Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Manisa Barosu ile Manisa Berberler ve Kuaförler Odası’nın başlattığı “Çocuktan Gelin Olmaz” kampanyasını tüm gücümle destekliyorum.

        Kampanyanın Türkiye çapında yayılmaya başlamasını da memnuniyetle karşılıyorum.

        Bana göre, her kurumun bu “utanç tablosuna” karşı şiddetle tavır alması ve benzer eylemler üretmesi gerekir.

        Yoksa, çocuk evliliklerine yönelik mücadelede asla başarı sağlayamayız.

        *

        Ne yazık ki, çocuk yaşta evlilikler ve çocuk istismarları ülkemizde her geçen yıl daha da artıyor.

        Resmi rakamlara göre, geçtiğimiz yıl 18 yaş altı doğum yapan kız çocuklarının sayısı 16 bin 630’u buldu.

        16-17 yaş grubundaki kız çocuklarındaki resmi evlenmelerin toplam evlenmeler içindeki oranı yüzde 4.6’ya yükseldi.

        Kaldı ki..

        Bu oranlar gerçekte çok daha fazla, çünkü resmi kayıtlara girmeyen daha nice evlilik var.

        *

        Peki..

        - Çocuklar neden erken yaşlarda evliliğe itiliyorlar?

        En önemli sebep, başlık parası..

        Sonra da sofradan bir tabağın eksilmesi..

        Çocuklar “para uğruna” erken evliliklere itiliyorlar, zorlanıyorlar.

        Oysa..

        Türkiye’nin de altına imzasını attığı ve uymakla yükümlü olduğu “Uluslararası Çocuk Hakları Sözleşmesi” var.

        Bu sözleşmeye göre, her birey 18 yaşına kadar çocuk kabul edilir.

        Yani..

        Örf ve dini hiçbir gerekçe ile 18 yaş altı evlilikler onaylanamaz.

        Sözleşme öyle diyor da, onu dinleyen var mı, işte bütün sorun orada..

        ************

        Sessiz kalınırsa önlenemez tabii

        Doç. Dr. Selda Sivaslıoğlu’nun Gazi Üniversitesi’nde yaptığı araştırma, çocuk istismarı ve çocuk gelinler konusunda karanlık tabloyu çok net ortaya koyuyor.

        Örneğin..

        - Aileleri tarafından evliliğe itilen çocuk gelinler, evliliklerden şikayetçi olamıyorlar, olurlarsa öldürülüyorlar.

        - Evlilik dışı çocuk doğurmak yaygın olmadığı için erken evliliğe zorlanıyorlar.

        - Evlenmeden önce yüzde 25’inin hiç arkadaşı olmuyor.

        - Evlendikten sonra durum daha da vahim hale geliyor ve yüzde 66’sının arkadaşı kalmıyor.

        *

        Fakat, bunların hepsinden daha vahim olan şu ki..

        Çocuk gelinler toplum tarafından giderek normalleştiriliyor.

        Bazı sorumlular olaylara sessiz kalıp, soruşturmaya izin vermiyor.

        Çocuk hamilelikleri ve istismarı meşru olarak görülüyor.

        Hal böyle olunca, bu kötülüğün önüne geçmek de mümkün olmuyor.

        ************

        TEBRİKLER TSYD

        Türkiye Spor Yazarları Derneği (TSYD) İzmir Şubesi, İzmir Büyükşehir Belediyesi ve Yaşar Üniversitesi işbirliğiyle düzenlenen “İzmir Spor Tarihi Sempozyumu”nun konularını ve konuşmacılarını çok beğendim.

        Vakit ayırabilseydim, hepsini dinlemeyi gerçekten çok arzu ederdim.

        Osmanlı döneminden cumhuriyete kadar birçok farklı spor dallarından pek çok konuya değinildi toplantıda..

        Bilirsiniz, bizde “spor” denilince akla önce “futbol” gelir.

        Bu sempozyumda ise öyle olmadı.

        *

        - Olimpiyat şampiyonu ilk İzmirli boksörden, avcılığa..

        - 2. Meşrutiyet dönemindeki izcilik faaliyetlerinden, kürek yarışlarına..

        - İlk cimnastik kulübünden, kız sutopu takımına..

        - 2. Dünya Savaşı yıllarındaki Gençlik ve Spor Bayramı kutlamalarından, beyzbol sporunun yansımalarına..

        - Köy Enstitüleri’nin spora yaptıkları katkılardan, şehrin yüzmedeki başarılarına kadar pek çok farklı konu ele alındı.

        *

        Yaşar Üniversitesi akademisyenlerinin 10’ar dakika olarak yaptığı bu sunumlar, İzmir’in bilinen ve bilinmeyen spor tarihine gerçekten önemli katkılar sağladı.

        Başta bizim TSYD olmak üzere, bu kıymetli sempozyumu düzenleyenleri ve tarihi bilgileri aktaran herkesi kutluyorum.

        ************

        Ya boyun eğseydin

        Şarkıcı Hadise, “Sıfır Tolerans” klibinde yatakta üstü çıplak bir erkekle ve açık kıyafetle oynayınca, RTÜK’ten ceza yemiş, ancak “boyun eğmeyeceğim” diye rest çekmişti.

        Bu nasıl rest çekmek, nasıl boyun eğmemek anlamadım vallaha, çünkü şarkıya çektiği yeni klipte ne sevgili var, ne dekolte!..

        ************

        Ne çabuk döndün

        Şarkıcı Alişan evlilik hazırlığı yaptığı Buse Varol’a, “14 Şubat’ı anlamlı hale getiren, stüdyoda şarkı söyleyip bana hediye eden bir sevgilim var” demiş.

        Ee, hani senin kadının önce ayaklarını yıkayacak, sonra da terliğini ayağına getirecekti, bir şarkıya fit mi oldun şimdi!..

        Diğer Yazılar