NATO üyeliğimizden eminsiniz değil mi

Amerika, Avrupa, Rusya ve dahi NATO..

Yani müttefiklerimiz, dostlarımız, uluslararası anlaşmalara birlikte imza attığımız ülkeler, ortaklarımız..

Bizim için ne yaptı bu güzel arkadaşlar bugüne kadar..

Sadece son birkaç yılın özetine şöyle bir bakalım..

Irak ve Suriye savaşlarında hep Türkiye’nin düşmanı, terör örgütü PKK’dan ve onun uzantısı YPG’den yana oldular.

Onları her şartta korudular, kolladılar.

Teröristleri teslim etmediler, ülkelerinde barındırdılar.

Türkiye’ye vermedikleri silahları PKK-YPG militanlarının eline tutuşturdular.

Bununla da kalmadılar, YPG’nin doğrudan silahlandırılması için karar aldılar.

Destek işini o kadar abarttılar ki, PKK’lılar sınırımızda artık ABD’li ve Rus askerlerle birlikte nöbet tutuyorlar.

Anlayacağınız..

Biz bu yapılanları içimize sindiremiyoruz dedikçe, desteklerini daha da artırdılar.

Tabii gelişmeleri izledikçe kafamız iyice karıştı.

Ve sorgular olduk:

Acaba biz mi NATO’nun üyesiyiz, yoksa PKK mı?

Biz mi Avrupa’nın dostuyuz, yoksa PKK mı?

Biz mi ABD’nin müttefikiyiz, yoksa PKK mı?

Kafa karışıklığını gidermek için, bir güvenlik uzmanından olup biteni anlatmasını istedim.

Şu garip ilişkileri değerlendirmesini istedim.

Merak ettiklerimi sordum, o da cevapladı.

Bir müttefike yapılan saldırı hepsine yapılmış sayılır

Güvenlik uzmanı sorularımı sakinlikle cevapladı.

Biz Kuzey Atlantik İttifakı (NATO) üyesiyiz değil mi?

Üyesiyiz.

Bu ittifak ne zaman kuruldu?

12 ülkenin katılımıyla, 1949’da, Washington’da.

Biz ne zamandan beri üyeyiz?

1952’den beri.

İttifak şu anda kaç üyeli?

28.

Yani, bu dünyada 28 kankamız var öyle mi?

Öyle.

Onlarla ne anlaşması imzaladık?

Kuzey Atlantik Antlaşması.

Antlaşma neleri içeriyor?

Birleşmiş Milletler Yasası’nın amaçlarına uyulmasını, Kuzey Atlantik bölgesinde istikrar ve refahın geliştirilmesini sağlanmasını içerir.

Başka?

Ana fikir böyle, ama ana fikrin dışında 14 maddelik bir anlaşma daha var aralarında.

Acaba, bu maddelerin içinde güvenlik, dayanışma, yardımlaşma da var mı?

Olmaz mı hiç.. Esası o zaten anlaşmanın.

Yaa.. Peki nedir onlar?

Mesela 4. madde.

Müttefiklerden birinin toprak bütünlüğü, siyasi bağımsızlığı ya da güvenliğinin tehdit edildiği görüldüğünde, tüm taraflar birlikte danışmalarda bulunur.

Bak sen.. Başka madde var mı?

Olmaz mı, var tabii. Mesela 5. madde.

Taraflar, Kuzey Amerika’da veya Avrupa’da içlerinden bir veya daha çoğuna yöneltilecek silahlı bir saldırıyı, hepsine yöneltilmiş olarak değerlendirir.

Bu durumda da, BM Yasası’nın 51. maddesinde tanınan savunma hakkını kullanarak, Kuzey Atlantik bölgesinde güvenliği sağlamak ve korumak için, silahlı kuvvet kullanımı da dahil olmak üzere, saldırıya uğrayan taraf ya da taraflara yardımcı olurlar.

Yapma ya.. Daha başka madde var mı peki?

Var, var. Mesela 6. madde.

Böyle bir saldırı durumunda Güvenlik Konseyi devreye girer ve tüm önlemleri alır.

Tekrar soruyorum: Eminsiniz değil mi

Hımmm.. Hepsi güzel de, benim kafam karıştı biraz. Onun için tekrar sormak istiyorum. Biz NATO üyesi miyiz?

Üyesiyiz.

Doğru anlamış mıyım bilmiyorum. Üyelerden biri saldırıya uğrarsa, diğerleri de saldırıya uğramış gibi yardıma koşar mı?

Koşar.

Buna dış kaynaklı terör saldırısı da dahil mi?

Dahil.

Ya PKK? PYD? YPG? Onlar da NATO üyesi mi?

Yok canım, daha neler.

Niye şaşırdın ki? PKK’nın elindeki tüm silahlar ABD malı.. Paralar AB’den geliyor. Teröristler Avrupa ülkelerinde saklanıyor, rahatça dolaşıyorlar. NATO Genel Sekreteri bile PKK televizyonunu koruyup destekliyordu. Cinayet işleyenleri bile bize teslim etmiyorlar. O yüzden ben bu işi anlamadım. Bak, son olarak soruyorum. Ama doğru cevap ver tamam mı?

Tamam..

Allah aşkına, hangimiz gerçek NATO üyesiyiz? PKK mı, Türkiye mi?

Teşekkürler Cem Bakioğlu

1994’te kurulan ve Ege’de 23 yıl kesintisiz bir şekilde yayın yapan Ege TV ve Radyo Ege, ne yazık ki dün ışıklarını söndürdü, yayın hayatına son verdi.

Sebep; son aylarda giderek yükselen mali darboğaz ve mali sıkıntılar..

Televizyon yayıncılığında, hele hele bölgesel yayıncılıkta şartlar iki kat zordur.

Ege TV de o zorlukları her dönem fazlasıyla yaşadı.

Ancak, son zamanlardaki olumsuzlukların boyutu, patron Cem Bakioğlu’nu da televizyonu sorgular hale getirdi.

Zaten onun yerine bir başkası olsa, sanırım çok daha önceden pes eder, bu koşullarda dayanmayı sürdürmezdi.

Cem Bakioğlu ise çok sabretti, uzun süre direndi, çözümler aradı, ama yeni bir yol bulamayınca son noktayı koydu.

Böyle bitmesine üzüldüm, çünkü Ege TV bölgenin markalaşmış bir yatırımıydı.

Bizlere büyük fedakarlıklarla 23 yıl hizmet ettiler, kaliteli televizyonculuk yaptılar.

Öncelikle, başta Cem Bakioğlu olmak üzere tüm ekibi bugüne kadarki çalışmaları için kalben kutluyorum.

Ve de geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum.