Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Ben hala birkaç yıl önceki gibi aynı fikirdeyim.

        Atatürk ve Alsancak Stadları tamamen yenilenmeden İzmir’in stad sorunu çözülmüş sayılmaz.

        Stad önceliği, yenilenme önceliği mutlaka buralara verilmelidir.

        Göztepe ve Karşıyaka stadlarının yapımları da önemli elbette, ancak onlar semt ya da kulüp stadları olarak hizmet verebilirler, İzmir’in ana stadı olarak işlev göremezler.

        Keza, Büyükşehir Belediyesi’nin inşa ettiği Bornova Stadı da o görevi yerine getiremez.

        *

        O yüzden..

        *

        İzmir Ticaret Odası Başkanı Ekrem Demirtaş’ın meclis toplantısında gündeme getirdiği stad sorunu hala ciddi olarak ortada durmaktadır ve artık kanayan yara haline gelen o problem hızla çözüme kavuşturulmalıdır.

        Kent büyük futbol mekanlarına sahip olmalıdır.

        Bunun en cazip adresi de Atatürk ve Alsancak Stadları’dır.

        Alsancak yıkıldı ve yenilenmesine başlanıyor.

        Ama Atatürk için hala kimseden ses seda çıkmıyor.

        Orası defalarca gündeme taşınmasına rağmen, yetkililer net bir yanıt vermediler bugüne kadar..

        Suskunluğun sebebini de bilmiyoruz.

        Diğerleri makyajdır yükü kaldıramazlar

        Demirtaş, ilgili makamlara kolaylık olsun diye, “İzmir Atatürk Stadyumu Öneri Fikir Projesi” hazırlattı iki yıl önce..

        Proje ile zemini derinleştirdi, üstünü kapattı, kapasitesini arttırdı, işlevini geliştirdi.

        Fakat nedense buna da kimseler ilgi göstermedi, bir katkı koymadı ya da fikir geliştirmedi.

        *

        Oysa..

        *

        Bu problemden kaçış yok.

        Çevreye ne kadar semt ya da bölge stadı yapılırsa yapılsın, İzmir’in ana stad problemini çözemeyeceği gün gibi ortada..

        Kenti kurtaracak tek çözüm, Atatürk ve Alsancak Stadları’nın yıkılıp, yeniden inşa edilmelerinden geçiyor.

        Onlar yapılmadıktan sonra, diğerleri sadece makyaj olarak kalırlar, sorunu bitirmezler.

        Şu işlemleri yapıyorlardır herhalde

        Alsancak Stadı’nın ihalesini alanlar ve yenileme çalışmalarına başlayanlar..

        Lütfen içine şunları da koyar mısınız:

        *

        - Yürüyen merdivenler..

        - Bolca yiyecek-içecek noktaları..

        - Rahat ve temiz tuvaletler..

        - Televizyonlar ve dev ekranlar..

        - Devamlı açık kalacak sergi alanı..

        - Otomatik stad giriş sistemi..

        - Stadın her bölümünün üstünün kapalı olması..

        - Konser ve benzeri olaylarda da kullanılacak alan..

        - Isıtmalı tribünler..

        - Yağmuru emen, karı eriten zemin..

        - Medeni şartlarda otopark..

        - Maçları keyifle izlemek için özel localar..

        - Çağdaş bir basın tribünü..

        Bunları talep etmedim mesela

        Alsancak Stadı için saydığım bütün istekler yerine getirilebilir nitelikte..

        Eğer Avrupa’dakiler gibi şunları da talep etseydim, o zaman yetkililer bana “yuh artık” diyebilirdi.

        *

        - Mesela, yerinden oynatılabilen saha..

        - Mesela, stadın içine bira boru hattı çekilmesi..

        - Mesela, “içinde maç izlemeden ölmeyelim” duygusu yaratacak bir ortam oluşturulması..

        *

        Ama bunların hiç birini talep etmedim gördüğünüz gibi, haddimi bildim!..

        Gazeteci depremi bilir mi

        Bu aralar çok sık sallanıyoruz ya, özellikle geceleri santral susmuyor.

        Gece nöbetçisi arkadaşlarımız sürekli şu soruya muhatap oluyorlar.

        - Siz gazetecisiniz bilirsiniz, bu gece yine deprem olacak mı, evlerimize girelim mi?

        Bu soruya “yok, biz nereden bilelim” diye cevap vermek yetmiyor, çünkü kimse inanmıyor.

        Arkadaşlar baktılar başa çıkamıyorlar, şunu denemeye başladılar:

        - Bildiğimiz kadarıyla bu gece deprem olmayacak, evlere girebilirsiniz.

        Sabah da telefonların devamı geliyor:

        - Teşekkür ederiz, dün gece sayenizde rahat bir uyku çektik, hakikaten deprem olmadı.

        *

        Sürekli sarsıntılardan vatandaşın dengesi bozuldu, gazeteciden medet bekliyor belli ki..

        Ortaya karışık

        - Manken Deniz Akkaya, eski sevgilisi Teoman’ın konserine, yeni sevgilisiyle birlikte gitmiş.

        - Madem eskisi sahnede, yenisi yanındaydı, o zaman yedek sevgili de arka sıralarda bir yerde bekliyordu herhalde!..

        Dedektif bile yetmez

        - Flört edilecek kişilerin araştırılması için ilk buluşma öncesi dedektif tutuluyormuş, kişi hakkında 24 saatte rapor hazırlanıyormuş.

        - Ee, kişilerin yüzde 45’i bir şeyler saklıyorsa, yüzde 9’u evli çıkıyorsa ve de millet birbirine bu kadar yalan söylüyorsa, olacağı budur!..

        Kapıları açtırırsan

        - İngiliz uzaybilimci Stephen Hawking, küresel iklim ve meteor tehditleri nedeniyle insanlara acilen Dünya’yı terk etme çağrısında bulunmuş.

        - İyi de, bize herkes vize koydu, kıpırdayamıyoruz, yap bir babalık, kaldırt vizeleri, gör bak ülkeyi ve dünyayı nasıl terk ediyor bizim millet!..

        Çakması olmasın

        - Ronaldo’nun da oynadığı İspanyol Real Madrid kulübü, Antalya’da futbol akademisi açmış, yöneticiler “yeni Ronaldo”lar yetiştireceğiz” demiş.

        - Güzel ama ufak bir ayrıntı var, Ronaldo’yu Portekiz Sporting Lizbon yetiştirdi, Real Madrid değil ki!.

        Diğer Yazılar