Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Yola barikat mı koyuldu?

        Siyasi bir organizasyon mu yapıldı?

        Görünmez eller harekete mi geçti?

        Bulanık suda balık mı avlandı?

        İzmir dumura uğratılmak mı istendi?

        Kentin darboğaza sokulması mı hedeflendi?

        Siyasi menfaat çıkarılmak mı amaçlandı?

        Ne oldu, nasıl oldu, neden oldu, bilmiyorum.

        Ama..

        İzmir’deki İZBAN grevinin şişirme bir grev olduğunu görüyorum.

        Ulaştırma Bakanlığı’nın ve İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin..

        Sendikanın tüm isteklerine “evet” demesine rağmen..

        Zam oranını Türkiye’de görülmemiş şekilde yüzde 15’lere yükseltmesine rağmen..

        Çalışanları memnun edecek maaş rakamları önerilmesine rağmen..

        Sendikanın sadece yüzde 1.5 oranındaki fark için ayak diretmesi ve hiç arkasına bakmadan greve gitmesini manidar buluyorum.

        Ve ayrıca..

        Masadan kalktıktan sonra sendikanın kendini tutamayıp, “artık yüzde 15 verseler de olmaz, şimdi yüzde 24 oranında zam istiyoruz” diye durduk yerde rest çekmesi..

        Manidarlığı daha da derinlere taşıyor.

        Ancak bilsin ki, sendika yönetimi bu tutumunun altından kalkamaz.

        İzmir’e eziyet etmekse niyetleri, İZBAN’ı değil başka yolları kullansınlar.

        Çünkü, bu tavırlarıyla doğrudan vatandaşa vuruyorlar, başka yere değil..

        Buradan kimselere ekmek çıkmaz.

        Hayvan listesi belli oldu

        Akıllı telefon üreticilerinden HTC, Türkiye’de Instagram’da 2015 yılı boyunca en çok

        paylaşılan ve beğenilen içerikleri araştırdı.

        Sonuçlar ilginç..

        Verilere göre, Türkiye’de aile ve arkadaşları konu alan paylaşımlar açık ara zirveye oynuyor.

        Evcil hayvanların konu edildiği paylaşımlara bakıldığında ise, kedi konulu paylaşımlar çok baskın çıkıyor.

        Bu kategoride kediler yüzde 59 ile ilk sırayı alıyor.

        Kediyi birbirine yakın oranlarda köpek ve kuş takip ediyor.

        Buradan anlaşılıyor ki..

        Türklerin favori hayvanları kedi, köpek ve kuştur.

        Diğerleri listede bile yoklar.

        Ya kalbi

        ağrısaydı

        Dizi oyuncusu Serenay Aktaş, tedavi için gittiği ilk muayenede diş doktoruna aşık olmuş, dişçisini kendine sevgili yapmış.

        Diş doktoruna daha ilk muayenede aşık olduysa, eğer kalp doktoruna gitseydi, olay birkaç dakika içinde hallolurdu demek!..

        Seneler

        yetmiyor

        “Bir ömre neler sığar” araştırmasına göre, kadınlar bir yıllarını ne giyeceklerini düşünmek için harcıyorlarmış.

        Kalan yılları da hazırlanmak, süslenmek ve erkekleri kapıda bekletmekle geçiyordur mutlaka!..

        Bunalımın

        hayırlısı

        Oynadığı “Fatih” isimli dizi 5. bölümde yayından kaldırılan M. Akif Alakurt, bunalıma girince Brezilya’ya yerleşip çiftlik almış.

        Çiftlik kuran kendini doğaya ve hayvanlara adar, o ise 17 yaş küçük Nurseli Sarıkaya ile aşka başlamış. Böyle bunalıma can kurban vallaha!..

        Yabancılar niye

        tercih ediliyor

        Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım dün şahane bir konuşma yaptı.

        Yabancı oyuncular ile Türk oyuncular arasındaki farkı çok net ortaya koydu.

        Fenerbahçe’nin Kadın Basketbol Takımı’na öğütlerde bulunurken, “erkekler gibi olmayın, çok çalışın” dedi.

        Sonra da sözlerine açıklık getirdi..

        Bizim erkek takımımızda Türk oyuncular yabancılar kadar çalışmıyorlar.

        Yabancılar idmana erken geliyor.

        İdman bitince “her gün 1500 atış” mecburiyetini harfiyen uyguluyorlar.

        Koltuk değneğiyle gelip atış yapan oyuncular var.

        Bizim Türkler ne antrenmanlara erken geliyor, ne de 1500 atışı yapıyor.

        Teknik adam da kızdığı için onları oynatmıyor.

        Takımda yabancıların ağırlıklı oynamasının sırrı bu işte..

        Aziz Yıldırım yüz kere, bin kere haklı..

        Ne yazık ki, Türk sporcular çalışmayı sevmiyorlar, profesyonelliği yerine getirmiyorlar.

        Bu durum sadece Fenerbahçe ya da basketbol için değil, tüm takımlar ve tüm dallar için geçerli.

        O yüzden..

        Türk sporcuların yabancılardan öğreneceği daha çok şey var..

        Al sana boykot

        Karşıyaka futbol takımının geçtiğimiz hafta “antrenman boykotu yaptığını” duyunca kulaklarıma inanamadım.

        Bu çağda hala böyle kafalar var mı diye şaşırdım.

        Futbolcuların sorunları bulunuyorsa, ki öyledir mutlaka, çözümü başka zeminlerde aramaları gerekir.

        Mesela hukuki yollara başvurabilirler, federasyona giderler, yönetimle masaya otururlar vs. vs..

        Ancak, asla ve asla işlerini aksatmazlar, boykot yapmazlar.

        Çünkü boykot, önce kendilerini vurur.

        Antrenmansız kalırlar, formlarını kaybederler.

        Sonra da fatura takıma yansır.

        Nitekim yansıdı da..

        İlk 9 haftada sadece iki yenilgi yüzü görürken, boykotun ardından üç maçın ikisini birden kaybettiler.

        Dolayısıyla zirve yarışında büyük yara aldılar.

        Boykot yüzünden disiplinlerini de, formlarını da, dengelerini de yitirdiler.

        İyi de, şimdi ne olacak?

        Bu çöküşün faturasını kim ödeyecek?

        Kayıp puanları kim geri getirecek?

        Boykotçular bu soruların cevabını da verebilirler mi acaba..

        Diğer Yazılar