Mezarlıklar neden bu kadar berbat
Bizdeki mezarlıkların çirkinliğine, berbatlığına, bakımsızlığına ben de takıkım.
Bunun için defalarca yazı yazdım.
Hatta, mezarlıkların yeniden düzenlenmesi için bir ara kampanya bile yaptım.
*
- Mezarlıkların mimarlar tarafından çizilmesini..
- Tek tip mezar oluşturulmasını..
- Bir düzen ve disiplin sağlanmasını..
- Avrupa’dakiler gibi yeşil alana dönüştürülmesini..
- Çiçek bahçesi gibi organize edilmesini..
- Kayıplarımıza saygı gösterilmesini istedik..
*
Kampanya sırasında çok olumlu tepkiler ve öneriler aldık, yetkililer de kendi görüşlerini ilettiler.
Gördük ki, Türkiye’deki mezarlık sisteminden memnun olan tek kişi bulunmuyor.
Buna mezarlıkları yönetenler de dahil.
Peki, madem bu kadar şikayetçi var, o zaman..
*
- Niye her yer hala rezil durumda?
- Neden hiç bir şey düzelmiyor?
- Neden kimse bir şey yapmıyor?
*
Koskoca devlet kıpırdamazken, aynı dertten şikayetçi Kenan Güloğlu adlı vatandaşımız, kalktı tek başına “Mezarlıkları Güzelleştirme Vakfı” kurdu.
Büyükşehir’den 80 dönümlük arazi alıp, Avrupa ölçülerinde mezarlık yapmak için çalışmalara başladı.
Devletin, belediyelerin yapması gereken işi, kişisel olarak üstlendi.
Bu gayretinin, sorunun çözümü için yeterli olmayacağını biliyorum.
Ama, eğer başarır da aldığı yeni yere Avrupa’daki gibi bir düzen getirebilirse, hiç olmazsa yetkililere bir ders verebileceğine, eğer istenilirse her şeyin düzeltilebileceğini göstereceğine inanıyorum.
Çerçioğlu topla tüfekle yıkılmaz
Neden yıkılmaz biliyor musunuz?
Çünkü..
*
- Günün büyük bölümünü vatandaşların arasında dolaşarak geçiriyor.
- Mesaisinin önemli kısmını halkı dinlemeye ayırıyor.
- Her gün düzenli biçimde esnafı, çarşıyı ziyaret ediyor, şikayetleri ve istekleri alıyor.
- Bütün ekibini de kendi yaptığı gibi sokak sokak dolaştırıyor.
- 17 ilçesinin tamamında ayak basmadık mahalle bırakmıyor.
*
Bütün bunlara, defalarca gittiğim Aydın’da gözlerimle şahit oldum.
Çerçioğlu yerinde hizmeti seviyor, vatandaşın kendisine ilettiği eksikleri tamamlamayı, not aldığı projeleri bir an evvel hayata geçirmeyi çok seviyor.
Üstelik hızlı da çalışıyor, bürokratlarını da aynı şekilde süratli davranmaya zorluyor.
Sorunların en kısa sürede çözülmesine ciddi önem veriyor, aksamalara ise çok kızıyor.
Aktif kimliğinin tüm özelliklerini, belediye çalışmalarına doğrudan yansıtıyor.
*
O yüzden..
*
- Özlem Çerçioğlu böyle koştuğu..
- Bu tarzını koruduğu..
- Bu kucaklamayı sağladığı sürece, o koltuktan topla tüfekle indirilemez.
*
Rakiplerinin haberi olsun, benden söylemesi..
Annelik kolay mı
- Şarkıcı Gülşen Bodrum’da sahneye çıkmış, izleyiciler konseri uzatmasını isteyince, “emzirme saatim geldi, oğlum aç” demiş ve gitmiş.
- Evyah, daha tek çocukta böyle sıkıntı yaşıyorsa, birkaç çocuk olduğunda konser filan hak getire demek ki!..
Bari atıp tutmasaydın
- Burak Özçivit ile Fahriye Evcen, Maldivler’de balayını geçirdikleri otele para ödemesinler diye otelle reklam anlaşması yapmışlar, oradaki pozlarını Instagram’da yayınlamışlar.
- Ee, hani “düğünümüz ve balayımız için kesinlikle sponsor istemiyoruz” diyordunuz, ne oldu o söze, yoksa düğünde paralar suyunu mu çekti!..
Daha net açıklayın
- Bazı plajlarda denize donla girmek resmen yasaklanmış, donla yakalananlara ceza verileceği belirtilmiş.
- Tamam da.. Don yerine ne giyileceği belirtilmemiş, bu yüzden yine karmaşa çıkmasın!..
Kerem Ertan’ınistifası kayıptır
Göztepe Başkanı Mehmet Sepil göreve geldiğinde farklı bir yönetim modeli oluşturmaya çalıştı.
Profesyonel yöneticilerden yararlanma girişimi başlattı.
Girişiminde kısmen de başarılı oldu.
En etkili hamlelerinden biri ise, kulübe İdari CEO olarak Kerem Ertan’ı getirmesiydi.
Ertan’ın parlak geçmişi ve yöneticilik kariyeri, kısa sürede Göztepe’ye yansıdı.
Göztepe, Sepil’in çağdaş bakışı ve Ertan’ın varlığı sayesinde, diğer kulüplere oranla daha profesyonel düzene doğru yönlendi.
*
Ta ki önceki güne kadar..
*
Artık son dönemlerde kulübün içinde neler yaşandıysa, Ertan kalktı aniden istifa kararı aldı.
Yaşananları az çok biliyorum elbet..
Kim haklı kim haksız o kısma karışmam, ancak bildiğim bir şey var ki, o da bu istifanın Göztepe için büyük bir kayıp olduğudur.
Eğer istifa nedeni yalnızca yetki karmaşasından çıktıysa, bu daha da acı bir tablodur.
Sepil bu ayrılığa nasıl izin verdi, doğrusu hiç anlamadım.
Pamukkale Pamukkale olalı..
- Yılların geleneksel mezuniyet tören düzenini sebepsiz yere değiştirdiler.
- Her fakülte ayrı ayrı mezuniyet töreni yaparken, bu yıl hepsini tek törene dönüştürdüler.
- Tabii ki çorbaya çevirdiler.
- Ailelere yeterli park yeri ayırmadılar.
- İnsanları aşırı sıcak altında kilometrelerce yürüttüler.
- Tören için ayarladıkları stadyumun giriş kapılarını kapattılar.
- İzdiham, itiş kakış nedeniyle veliler stadyuma giremediler.
- Bazı veliler kapı önünde bayıldı, sinir krizleri geçirdi. Çoğunluk törene iki saat gecikmeyle varabildi.
- Tören için yüzyılın en sıcak gününü seçtiler.
- Gün yetmezmiş gibi, günün de en sıcak saatini buldular.
- 112 ekipleri fenalaşanlara yetişemez oldu.
*
Sonuç..
Fiyasko, fiyasko, fiyasko..
Denizli Pamukkale Üniversitesi, üniversite kurulduğundan beri, yani tam 25 yıldır böyle işkence, böyle eziyet görmemişti.
Mevcut yönetim bunu feci halde başardı.
Hala yerlerinde duruyorlarsa, hepsini tebrik ederim!..
