişi yakalayabilirsiniz.
— Yeni nesil gelişmelere uyumu çözebilirsiniz.
— Yazılım, bilişim, elektronik ve tasarımdan faydalanabilirsiniz.
— Küresel marka üretebilirsiniz.
— Sanayinizle ilgili doktora programı oluşturabilirsiniz.
— Yurt dışı pazar analizleri edinebilirsiniz.
***
Anlayacağınız..
DEPARK ile çalışırsanız, sanayi potansiyeliniz patlama yapabilir.
Onlardan, firmanızın üretim hattına, sorunlarınızdan yeni ürünlerinize, yeni ürünlerinizin birbiriyle entegrasyonuna kadar birçok aşamada hizmet alabilirsiniz.
O nedenle, DEPARK Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Murat Özgören her fırsatta sanayicilere sesleniyor, “burası bir füze rampası, bizi kullanın, sizi uçuralım” diyor.
Kim bu sesi duyar, kim uçmak ister bilmiyorum, ancak eğer sanayici olsaydım, bu yazıyı okur okumaz soluğu Buca Tınaztepe’deki kurumda alırdım, onu biliyorum.
İzmir’e dönüyorlar
Dokuz Eylül Teknoloji Geliştirme Bölgesi (DEPARK) Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Murat Özgören, her konuşmasında etrafa ışık ve umut saçıyor.
Son verdiği örnek de hem bölgemiz, hem gençlerimiz için moral yüklü mesela..
***
— İzmir’de tersine beyin göçü başladı.
— Bizim için İzmir’e dönüşler oldu, 350-400 kişi geri döndü.
— Bu kentin birçok özelliği yatırımcılar-girişimciler için cazip geliyor.
— Özellikle de gençler burada çok başarılılar.
— Mesela, bizim ilk kuluçkamız olan Bilims firmasının yöneticisi Onur Keskin, rüzgar türbinleri için optimizasyon çipi yaparak, Sanayi Bakanlığı’ndan çevre ödülü aldı.
— Kendisi şimdi Manisa’da bir fabrika kuruyor.
— Bakanlık onu Silikon Vadisi’ne gönderdi ve orada da Greentech birincilik ödülü aldı.
***
Prof. Özgören’in ağzından bal damlıyor.
Anlattıkları genç girişimcilere örnek olsun.
Yeter ki kapıyı çalın
Bütün bunlardan sonra ben derim ki..
Bu muhteşem DEPARK’ı izlemeye devam edin.
İki yıl gibi kısa sürede olağanüstü gelişmeler kaydettiler.
Önümüzdeki senelerde ise kim bilir daha neler yaşatacaklar.
Burası hem bölgemiz, hem de ülkemiz için çok büyük bir şans..
O şansı kullanmak için de isteyen herkese fırsat sunuluyor.
Sanayiciye de, işadamına da, akademisyene de, girişimciye de..
Yeter ki, kapıyı çalın..
Kamera
tamam da..
Denizli’de okul servislerine..
— Araç içi güvenlik kamerası..
— Araç dışı güvenlik kamerası..
— Panik düğmesi..
—GPS sistemi..
Zorunluluğu getirildi.
Amaç, öğrencilerin daha güvenli şekilde okullara gidip gelmelerini sağlamak..
***
Bunların yapılması tabii ki çok güzel..
Ama aynı hassasiyetin sürücüler için de gösterilmesini bekliyorum.
Okul servisi şoförlerinin özel eğitimden geçirilmeleri gerektiğini düşünüyorum.
Sadece teknolojik önlem sorunu çözmez çünkü..
Asıl mühim olan, direksiyon başındakilerin trafikte dört dörtlük olmalarıdır.
O testlere
güvenme
- Serdar Ortaç, 2014’te evlendiği kendisinden 23 yaş küçük manken eşini, evlilik öncesinde gizlice testten geçirdiğini söylemiş.
- Aman ha.. O yıllarda bütün testlerin soruları çalınmıştı, şimdi hepsi yeniden yapılıyor, senin testi de tekrarlasan mı acaba!..
Kim uçar
göreceğiz
- Fenerbahçe’nin yeni hocası Hollandalı Advocaat, “bu sezon Emenike bizi uçurur, müthiş bir enerjisi var” demiş.
- Eh, zaten Emenike ve diğerleri uçmazlarsa, bil ki o zaman sen uçarsın!..
Ne görüyorsa
onu yapıyor
- Milli takımın genç yıldızı Emre Mor, oyundan alınınca su şişesini tekmelemiş, hocasına el kol hareketleri yapmış, etrafa bağırmış.
- Bu durumda söylenecek tek söz var: Teknik direktörüne bak, futbolcusunu al!..
