Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Geçtiğimiz günlerde Kemalpaşa Armutlu’da bir genç, kalabalılıktan sıyrılıp, “Uyuşturucu Madde Bonzai’nin Zararları ve Tedavisi” adlı halk konferansında konuşan Herkes İçin Sağlık Derneği Başkanı Dr. Ülkümen Rodoplu’nun yanına gitti.

        Dik, geriye, güzelce taranmış saçlarıyla dikkat çeken delikanlı, “hocam, hocam” diye Rodoplu’ya seslendi.

        O seslenme üzerine, etrafta bulunan onlarca insan bir an sustu.

        Tam bir sessizlik oldu.

        Delikanlı devam etti:

        *

        - Hocam, doktor abi, biz bunun zararlı olduğunu bilmiyorduk.

        - Bunu bize veren de bilmiyor ki..

        - Hatta, maça çıkmadan önce içiyoruz.

        - Daha rahat koşarız diye..

        *

        Konferanstan bir gün sonra, Armutlu’da emniyet güçleri yüksek miktarda bonzai ele geçirdi.

        *

        Geçiğimiz hafta bu konuyu bir kez daha yazmıştım.

        Ülkede bonzai kullanımının yüzde 500 arttığını, kullanıcıların artık birbirlerine şeker gibi bonzai ikram etmeye başladıklarını belirtmiştim.

        Gidişatın çok kötü olduğunu, alınan önlemlerin de yetersiz kaldığını ifade etmiştim.

        Uyuşturucu ile savaş için büyük çaba sarfeden, Ege’nin her köşesinde halka uyarı ve bilgilendirme toplantıları veren Dr. Ülkümen Rodoplu’nun Armutlu’da yaşadığı olay, bonzai kullanımının nerelere vardığını açıkça kanıtlıyor.

        Ama belli ki, uyuşturucu ile mücadele sadece polisin çalışmalarıyla önlenemeyecek.

        Eğitim ve sağlık alanını da dahil olmak üzere, ciddi bir sistem oluşturulmadığı sürece, çocukları bonzainin pençesinden kurtarmak zor görünüyor.

        Hem ucuz, hem de kolay bulunuyor

        Uyuşturucu ile mücadele için halkı sürekli bilgilendirmeye uğraşan Dr. Ülkümen Rodoplu’nun anlattıkları insanı dehşete düşürüyor.

        Bir kere görüyoruz ki, bonzai artık her yerde, memleketin her köşesinde, her mekanda rahatça satılıyor.

        Bonzainin asıl adı “Jamaika”..

        Ya da “Kimyasal Uyuşturucu Madde”, yani kısaca KUM...

        Diğer uyuşturucu maddelerden farklı olarak laboratuvarda üretiliyor ve ucuz.

        Bulunması da kolay.

        1 lira ile 5 lira arasında satılıyor.

        *

        Bonzai, son 4 yılda fena halde yaygınlaştı.

        Uyuşturucu çeteleri parası az olanlar için kimyasal kannabinoid etken maddesinden oluşan bonzaiyi üretti.

        Merdiven altında üretilen bu madde ani ölüme neden oluyor.

        İlk dozla bile beyin hasarı, böbreklerde yetmezlik, körlük başlıyor.

        *

        Düşünün ki..

        Geçtiğimiz yıl Edirne’de bir asker nöbette içip, öldü.

        Asker nasıl içer, askeriyeye girer mi diye düşünmeyin.

        Bonzai; uyuşturucu çetelerinin ve terör örgütlerinin geçim kaynağı oldu.

        O yüzden her yere girerler.

        Yetkililer ne yapmalı

        Uyuşturucu ve bonzai ile mücadelede daha etkili olabilmek için, yetkililerin ciddi önlemler alması şart.

        Dr. Rodoplu onları şu şekilde sıralıyor:

        *

        1- Bonzai ve zararları okullarda ders olarak anlatılmalı.

        2- Gençler daha hiç akıllarında olmadan uyuşturucunun zararlarını bilmeli.

        3- Her hastanede uyuşturucuyla mücadele polikliniği olmalı.

        4- Tedaviyle eş zamanlı olarak, bağımlılar topluma kazandırılmalı.

        5- Gençler müzik, resim, sanat ve sporla hayata tutunabilmeli.

        6- Polis önlemlerini daha da arttırmalı.

        Aileler ne yapmalı

        Bonzai ve diğer uyuşturucu maddelerle mücadelede anne ve babalara da büyük görev düşüyor.

        Dr. Rodoplu’ya göre, ailelerin yapması gerekenler şöyle:

        *

        - En basit şüphede bile hızlı hareket edip, bireyin tedaviye yönlendirilmesi gerekir.

        - Gözlerde kanlanma, ağız kuruması, ellerde titreme, bulantı, kusma, yalnızlaşma, içine kapanma, intihar düşünceleri, kilo kaybı gibi belirtilerden ikisi varsa, anne ve babanın önce bu şüphelerini evlatlarıyla paylaşması çok önemlidir.

        - “Seni seviyorum, bu madde seni de beni de yok ediyor, gel tedavi olalım” şeklinde bir yaklaşım önemli bir adımdır.

        - Tedavi sürerken, bir taraftan da madde bağımlısının iş bulabilmesi, yaşadığı sağlıksız ortamdan uzaklaştırılabilmesi de gerekmektedir.

        - Unutulmasın ki, bağımlılık merkezlerine başvuranların yüzde 76’sı işsizlerden oluşuyor.

        *

        Bonzai sevimli bir ağaç olarak biliniyor.

        Oysa bonzai geleceğimizi yok eden bir kabustur.

        Sorunu halı altına süpürmek yerine çözmek zorundayız.

        Mesele

        kürk değil

        - Sosyetik güzel Eda Taşpınar, kürk manto giyince hayranlarından ve hayvanseverlerden tepki görmüş.

        - Tepki kürk giymesine değil bir kere.. Kendisini hep bikiniyle görmeye alışık olan hayranları, böyle giyinik olmasına kızmışlardır!..

        Evlenince

        ne olacak

        - 43 yaşındaki şarkıcı Hande Yener, 31 yaşındaki manken Cem Şenol ile nişanlanınca, yüzüne estetik operasyonu yaptırmış.

        - Daha nişanlıyken bile operasyonlar başladıysa, nikahtan sonra çok büyük harekat gerekecek belli ki!..

        Diğer Yazılar