Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Son zamanlarda özellikle Ege bölgesinde bir Hindistan modası başladı gidiyor.

        “Muğla yöresini Bollywood yapalım” önerisiyle devreye alınan Hindistan ilişkileri, “Hint düğünlerini düzenleyelim” fikriyle bir adım daha öteye taşındı.

        Peşinden, heyetler halinde Hint yetkililer ziyaret edilip, kendileri bizzat Ege’ye davet edildi.

        Derken..

        Hindistan Ankara Büyükelçiliği Müsteşarı Madhumita Hazarika Bhagat, Ege Bölgesi Sanayi Odası’na gelerek, iki ülke arasındaki işbirliğini geliştirmek için işadamlarıyla toplantıya katıldı.

        *

        Anlayacağınız..

        - G-20 içerisinde yer alan..

        - Dünyanın 7’nci büyük ekonomisi olan..

        - Asya’nın yükselen yıldızı..

        Hindistan’a fena halde takılmış haldeyiz.

        Peki..

        - Acaba bu takılma doğru mudur, yanlış mıdır..

        - Ak mıdır, kara mıdır..

        - Lehimize midir, aleyhimize midir..

        Bunun cevabını öğrenmek için, aramızdaki rakamlara bakmakta fayda var.

        Aramızdaki ticari ilişki çok zayıf

        Önce şu gerçeği kabul edelim.

        Türkiye ile Hindistan arasında ticari anlamda iki ülkenin potansiyeline ve geçmiş birlikteliğine yakışmayan bir tablo var önümüzde..

        Ege Bölgesi Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı İbrahim Gökçüoğlu, o tabloyu çok güzel anlattı ESBO’daki toplantıda..

        *

        - Türkiye ile Hindistan arasındaki ticaret hacmi, geçen yıl 5 milyar 757 milyar dolar düzeyinde.

        - Daha da ilginci, oldukça az olan karşılıklı ticaret hacminin yüzde 90’ını Türkiye’nin Hindistan’dan ithalatı oluşturuyor.

        - Yani, Türkiye’nin ihracatı içinde Hindistan’a yaptığı ihracat yüzde 1 bile değil.

        - 1.3 milyar nüfusa sahip bir ülkeye sadece 650 milyon dolar ihracat yapıyoruz.

        - Benzer şekilde İzmir’den de 96.5 milyon dolar ihracat gerçekleştiriyoruz.

        *

        Bu tablo açıkça diyor ki..

        Biz Hindistan’a bir adım atmışız, ama cevap alamamışız.

        Belki de kendimizi yeterince anlatamamışız.

        Yeni girişimler işimize yarar

        Demek ki yeni denemeler, yeni girişimler lazım.

        Doğru sektörleri, doğru insanları aynı masanın çevresinde buluşturmamız gerek.

        Mesela..

        Dünyanın 3’üncü büyük ordusuna sahip Hindistan ile savunma sanayiinde işbirliği yapabiliriz.

        Üstelik, İzmir olarak, Ege olarak bu alanda iddialıyız.

        Görüldüğü üzere..

        - Ege’nin Hint açılımı doğru hamledir.

        - 2030’da dünyanın 3’üncü büyük ekonomisi olması beklenen bu dev ülkeyle yakınlaşma hedefimiz, mantıklı ve isabetlidir.

        Devamını getirelim o zaman..

        Çevre için pedal basmak falan..

        Bu tür suni eylemler bana çok komik geliyor.

        Hele hele yetkili makamlarda oturanların, senede bir gün göstermelik olarak bisiklete binmeleri, ağaç dikmeleri gibi organizasyonlara katılmaları, gerçekten tuhaf kaçıyor.

        Çünkü..

        Madalyonun hakiki yüzünde, bizim yaptıklarımızın tam tersi oluyor.

        Biz ki..

        -

        - Çevreyi en fazla kirleten ülkelerin başında geliyoruz.

        - Çevreyi en fazla yok edenler arasında üst sıralardayız.

        - Çevreye en fazla zarar veren milletler listesinde tepelerdeyiz.

        - Çevreyi en fazla betonlaştıran zihniyetin zirvesindeyiz.

        *

        Hal böyleyken..

        Özellikle yetkili konumundakilerin, kalkıp Dünya Çevre Günü’nde göstermelik bisiklet turları düzenlemeleri, trajikomik bir davranıştır.

        Bunlar birbirimizi kandırmaktan öteye gitmeyen organizasyonlardır.

        Asıl düşüncelerimizin ve yaptırımlarımızın, bunlarla uzaktan yakından ilgisi bulunmuyor çünkü..

        Çevreyi gerçek anlamda koruyup kollayanlar, her hareketleriyle doğaya verdikleri değeri belli ederler zaten.

        Çıkardıkları yasalarla, koruma alanlarıyla, kentsel planlarıyla, ormana-suya-doğaya saygıyla, yeşil oranlarıyla, tarım alanlarıyla, göletlere-nehirlere-kıyılara karşı gösterdikleri özenle, çevreye olan hassasiyetlerini her daim kanıtlarlar.

        Biz öyle miyiz ya..

        Ya yüzsüzler ne olacak

        - Araştırmalarda, insan yüzünün sol tarafı, sağ tarafa kıyasla daha çok ifade barındırıyormuş.

        - Bu durumda yüzsüzleri ne yapacağız? Onların ifade barındırdığı yerleri neresi?

        Daha neler var bilsen

        - Dansöz Asena, “Çevremin gazına geldim, şarkı söyledim, bir daha asla söylemem” demiş.

        - Amaan Asena ya.. Bu ülkede Sabri de futbol oynuyor, sen şarkı söylemişsin ne ki!..

        Tereciye tere satıyorlar

        - Amerikalı şov yıldızı Kim Kardashian, kucak dansı öğrenmek için kursa gidiyormuş.

        - Kucaktan kucağa dolaşıyor zaten, kursa ne gerek vardı ki!..

        Şüpheli sonuç

        - Türk halkı günde ortalama 7 saat uyuyormuş.

        - Bu araştırma doğru mu? Bana sürekli uyuyoruz gibi geliyor da!..

        Diğer Yazılar