Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        İzmir’in Kiraz ilçesi..

        Son dönemlerde küçük kızlara tecavüz, çocuk yaşta evlilikler, kaçırılan kızlar, satılan kızlar haberleriyle sürekli gündemde..

        Önceki gün yine böyle bir haberimiz vardı.

        Evli adamlar, 13 yaşlarındaki iki kıza tecavüz edip hamile bıraktılar.

        Bu rezil olayları (tabii bildiğimiz kadarını, çünkü aileler de yaşananları saklıyorlar) aylardır yazıyoruz.

        Özellikle de..

        *

        - İki dağ köyü Sırımlı ve Olgunlar’da erkeklerin kız çocuklarını kaçırarak evlendiklerini..

        - Bu yaptıklarına “gelenek” adını verdiklerini..

        - Köylülerin deyişiyle olayların “evvelden beri” sürdüğünü..

        - İki köyde her yıl yaşları 12-21 arasında değişen ortalama 20 kızın kaçırıldığını..

        - Mağdur kızların çoğunun 13-14 yaşında olduğunu..

        - Kaçırmalar yüzünden her iki köyde düğün yapılmadığını..

        *

        Gazetelerimizde, televizyonlarımızda gündeme taşıyoruz.

        Sözkonusu rezillikler gelişmiş bir ülkede olsa, orası kökünden sarsılırdı.

        Biz sarsıldık mı?

        Maalesef hayır..

        Ufak tefek günlük hamlelerin dışında, ne yazık ki çözüm sağlayamadık.

        Devletin yumruğunu bunları yapanların başına indiremedik.

        Kızların fiyat tarifesi bile var

        Sadece bunlarla yetinmeyip, Kiraz’ın köylerinde yaşanan daha büyük iğrençlikleri de bildiriyoruz.

        Mesela..

        *

        - Kaçırılan kız çocuklarının ailelerine ‘sus payı’ ödendiğini..

        - Kızın yaşı ne kadar küçükse, erkek tarafının aileye verdiği ‘sus payı’nın da o kadar arttığını..

        - Kızların bir tarifesinin olduğunu..

        - 12 yaş için 40 bin TL, 13 yaş için 30 bin TL, 14 yaş için 25 bin TL, 15 yaş için 20 bin TL istendiğini..

        - Kızların ailelerinin, “olan oldu, kız murdar oldu” zihniyetiyle parayı alıp sustuğunu..

        - Reşit olmayan kızların, 17’sine gelip evlilik resmileştirilinceye kadar iki-üç çocuk annesi olduğunu..

        - Kız kaçırmaların daima cuma günleri yapıldığını..

        - Bunun nedeninin, resmi makamların hafta sonu tatili nedeniyle hiçbir işlem yapmayacağı inancı olduğunu..

        - Bu iki günde izlerini kaybettirmeye çalıştıklarını..

        *

        Kamuoyuna da, devletin yetkililerine de anlatıp duruyoruz.

        Peki..

        Bütün bu yazılıp çizilenler bir işe yaradı mı?

        Hayır, yaramadı.

        Kiraz hepimizin utancıdır

        Kiraz’da ve başka yerlerde küçük kızlara tecavüzlere, kaçırmalara, para karşılığında satılmalarına hep “gelenek” kılıfıyla göz yumduk.

        O yüzden..

        Kiraz’ın bu hale gelmesinde devletin bütün birimleri sorumludur.

        Gelişmeleri duymamak da sorumsuzluktur, duyduktan sonra müdahalede bulunmamak da ya da yeterli müdahaleyi yapmamak da sorumsuzluktur.

        Neresinden bakarsanız bakın..

        Kiraz hepimizin utancıdır.

        İğrenç sisteme darbe vurulmadıkça, bitmez

        Dün öğrendim ki, bizim verdiğimiz “13 yaşındaki iki kız çocuğunun hamile kalması” haberinden sonra, bazı devlet kurumları harekete geçmişler.

        Bu ekipler evleri ve köy kahvehanelerini dolaşıp, çocuk istismarının, satılmalarının, küçük yaşta evlendirilmelerinin suç olduğunu anlatacaklarmış.

        Pek sanmıyorum ama, umarım yine de işe yarar.

        Çünkü..

        Bu skandal işleri yapanlar suç işlediklerini elbette biliyorlar.

        Küçük kızların para karşılığı satılmasının büyük suç olduğunu gayet iyi kavrıyorlar.

        Kız çocuklarını satarak menfaat sağladıklarını herkesten fazla anlıyorlar.

        O nedenle, onlara yapılacak uyarıların ve konuşmaların bir düzelme getireceğine inanmıyorum.

        *

        - Bu iğrenç sisteme doğrudan darbe vurmadıkça..

        - Kızları alanlara da, kızları satanlara da en ağır cezaları vermedikçe..

        - Tecavüzcüleri “gelenek” kılıfıyla korumaktan vazgeçmedikçe..

        - Olup biten rezilliklere “geleneğimiz böyle” zihniyetiyle baktıkça..

        - İhbarda bulunan kızları yüzde yüz korumadıkça..

        *

        Bence bu olayların önü kesilemez.

        Birkaç gün yazılır çizilir, sonra unutulur, daha sonra başka bir rezaletle yeniden karşılaşırız.

        Korku filmi hafif kalır

        - Şarkıcı Emre Aydın, yazdığı ve yönettiği korku filmi “Cinni: Uyanış” tutmayınca, “insanlarımızın korku filmi sevmediğini anladım” demiş.

        - Başarısızlığın nedeni korku filmi sevmememiz değil, her gün korku filmlerindeki gibi yaşadığımızdan, senin filme ihtiyaç duymadık sadece!..

        Parmak kurtarmaz ki

        - ABD’li 4 öğrenci, kadınları ilaçlı içeceklerden korumak için bir oje geliştirmiş, parmak içeceğe sokulduğunda ilaç varsa oje siyah oluyormuş.

        - Bunlar kesin Nuri Alço’ya gıcık olan tiplerdir, ama bizimkinin gazozuna o parmak işlemez, haberleri Olsun!..

        Anlatma anlamazlar

        - UEFA’nın finansal müdürü Traveso, “Türk kulüpleri batıyor, aşırı harcama yapıyor, ayrıca en yaşlı ve pahalı kadrolar Türkiye’de” demiş.

        - Ee, bizimkiler zararlarını düşürmek yerine 5 kat artırırlarsa ve de altyapıyı hepten unuturlarsa, olacağı budur!..

        Diğer Yazılar